Naim Babüroğlu

Naim Babüroğlu

Kutsal bir hayal

Sivas Kongresi, 11 Eylül 1919’da sonuçlanır. Kongre’de, yürütme organı görevini yapacak 16 kişilik Temsil Kurulu seçilir. Temsil Kurulu Başkanı Mustafa Kemal’dir. ★★★ Ankara’ya gitmeye karar verilmiştir. Ancak, yokluk heyetin peşini bırakmaz. Heyetin mali işlerinden, Mazhar Müfit (Kansu) sorumluydu. “Bankalardan ve kurumlardan ödünç para almayı, Paşa’ya bir türlü kabul ettiremedim...” diye dert yanıyordu. Mustafa Kemal Paşa, “Bankadan borç para alamayız, bizi soyguncu olarak görürler” diyordu. ★★★ Mazhar Müfit, yolculuk öncesi, anılarında şöyle yazacaktı: “Bütün paramız yol için 20 yumurta, bir okka (1,3 kg) peynir ve 10 ekmeğe yettiğinden bunları aldırdık.” ★★★ Nihayet, Mustafa Kemal’i ikna edecek bir yöntem bulunur. Mazhar Müfit, eski Bitlis Valisi sıfatıyla bir senet imzalar ve Osmanlı Bankasından, kendi adına 2 bin Türk lirası borç alır. Otomobiller için, Sivas Amerikan Okulu Müdiresinden iki çift iç-dış lastik ile altı teneke benzin alınır. ★★★ 18 Aralık 1919, Perşembe saat 9.00... Mustafa Kemal ve Temsil Kurulu üç araçla Sivas’tan, Ankara’ya hareket ederler. Mazhar Müfit, bu tarihi anı şöyle kaleme alır: “Hava çok soğuk. Yerler karla kaplanmış ve bir taraftan da kar yağmakta idi. Otomobiller açık olduğundan tabii kar içinde gidiyorduk. Sivaslıların candan alkışları ile hareket edildi. Üç otomobil, saatte 20-25 km hızla yola koyuldu.” ★★★ En kısa yol Yozgat üzerinden olmasına rağmen, Mustafa Kemal Kayseri - Hacıbektaş istikametini tercih eder. ★★★ 22 Aralık 1919... Hacıbektaş’a gelirler. Mustafa Kemal Paşa, Alevi Dedesi Cemalettin Çelebi’nin evinde kalır. Bektaşilerin lideri Salih Niyazi Dedebaba ile görüşür Hacıbektaş Veli’nin Dergâhını ziyaret eder. Cemalettin Çelebi ve Salih Niyazi Dedebaba, Millî Mücadele’yi destekleyeceklerine söz verirler. Cumhuriyet yönetimini istediklerini de belirtirler. ★★★ 24 Aralık 1919... Heyet, Kırşehir’de kurbanlar kesilerek karşılandı. Mustafa Kemal, Namık Kemal’in bir beytini değiştirerek okur: “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” Kayseri’de, Gençler Derneği’ni ziyaret eder. Gençlere, yukarıdan bir şey beklememeleri gerektiğini söyler. ★★★ Ankara... Mustafa Kemal Paşa’yı, günlerdir karşılamaya hazırlanıyordu. En önemli hazırlık, Seymen Alayı’nın kurulmasıydı. Enver Behnan Şapolyo şöyle yazar: “Seymen Alayı daima kızılca günlerde kurulurdu. Yani milli felaket günlerinde, bir beyliğin ve bir devletin yıkılış sıralarında; halk yeni bir devlet kurmak ve başlarına yeni bir başkan seçmek istediğinde Seymen Alayı kurulurdu. Bu alay yeni devleti kurar, yeni reisi seçerdi...” ★★★ 27 Aralık 1919 Cumartesi... Mustafa Kemal, yolculuğun 10’uncu günü Ankara’dadır. 20’nci Kolordu Komutanı Ali Fuat Cebesoy ile Ankara Valisi Yahya Galip Bey, Mustafa Kemal’i Gölbaşı’nda karşılarlar. 3 bin atlı, 700 yayadan oluşan Seymen Alayı, okullar, esnaf ve halk büyük bir coşkuyla bekliyorlardı. 50 davul, 30 zurna eşlik ediyordu. ★★★ Mustafa Kemal Paşa, Zeybek kıyafetindeki Seymenlere: “Merhaba Efeler!” diye selamladı. “Sağ ol paşa hazretleri.” “Arkadaşlar buraya niçin geldiniz?” diye sordu.  “Millet yolunda kanımızı akıtmak için geldik.” “Fikrinizde sabit misiniz?” dedi. “Ant olsun!”  “Var olun yiğitler!” diyerek yürümeye devam etti. ★★★ Ankara Müftüsü Rifat Efendi (Börekçi): “Hoş geldiniz, safa geldiniz. Memleketimizi aydınlattınız. Canla başla sizinle beraberiz.” ★★★ Bazı kaynaklarda, karşılamaya gelenlerin sayısının, Ankara’nın nüfusunu geçtiği belirtilir. O tarihte, Ankara’nın nüfusu yaklaşık 20 bindi. ★★★ Mustafa Kemal, halkla birlikte Hacıbayram’a kadar yürür. Türbeyi ziyaret eder, kısa bir konuşmayla Ankara halkına teşekkür eder. Ve heyetin kalacağı Ziyaret Mektebi’ne gidilir. Bir duyuru yayımlar: “Şimdilik, Temsil Kurulu merkezi Ankara’dır.” ★★★ Peki, neden Ankara? Çünkü o günlerde, İngiltere’nin desteğindeki Yunan Ordusu, İzmir’den başlayarak Batı Anadolu’yu işgal ediyordu. Hedefi Ankara’ydı. Ankara, ulaşım açısından çok uygundu. Trenle hem İstanbul’a hem de diğer cephelere bağlantısı vardı. Oğuz töresi, burada varlığını sürdürüyordu. Ve Ankara ulusal direnişten yanaydı. İşte bu yüzden Ankara hem meclisin hem de İstiklal Savaşı’nın merkezi olacaktı. ★★★ 28 Aralık 1919... Mustafa Kemal, Ankara’nın ileri gelenleriyle, Ziraat Mektebi’nde bir toplantı yapar. İçinde bulunulan durumu anlatır. Konuşmasında, halkı uyarır: “Milletimiz kabiliyetsiz değildir. Bir millet, varlığı ve hakları için, kendi kuvvetine dayanarak varlığını ve bağımsızlığını sağlamazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz. Hükümetin çalışmaları kötü olup da millet itiraz etmez ve onu düşürmezse, bütün kusur ve suçların ortağı olur.” ★★★ Ünlü Times gazetesi, Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişini şöyle yazar: “Bütün dünyanın kuvvetine karşı ulusal bir hareket yaratmak... Ne çocukça bir hayal...” ★★★ Bu çocukça hayal, işgalcilerle işbirlikçilerinin hedeflerini yerle bir edecekti. Kutsal bir hayaldi bu... Dünyanın en meşru, en haklı ve en kutsal savaşlarından biri olan Türk İstiklal Savaşı’nı kazanacak bir hayaldi bu...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.