Gizem Yıldırım
6 Şubat: Depremin Bıraktığı Karanlık İzler
Bir yıl daha geçti… Ama acının zamanı olmaz. O gece saat 04.17’de, sadece binalar değil, hayatlarımız da yıkıldı. Binlerce insan, uykularında sonsuz bir karanlığa gömüldü. Kimi annesinin koynunda, kimi kardeşinin elini tutarken, kimi bir çığlık bile atamadan…
Deprem öldürmez dediler. Evet, deprem doğaldı. Ama ihmaller, açgözlülük, denetimsizlik, beceriksizlik… Onlar insandı. Yıkılan binaların altında sadece insanlar değil, bir ülkenin vicdanı da kaldı. Ve biz, o enkazdan hâlâ çıkamadık.
Bir Yıl Daha Geçti… Peki, Kim Hayatta Kaldı?
Enkazdan çıkarılanlar bugün hâlâ hayatta kalma mücadelesi veriyor. Barınacak evleri yok. Kaybettikleri yakınlarının mezar taşları bile yok. Kaybolan çocuklar hâlâ ortada yok. “Devlet yanınızda” denildi ama… Nerede?
Hâlâ konteynerlerde büyüyen çocuklar var. Anneler hâlâ yitip giden evlatlarının mezar taşlarını bile bulamıyor. Enkazdan kurtarılanlar, şimdi yoksulluğun, sahipsizliğin, unutulmuşluğun altında eziliyor. Bir yıl geçti ama hâlâ hesap sorulmadı. Hâlâ o gün yapılan hatalar tekrar ediliyor. Hâlâ depreme dayanıklı şehirler yerine rant uğruna yükselen beton kuleler görüyoruz.
Bilim insanları uyardı, yine uyarıyor: “Yeni depremler kapıda.” Ama biz ne yapıyoruz? Yine rant uğruna göz yumulmuş projeler, yine denetimsiz binalar, yine deprem toplanma alanlarına dikilen AVM’ler… Depremle yaşamayı öğrenmek yerine, depremde ölmeyi kabulleniyoruz sanki.
Bir Daha Yıl Geçti… Kim Unuttu?
Biz unutmadık. Enkaz başında günlerce bekleyenleri unutmadık. Sevdiklerinin cansız bedenini battaniyeye sarıp taşıyanları unutmadık. 'Sesimi duyan var mı?' çığlığını unutmadık. Ama unutanlar var. Unutanlar, rahat koltuklarında oturup ‘Gerekeni yapıyoruz’ diyenler. Unutanlar, kader deyip geçenler. Unutanlar, depremi hatırlamak yerine unutturmayı seçenler.
Ama biz unutmuyoruz. Çünkü biz o gece sadece sevdiklerimizi değil, adaletimizi, umudumuzu ve geleceğe dair inancımızı da kaybettik.
Ve soruyoruz: Daha kaç kere yıkılmamız gerekiyor? Kaç insan daha can vermeli ki, artık 'önlem' bir seçim vaadi değil, bir insanlık borcu olsun?
6 Şubat’ı biz unutmadık. Unutanları da unutmayacağız.