Fransa’da ikinci tur seçimlerine bir hafta kaldı. İkinci tura kalan iki aday (Macron ve Le Pen) seçmenleri kendi tarafına çekmeye çalışırken iki adayın ülkedeki diğer inanç gruplarının inanışları ile görüşleri de gündeme oturmuş durumda. İki tarafta seçimlerle ilgili tasarımlarını seçmenlere sunmaya devam ediyor. Peki Macron ve Le Pen din özgürlüğü ile ilgili ne düşünüyor?

LAİKLİK ANLAYIŞLARI FARKLI

        Macron ve Le Pen bir hafta boyunca peçe ve dini ritüeller (kurban gibi) hakkındaki görüşlerini kamuoyu ile paylaştı. Le Pen ile Macron’un laiklik konusundaki düşünceleri arasında belli başlı farklılıklar var. Örneğin; Le Pen kadınların ev ve cami dışında peçe takmalarını yasaklamak istiyor. Ayrıca kurban kesiminin de hayvan haklarına aykırı olduğunu iddia ediyor. Macron ise tam olarak böyle düşünmese de sağ popülizme kaymış durumda olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Macron Le Pen kadar radikal değil. Macron, "Laiklik yoluyla herkesi inancında serbest bırakan ve ibadet etmesine olanak tanıyan bir Fransa istiyorum. Müslümanlar veya Yahudilerin, dinlerinin emrettiği gibi yemek yemelerini engelleyen bir Fransa istemiyorum, bu biz değiliz. " dedi.

LE PEN: PEÇE VE TÜRBAN SİMGE

            20 Nisan Çarşamba günü iki lider kamuoyunun önünde açık oturum yapacak ve bu konular da muhtemelen gündeme gelecek. Aşırı sağ aday Le Pen’e göre; “Peçe dini bir sembol değil. İslamcı bir üniforma.” Le Pen peçe takanları mahkemeler yoluyla cezalandıracaklarını iddia ediyor. Le Pen 12 Nisan Salı günü France Inter’e verdiği röportajda “Herkesin bu kurala uyacağını” söylüyor. Le Pen Müslümanların sakalını da doğru bulmadığını ifade etti.

MACRON LE PEN’İLE ÇATIŞTI

            Macron 15 Nisan Cuma günü France Info’da Le Pen’in aldığı kararları kınadı. Macron peçeyi yasaklayan ilk ülke olmak istemiyor ve bunu aşırılıkçı bir uygulama olarak görüyor. 8 Nisan’da Brut’a verdiği bir röportajda: “Peçe ve türbanın yasaklanmasının laiklikle ilgili olmadığını” ifade etti.

MACRON’A LAİK ÖFKE

            2015 yılının Ekim ayında Charlie Hebdo krizinin yaşanmasından sonra Macron İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele edeceklerini duyurdu. İslamla ilgili düşüncelerini sertleştirdi. Macron'un giderek sertleşen açıklamaları Müslümanların tepkisini çekti.   Macron, tepkilerden sonra Al Jazeera kanalıyla uzun bir söyleşi yaparak İslam'la ilgili açıklamalarına açıklık getirdi. Macron, Hz. Muhammed'i tasvir eden karikatürlerin Müslümanlar için 'şoke edici' etkisinin olduğunu anladığını ancak bunun şiddete başvurmayı haklı çıkarmadığını söyledi. Laikliğin anavatanında Fransız yurttaşları Macron’u pasif ve endişeli davranmakla suçladı. Hatta Macronizm adı altında terim dahi üretildi. Yani Macron’un endişeli yapısı halkı memnun etmedi.

MACRON VE AVRUPA İSLAMI

            Macron son dönemlerde Avrupa İslam’ı adı altında yeni bir inanış geliştirmeye çalıştı. Bu düşünce daha çok hoşgörüye dayalı bir inanış olarak lanse edildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son olarak “İslam bugün dünyanın her yerinde krizde” ve “Planladığımız stratejinin dördüncü ekseni, Fransa’da aydın/aydınlatılmış bir İslam inşa etmektir; dış etkilere bağlı İslam’a ihtiyacımız yok” mealindeki iddiaları sarfetti. Bu meyanda ayrıca “Türkiye, Fas ve Cezayir’in imamlarını eğitmesine son vereceğiz” açıklamasını da yaptı. Macron’un tasarımı sadece Le Pen’de değil aynı zamanda kendi partisinde de tepki topladı. Onlara göre; “İslam’ın yeniden inşası mümkün değil”.

MACRON AYRI FORUM OLUŞTURDU

            Macron Fransa İslam’ı inşa etmek adına yeni bir İslam Konseyi oluşturmaya çalıştı. Yeni forumda imam eğitimi Fransa’nın tekeline geçecekti. İç İşleri Bakanı Gerald Darmanin bu oluşuma karşı çıktı ve kısa süre sonra da Konsey dağıtıldı. Fransa'da İslam Konseyi içindeki tartışma konseye mensup ikisi Türkiye ile bağlantılı üç federasyonun Fransa İslam'ı İlkeler Beyannamesi'ni imzalamayı reddetmesi ile derinleşmişti. Fransa İslam Konseyi'nin (CFCM) kamuoyuna açıkladığı beyannamede İslam dininin siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılmasının reddedildiği belirtilerek, kadın-erkek eşitliğine inanıldığı kaydediliyor. Beyannamede kadın sünneti, evlilik öncesi bekaret belgesi ya da zorla evlilik gibi uygulamaların yanı sıra ırkçılık ve antisemitizmin de reddedildiği ilan edildi.

LE PEN İSLAM’A KARŞI

            Fransa’nın aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi lideri Le Pen İslam ile topyekun bir mücadele başlatılması gerektiğini savunuyor. Le Pen: “Devlet bu mücadele için tüm kaynaklarını seferber etmeli” dedi. Fransız lidere göre; “İslam tamamen yasaklanmalı”.

LE PEN’İN KARŞILIĞI VAR

            Le Pen’in İslamofobik ve dini ritüel karşıtı siyasetinin Fransa’da ciddi bir karşılığı var. Le Pen hiçbir zaman iktidara bu kadar yakın olmamıştı. Önce Fransa sloganı ile seçim kampanyalarını yürüten Le Pen, sokakta namaz kılan Müslümanları Nazi işgaline benzettiğini ifade etti. Hakkında dini nefreti körüklemek suçundan dava açıldı ve beraat etti.  Macron ise Le Pen’in aşırılıkçı çizgisinde şuan için değil. Ancak Macron terör yuvaları olarak gördükleri birçok camiyi kapatma kararı aldı.

MÜSLÜMANLAR LE PEN’E TEPKİLİ

            Birinci tur seçimlerinde Müslümanlar Le Pen’e oy vermedi. Müslümanlar sol aday Melenchon’u destekledi. İkinci turda ise Müslümanların Macron’u destekleyeceği öngörülmekte. Pertuis kasabasında bir başörtülü kadın Le Pen’e eleştiriler getirdi. Ancak Le Pen türbanın siyasi bir simge olduğunu tekrarladı. Müslüman kadın ise babasının 15 yıl Fransa ordusunda görev yaptığını belirterek Le Pen’e sitem etti.

OKULLARDA TÜRBAN YASAĞI

            Macron France Info’da bir türbanlı ile tartıştı. Macron Le Pen’in tersine türbanı yasaklamayacaklarını belirtti. Ancak Macron, laikliğin gereği olarak okullarda türban yasağının devam edeceğini ifade etti. Ona göre kendisinin türban takıntısı yok.

SONUÇ OLARAK

            Fransız yurttaşları Le Pen ve Macron’dan da memnun değil ancak iki adayda ehveni şer olarak görülmekte. Seçimlerde yıldızı parlayan solcu aday Melenchon ise solun birlik olamamasından dolayı ikinci turu kıl payı kaybetti. Solcu adaylar Melenchon üzerinde mutabık kalabilselerdi ikinci turda Melenchon’un seçimi kazanması ciddi olasılıklar arasında olacaktı. Melenchon ikinci turda oy vermeyen 11 milyon yurttaşı da peşinden sürükleyebilirdi. Melenchon dini özgürlükler konusunda Le Pen ve Macron’dan daha ileri seviyede olduğunu söyleyebiliriz. Fransız toplumunun laiklikten asla vazgeçmeyeceği bilinen bir gerçek ve ilerleyen dönemde çeşitli inanç gruplarının Fransa’da baskı altında olacağı ifade edilebilir.