Anayasa yok sayılarak dördüncü kez adaylığını Şanlıurfa AKP il kongresinde İbrahim Tatlıses’in ‘’önümüzdeki seçimlerde var mısın yok musun’’ sorusuna ‘’sen varsan varım’’ cevabıyla adaylık ilanı yapan partili cumhurbaşkanı Erdoğan, olası rakiplerini ‘’koltuk rüyası’’ görmekle suçluyor. Kimse de Erdoğan’a daha ortada seçim yok bu neyin adaylığı erken, ayrıca sen aday olamazsın demiyor! Her koşulda adaylık hak olarak görülüyor!

Gelelim bir sonraki yazıda yazacağımızı söylediğimiz esas konumuz CHP’nin cumhurbaşkanlığı adaylık tartışmalarına, önseçimle adaylık belirleme kararına. Özgür Özel 28 Ocak Grup toplantısında ‘’adayımızı kayıtlı 1 milyon 600 bin üye ve belirlenecek takvim sonuna kadar yeni kayıt olacak üyelerimizle cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz’’ dedikten sonra bu haftaki 4 Şubat Grup toplantısında ‘’erken seçim isteyen parti adayını erken belirler’’ diyerek bu yöndeki kararlılığını sürdürdü.

Uzun süredir kamuoyunda CHP’de kimin aday olacağı, adaylığın nasıl belirleneceği yönünde yoğun bir tartışma var. Öne çıkan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimleri etrafında süren tartışmada, iktidarında yönlendirmeleriyle isimler etrafında taraftarlaşma, bloklaşma her geçen gün artıyor. Adaylığın erken belirlenmesini savunanlar olduğu gibi, şimdi belirlemenin erken olduğunu… adaylığın önseçimle, kamuoyu araştırmalarıyla veya her iki yöntemle birlikte belirlensin diyeneler var.

Önseçimi savunanlar olduğu gibi karşı çıkanlar var. Karşı çıkanların temel savı, bunun sadece bir partinin adayı olmadığı, anketlerle belirlenmesini isteyeneler var.

Ekrem İmamoğlu önseçimden yana tavır koyuyor. Mansur Yavaş ise erken olduğu ve geniş katılımlı anketlerle belirlenmesi görüşünü dile getiriyor. İktidara yakın kalemşor Abdülkadir Selvi’nin dediği gibi Mansur Yavaş’ın önseçime girmeme kararı olmadığı gibi, önseçimde şansı olmadığı söylenemez. Mansur Yavaş 2019’den beri CHP’nin belediye başkanı, toplumdaki karşılığı partililere de yansımaktadır.  Ve onun dediği gibi CHP’nin Mansur Yavaş’ı gözden çıkarmışlığı falan da söz konusu değildir.

Ekrem İmamoğlu’nun ‘’Mansur Yavaş başkanımızla mutlaka uzlaşı sağlarız, sağlamalıyız’’ dediği, Özgür Özel’in grup konuşmasında iki ismin Çağlayan Adliyesi önünde çekilmiş fotoğraflarını kaldırarak birlik mesajı vermesi uzlaşmanın olacağını göstermektedir.

Şimdi gelelim olumlu, olumsuz olasılık değerlendirmelerine…

Şimdiye kadarki 2014, 2018 ve 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidarın adayı başından belliyken, muhalefet adayını hep son dakika da açıkladı ve sonuç ortada. 2014 ve 2023 seçimlerinde muhalefet ortak adayla, 2018’de herkesin kendi adayıyla gittiği seçimlerde sonuç muhalefetin istediği gibi olmadı. Ve bu adaylıkların tümü o günkü genel başkanın inisiyatifine göre belirlendi ve aynı genel başkan yine açıklamak için erken bekleyelim diyor!

TÜRKÜCÜ DEĞİL HALK KARAR VERECEK

CHP’nin mevcut ve yeni üye olacaklarla birlikte 2 veya 2,5 milyon civarında bir üye katılımıyla adayın belirlenecek olması demokratik bir devrim; Türkiye’de ilktir. CHP delegelerle veya kısıtlanmış üyelerle adayı belirleyecek olsa sadece bir partinin kararı denilebilir. Oysa bu öyle değil, gönlündeki adayı desteklemek isteyenlerde partiye üye olabilir, oy kullanabilir.

Böylesi geniş katılımla belirlenecek adayın kapsayıcı olmayacağını iddia edip sınırlı deneklerle yapılacak anketlerle belirlenecek adaylığı kapsayıcı bulmak ne kadar gerçekçidir?

Erken belirlemeye itiraz edenlerin en önemli argümanı erken açıklama adayın yıpranmasına yol açar. Acaba öylemi; Rakibiniz 2014’ten beri aynı değil mi?

Öne çıkan iki isim Yavaş ve İmamoğlu ile ilgili 2019’dan beri söylenmeyen ne kaldı? Hele ki İmamoğlu ile ilgili. Seçildiği günden beri iktidar uğraşmıyor mu, bırakınız yıpratmayı seçim iptaliyle başlayan süreç siyasi yasak ve davalarla devam etmiyor mu? Engellemelerin ve yıpratmaların yetmediği yerde yeni davlar açılmıyor mu? Birçok davada aylardır iddianame beklenirken Akın Gürlek hakkındaki sözleri nedeniyle verdiği ifadenin hemen ardından 5 gün sonra 7 yıl 4 aya kadar hapis cezasıyla ceza davası açılmadı mı?

İki isimle ilgili söylenmeyen, yapılmayan daha ne kaldı, daha ne kadar yıpratılabilir…

Aynı şeyleri yaparak sonucun değişmesini beklemek yerine farklı bir şeyler yaparak kitleleri sarsmak, uyandırmak lazım. Düşünün 2-2,5 milyon kişiyle belirlenecek adaylık sürecinde 81 il, 922 ilçede yaşanacak hareketlenmeyi ve yarattığı heyecanı…

Hata yapılmadan süreç doğru yönetilebilirse önseçim iktidara giden yolu açabilir…

Aday belli olduktan sonra erken veya zamanında yapılacak seçime yönelik proje anlatımlarıyla birlikte topluma umut vaat eden, ufuk açacak politikalarla iktidara hazırlanmak…