Tevfik Kızgınkaya
Devletin Malı Deniz…
Hani derler ya, paramız pul oldu,
İşte aynen öyle, bu durumdayız.
Dolar çıkmış 9’a inmem diyor 8’e,
Avro ulaşmış çift haneli rakamlara 10’dan dönmüyor geriye,
Türk Lirası mı, yerlerde.
Dünyadaki itibarımız gibi…
Bir de çalışanların, emeği ile geçinenlerin, emeklilerin yani Halkın alım gücü yerlerde…
Tarladaki çiftçinin, sanayideki KOBİ’nin, dükkandaki esnafın borcu ise zirvede.
Üstüne bir de zam yağmuru…
Korunacak tek yapı Devletin çatısı,
O’nun da kapısı Halka kapalı.
*
Çok değil 30-40 yıl önce,
Dalından kopardığım eriğe, elmaya...
Bahçeden topladığım domatese, hıyara…
Bibere, kabağa, patlıcana…
Bostanda yediğim kavuna, karpuza…
Bakmaya başlayınca uzaktan,
İster istemez düşünüyor insan,
“Biz böyle miydik” diye…
Ve oturup sormalı kendine,
“Neden” bu duruma düştük diye…
*
Kendi hesabıma sordum, sorguladım,
Neden,
Yediğimizden içtiğimize…
Giydiğimiz ayakkabıdan elimizdeki telefona kadar…
Başkalarının ürettiklerini tüketen bir ülke haline geldik diye...
*
Neden,
Cebimizdeki gelirle eve ekmek götüremezken,
Çocuğumuza ayakkabı bile alamazken,
Borç içinde yaşamaya çalışırken...
“Birileri”,
Ödediğimiz vergilerle,
Bir eli yağda bir eli balda,
Yediği önünde yemediği ardında,
Lüks içinde yaşıyorlar?
Neden,
Yokluğu, yoksulluğu yaşayanlar,
Yokluğu, yoksulluğu yaratıp
Bolluk içinde yaşayanların peşinden koşarlar,
Bir de kahramanca savunurlar?
Neden,
Ne oldu da düştük bu hallere?
*
Bir de dönüp baktım;
Bu güzelim ülke nasıl kuruldu diye…
Savaştan çıkmış,
Yokluğun, yoksulluğun, cehaletin karanlığındaki
İnsanlarımızın, dedelerimizin, ninelerimizin
Cumhuriyet Devriminin cehaletle ve sefaletle savaşımıyla neler kazandı diye…
Tarımda “köylüyü çiftçi yapmak”,
Sanayide “Her fabrika bir kaledir” felsefesiyle,
Savaşarak kazandıkları yurdumuzda
Kimseye muhtaç olmadan yaşayan bağımsız bir ülke olmak için
Tarlada, sanayide, eğitimde, bilimde, sanatta…
Yaşamın her alanında üreten ve kalkınan bir ülke haline gelmek için yapılanlara…
Aydınlanma yolunda atılan adımları bir başka yazıya bırakarak, sanayileşme yolunda yapılanlara bakalım.
Türkiye Şeker Fabrikaları şirketi kuruluşu (19.04.1923) ile başlayan Toplu Kalkınma Hamlesi ile 15 yıllık bir sürede (1923-1938) yoktan var edilen,
Ülkenin dört bir yanında hep birlikte üretmek adına yapılan,
Fabrikalar, üretim tesisleri, demiryolları, limanlar, madenler, bankalar, kurumlar, tesisler ve yabancılardan satın alınan, millileştirilen kaynaklarımız…
Uzun bir liste,
Görmek isteyenler için yazının sonunda,
Fazlası yok, eksiği var.
*
Sonra,
Yenidünya düzeni dendi,
Serbest piyasa ekonomisi dendi,
Devlet ekonomide olmamalı dendi,
Ulus devlet, Ulus toplum hiç olmaz dendi…
Ve silah gücü takviyeli 24 Ocak (1980) kararları ile terk ettik,
Karma ekonomimizi,
Tarlada, sanayide üretmeyi.
Başladı özelleştirme adı ile satılmaya,
Ekonomik bağımsızlığımızın kaleleri fabrikalar…
Cumhuriyet ne yaptıysa yakıp yıkarcasına…
275 kuruluşumuzun özelleştirme ile satıldığı, 269’unda kamu payının kalmadığı...
Nominal rakamlarla 113,4 milyar TL elde edildi dendi (31.08.2020)
Büyük bir başarı olarak…
*
“Devletin malı deniz” sözünü düzeltelim.
Doğrusu; Devletin malı, Halkın Milletin malıdır.
Devletin dedikçe, sanki başkalarınınmış gibi
Sahiplenmedi Halk, sahiplenmedik,
Kendimize ait olan devletin mülkiyetindeki varlıklarımızı ve kaynaklarımızı…
Ülkemizi yönetenlere emanet edilen varlıklarımızın
Kötü ya da yanlış kullanılması, kapatılması, satılması karşısındaki sessizliğimiz,
Ülkemizin ve Halkın, yani bizlerin bugünkü halinin temel nedenidir.
“Babalar gibi satarım” dendiğinde,
“Sen kim oluyorsun da benim malımı satıyorsun” diye karşı çıksaydık…
RTE'nin "eski hükümetlerin cesaret edemediklerini yaptıklarını ve Türkiye'yi özelleştirmeler yoluyla ağırlıklarından kurtardıklarını" söylediğinde,
Hep birlikte itiraz etseydik...
Memleketin ve Milletin hali bu olmayacaktı.
Öğrenmediğimiz, bilmediğimiz, unuttuğumuz,
Ya da önemsemediğimiz tarihimizden ders almadığımız için,
Bütün bu varlıklarımızın,
Bizler için, geleceğimiz için
Anlamını, önemini ve değerini göremedik.
Ne üretecek fabrika kaldı ne çalışacak iş yeri,
Ne çiftçide toprağı işeyecek hal…
Geriye kalan,
Borç içinde bir Halk, Millet ve Ülke,
Bağımsızlığını ve itibarını yitirmiş bir Devlet…
Evet, bugün Deniz bitti.
Satacak üretim tesisi de kalmadı.
Sıra geldi topraklarımıza…
*
Herkesin bilmesi gereken gerçek;
“Üretmeden tüketenler,
Tükenmeye mahkum olurlar.”
Her fırsatta karalamaya, kötülemeye hatta yok etmeye çalıştığınız
Kurucu iradenin Önderi ve sahiplerinin
Ülkemizin kaynakları ve Halkın yani bizlerin birikimleriyle yaptığı
Ne varsa ne yoksa sattınız.
Memleketi tükettiniz,
Halkı, Milleti tükettiniz,
Kendiniz de tükendiniz.
Yok etmeye kalkmak yerine,
Sözünü Dinleyecektiniz Mustafa Kemal Atatürk’ün…
“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden,
Rahat yaşamak isteyen toplumlar;
Evvela haysiyetlerini,
Sonra hürriyetlerini,
Daha sonra da istiklal ve istikballerini
Kaybetmeye mahkumdurlar” sözünü.
Ama artık çok geç, gideceksiniz…
1923-1938 dönemi Sanayileşme ve Kalkınma yolunda yapılanlar;
1924 Sanayide ve ticarette kalkınmaya katkıda bulunması Türkiye İş Bankası kuruldu. (26 Ağustos)
1924 Ankara Fişek Fabrikası ve Gölcük Tersanesi kuruldu.
1925 Osmanlı döneminde kurulmuş olan Feshane Yünlü Dokuma, Beykoz Deri ve Kundura ile Hereke İpekli ve Yünlü Dokuma Fabrikaları devir alındı ve işletilmesini sağlamak amacıyla Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu. (19 Nisan)
1925 Ankara Orman Çiftliği kuruldu.
1925 Eskişehir Hava Tamirhanesi ile özel sektöre ait Şakir Zümre Silah ve Cephane Fabrikası ve Adana Mensucat (Dokuma) Fabrikası kuruldu.
1926 Çıkarılan bir yasa ile petrol arama ve işletme hakkı devlete verildi.
1926 Alpullu Şeker Fabrikası, Uşak Şeker Fabrikası ve Kayseri Uçak Fabrikası ile inşaat demiri üreten ilk haddehane İstanbul’da kuruldu.
Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri, Bakırköy Çimento Fabrikası faaliyete geçti.
1927 Kırıkkale Mühimmat Fabrikası, Bünyan Dokuma Fabrikası, Eskişehir Kiremit Fabrikası ve Bursa Dokumacılık Fabrikası kuruldu.
1927 Ankara-Kayseri, Samsun-Havza-Amasya tren hatları yapımına başlandı. Beş yılda da Amasya-Zile, Ankara-Sivas, Kayseri-Şarkışla, Kütahya-Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı, Gölbaşı-Malatya, Ulukışla-Niğde, Zile-Sivas, Kütahya-Balıkesir arasında tren hatları yapıldı.
1928 Koruyucu hekimliğin tahlil, kontrol, üretim ve araştırma görevlerini yürütmek amacıyla Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi kuruldu. (27 Haziran)
1928 Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası, Malatya Elektrik Santrali, Ankara Çimento Fabrikası ve Gaziantep Mensucat Fabrikası kuruldu.
1928 Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
1929 Ankara Havagazı Fabrikası, Ayancık Kereste Fabrikası, Trabzon Hidroelektrik Santralı ve İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası kuruldu.
1929 Mersin-Adana, Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1929 Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
1930 Kayaş Kapsül Fabrikası ve Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Üretim Tesisleri kuruldu.
1933 Sanayi kuruluşlarına kredi vermek ve sanayinin gelişmesine ilişkin tedbirler almak üzere Sümerbank kuruldu. (11 Temmuz)
1933 Devlet Hava Yolları, Petrol Arama ve İşletme İdaresi ile Altın Arama ve İşletme İdaresi kuruldu. (20 Mayıs)
1934 Eskişehir Şeker Fabrikası, Turhal Şeker Fabrikası, Bursa Süt Fabrikası, İzmit Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası, Zonguldak Antrasit Fabrikası, Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası, Keçiborlu Kükürt Fabrikası, Isparta Gülyağı Fabrikası, Ankara, Konya, Eskişehir, Sivas Buğday Siloları ile Kayseri, Konya Ereğli ve Bakırköy Bez Fabrikaları kuruldu.
1935 Devletin maden ve enerji ihtiyacını sağlamak amacıyla Etibank (2 Haziran) ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü (14 Haziran) kuruldu. İstanbul Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alındı.
1935 Nazilli Basma Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, Gemlik Suni İpek Fabrikası kuruldu
1936 Madenlerin millileştirilmesi politikasına gidildi.
1936 Ankara Çubuk Barajı, Zonguldak Taş Kömürü Fabrikası, Nuri Demirağ Uçak Fabrikası, Malatya Sigara Fabrikası, Malatya İplik Fabrikası, Bitlis Sigara Fabrikası, Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.
1936 İzmir Havagazı Şirketi ve İstanbul Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1937 Malatya Bez Fabrikası, İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası, Karabük Demir Çelik Fabrikası ile Urfa Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği kuruldu. Diyarbakır-Cizre demiryolu yapıldı. Trakya-İstanbul Demiryolları ve Kozlu Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı.
1938 Divriği Demir Ocakları, Sivas Çimento Fabrikası kuruldu.