AŞ-İŞ DERDİNE DAİR

 

Aş-iş derdindeki bir genç yurt dışına gitmek için yol arıyormuş. Galata rıhtımında gözleri büyük şileplerde dolaşırken bir gemi adamının dikkatini çekmiş; “Ne arıyorsunuz” deyince, “Çalışmak için yurt dışına gitme olanağı” yanıtını alan gemici “Ben 2. Kaptanım, dilersen seni de kaçak olarak New York’a götürebilirim” demiş. Bir gece yarısı genç kızı gemiye bindirmiş. Yeme-içme vs. ihtiyaçlarını giderdiği genç de geceleri sıcak sohbetleri(!) ile yapılan iyiliğin karşılığını kendince ödüyormuş. Böylece aradan bir ay geçmiş. Geminin Kaptanı bir gün gemiyi kolaçan ederken saklı yolcuya rastlamış; “Kızım sen kimsin, nesin?”, “Efendim, 2.Kaptan beni New York götürmek için aldı” deyince, Kaptan “İyi de kızım bu NY Gemisi değil ki, Galata- Üsküdar vapuru” demiş.

Partili Cumhurbaşkanının emekliler başta çalışanlara verdiği “Yılbaşında uygulayacağız…“, “Şu zamana kadar sabır…”, “Ek ödemeyi şu tarihte Meclise vereceğim...” gibi vaatlerinin bu fıkrayla elbette hiçbir ilgisi yok! Benzetme yapmak bile, akla zarardır. Öyle ise, ben bu fıkrayı niye yazdım derseniz? Belki acı, acı gülersiniz diye düşünmüş olabilirim…

Antalya’da dostum Turşucu Topal Turgut’u ziyaret ediyordum. Yıl 1994, o tarihte pazar fiyatlarında ve Dolarda yukarıya doğru artış var ama genel durum 2001’deki kriz kadar kötü değil. “Ne olacak Turgut?” diye sorduğumda, elindeki turşu kepçesini kavanozun tabanına kadar daldırdı ve “Bu eşek bu çamurdan çıkmaz” dedi.

Henüz Antalya’da insanlar kıt kanaat yaşasa da, Turgut karısının yaptığı turşudan beş çocuğunu okutabiliyordu. Ola ki, Turgut rüyasında R.T. Erdoğan’ı ve bu günleri görürmüş. Turgut öldü gitti, çaresiz hastalığının acılardan kurtuldu. Canlar gidiyor ama “İnsanlık” her gün yeniden doğuyor ve bataklığın içinde olsa bile, çoğalarak yaşıyor.

Son yirmi yıldır yaşayarak görenlerimiz var da, bizde olduğu gibi çözecek karşı seçenek bulmakta kitlesel bir çaresizlik var. Elbette asıl sorun, dünya gelirinin yarısından çoğunu paylaşan bir-kaç küresel sömürgenin, diğer azınlığın canları pahasına sürdürdüğü kanlı savaşlar.

Bugün dünya üzerinde 7 milyarı aşan insan yaşıyor. Yaşayanların % 80’inin yoksulluk sınırının altında olduğunu Birleşmiş Milletlerin raporları resmen belirtiyor. Türkiye’mizde, 2023 itibariyle asgari ücret 11 402 TL. (420 $) iken Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu raporuna göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 26 994 (999 $) TL.

Oysa Picasso’nun bir tek tablosu yakın bir tarihte Londra’da Bir Tek Kişi tarafından 105.000.000 $’a (105 milyon dolara) satın alındı. Büyük olasılıkla alan, Suudi ya da Katarlı bir Şeyh ya da petrol şirketi sahibi bir ABD’li zengin, belki de, Rus Oligarklarından birinin oğlu olabilir.

Bugün, Nijer’de Irak’ta, Filistin’de, İran’da, Afganistan’da, Somali’de ve Suriye sınır boylarında, küresel sermaye ve İşbirlikçilerinin tetikçileri, sözde ırk-din-mezhep ve tarikat uğruna kardeşkanı dökmeye devam ediyorlar.

Türkiye’deki eşeğin çamurdan çıkmayacağını söylerken Turşucu Turgut -o güzel insan- nerden bilsin ki, ölümünden 20 yıl sonra da yurttaşları, o derinleşen bataklıkta hala çırpınıp duruyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.