Ergün Aydoğan
Ekrem İmamoğlu; Türkiye için yeniden
İmamoğlu ‘değişim’ diyor ama ne dediği belli değil, içini doldurmuyor ‘değişim’ den kastı ‘kişilerin değişmesi’ midir eleştirileri yapıldı uzun süre. ‘’İktidar için değişim’’ isimli bir internet sitesi oluşturuldu, siteye yüzbinlerce insan CHP’de lider ve yönetim değişikliği beklentisinde ortaklaştığını belirtti. Bu sitede eleştirildi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Oksijen gazetesine birkaç gün önce bir yazı yazdı. Şimdi o yazı tartışılıyor ‘ne dedi, ne demek istedi’ ne dediğine bakalım…
İmamoğlu ‘’Mayıs 2023 seçimlerine giderken Türkiye’mizde köklü bir değişim arzusu vardı’’ bunu karşılayamadık. ‘’Son 10 yılda kutuplaşmadan başımızı döndüren siyasal çalkantılardan, iktisadi krizlerden, hayat pahalılığından ve adaletsizlikten bıkmış halkımız, Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken yeni bir başlangıç yapmak istiyordu.’’ Olmadı, yapamadık ama hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edemeyiz diyor.
İmamoğlu ‘’Türkiye’nin yeni bir gelecek tahayyülüne ihtiyacı var. Bu hayali geçmişimizin zengin deneyimlerinin ışığında kuracağız. Cumhuriyetin kurucu değerlerini yeniden yorumlayıp hevesle ve cesaretle Türkiye’nin yeni yolculuğunu inşa edeceğiz. Bu yolculukta hayallerimizi ön kabullerle, önyargılarla sınırlamayacağız. Yenilikleri keşfeden bir Türkiye oluşturacağız. Özgürce, hep beraber hayal edip geleceğimizi tasarlayacağız. İkinci yüzyılımızda yeni yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyorum.’’
İmamoğlu kararsız, İBB’ye mi, genel başkanlığa mı nereye aday olacağına bir türlü karar veremiyor eleştirilerine ‘yeni yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyorum’ cümlesi yeterince açıklayıcı olmalı!
İmamoğlu ‘’muhalefet olarak bu değişim talebini ileriye taşıyamadık. Toplumun yenilenme, değişim ve dönüşüm arzusunun gerisinde kaldık. Milletimizi yorgun, ferini kaybetmiş, köhne ama köhneleştikçe daha da baskıcı hale gelen bu iktidara teslim ettik. Hatalarımızdan dersler çıkarıp milletimizin değişim arzusunu hayata geçirecek bir siyaset inşa etmek zorundayız. Bunun için yeni yaklaşımlar, yeni bir dil, yeni kadrolar, yeni bir örgütlenme, kısaca yeni bir siyaset gerekiyor. Ancak tazelenmiş, cesur ve dönüştürücü bir siyasetle bu karanlık tünelden çıkıp Cumhuriyetimizin kuruluş amacı olan medeniyet sıçramasını gerçekleştirebiliriz.’’
Ne demişti seçimlerin akabinde ‘’Aynı şeyleri tekrar ederek farklı sonuçlar beleyemeyiz’’ onun için ‘yeni bir dil, yeni kadrolar, yeni bir örgütlenme, yeni bir siyaset’ gerektiğini söylüyor.
İmamoğlu ‘’Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde köklü bir dönüşüm yapma iradesini göstermişti’’ yine yapabiliriz.
İmamoğlu ‘’Geleneksel siyasal kurumlar yeni ihtiyaçlara cevap veremiyor. Türkiye dahil birçok ülkede siyasal rejimler kabuk değiştirirken evrensel demokratik değerleri tehdit eden otoriter anlayışlar güçleniyor. Tüm zorluklara rağmen yerelden ulusala, ulusaldan küresele doğru cesur ve yaratıcı çözümlerle hayat bulacağına inanıyorum.
Yoksulluğa karşı kamucu politikaları, kutuplaşma yerine toplumsal kucaklaşmayı, tüm zenginliğiyle kültürel mirasa ayrım gözetmeksizin sahip çıkmayı toplumla etkin bir iletişim içinde yerel siyasetle yürütmeyi öneriyorum. Geçmiş dönemlerin hesabını yoksulluğa terk edilen ve sesi bastırılan halkımıza kesen anlayışı reddediyorum. Yolumuzu hep beraber çalışıp, üretip, sosyal adalet ışığında, kaybedenleri ve ezilenleri önceleyen paylaşımcı bir anlayışla çizmeliyiz.’’
İmamoğlu ‘’yeni bir siyasal örgütlenme mimarisi öneriyorum. Parti elitleri örgütlenme modelini değiştirmez. Partiler topluma kapalı, liderin şahsi tercihlerinin ve etrafındaki dar çevrelerin etkili olduğu, dışlayıcı yapılara dönüştü ve küçülüyorlar. Türkiye’deki mevcut rejimin kendini devam ettirmek için kurguladığı kutuplaşma, partileri esir almış durumdadır. Partiler muhayyel sosyolojilere ve kimlik siyasetine sıkışmışlardır. Parti içi demokrasi kanallarının açılmasıyla kimlik siyasetinin aşılması bir zorunluluktur.’’ Siyasi Partiler kanunu değiştirilmeli, demokratikleştirilmelidir diyor.
İmamoğlu ‘’Türkiye’nin kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendini köklü bir şekilde yenileyerek önümüzdeki dönemin ihtiyaçlarına cevap vermesiyle mümkündür. CHP’nin, kuruluş ilkeleri ışığında emeği önceleyerek toplumun gerek örgütlü gerek örgütsüz kesimleriyle güçlü bağlar kurduğu yeni teşkilat mimarisini oluşturacak tarihsel birikimi, ideolojik donanımı ve insan kaynağı mevcuttur.
Demokratik lider ülkesine, belediyesine ya da liderliğini yaptığı partiye kendi mülkü olarak bakma hakkı yoktur. Cesur demokrasi için cesur liderlik gerekmektedir. Türkiye’nin toplumsal barışını hakkıyla tesis etmemizi engelleyen, yüzyılı aşan büyük meseleleri vardır. Demokratik liderlik başta Kürt ve Alevi sorunu olmak üzere yaraları iyileştirmek için gerekli zemini inşa eder.’’
İmamoğlu ‘’Yenilikleri keşfeden kaşif bir Türkiye oluşturacağız. Özgürce, hep beraber hayal edip geleceğimizi tasarlayacağız. Her şey çok güzel olacak!’’ Sözüyle tamamlıyor.
Evet, Türkiye içinde bulunduğu girdaptan köhnemiş siyaset anlayışıyla, alışılagelmiş siyaset tarzıyla, aynı şeyleri tekrar ederek farklı sonuçlar bekleyemez. Siyaset en tepeden başlayarak değişmeden değişen toplumsal ihtiyaçlara cevap vermesi, değişen siyasi konjonktürü yakalayabilmesi, umut olabilmesi, toplum nezdinde seçenek haline gelmesi söz konusu değildir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.