Süleyman Yağız
KILIÇDAROĞLU BOŞUNA "HAK-HUKUK-ADALET" ARAMIYOR!
*
SÜLEYMAN YAĞIZ
*
Hâkim, duruşmaya başlarken diyor ki:
-Başkan'ın, kendisine "ahmak" diyen Bakan'ı hedef aldığı çok açık.
Bu doğru... İşin aslı da bu...
Ama...
Duruşma erteleniyor... (Arada
bir şeyler oluyor...) Başka bir gün yeniden başlıyor...
Mahkeme, Başkan'ı, yâni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu, Bakan'a değil de Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaretten hapse mahkûm ediyor, ayrıca Başkan'a siyasî yasak getiriyor.
*
Elli yılı aşkın gazetecilik hayatım boyunca ben böyle bir mahkeme kararına tanık olmadım.
12 Eylül 1980 darbesinden önceki sıkıyönetim döneminde İstanbul Selimiye Kışlası'nda Anadolu Ajansı çalışanı olarak "adliye muhabirliği" yaptım.
Orada bile böyle bir kararı ne gördüm, ne de duydum!
*
Selimiye Kışlası'ndaki askerî mahkemelerde sanık kim olursa olsun, her davanın nasıl sonuçlanacağını, sanık ya da sanıkların ne kadar ceza alacağını, davayı izleyen biz adliye muhabirleri, neredeyse tam olarak bilirdik. Sonuçlar bizi hiç şaşırtmazdı.
Çünkü kararlar, yasalara uygundu. Sanıklar da suçlar da uyduruk değildi. Sanıklar sadece cezalarını hafifletecek yasal haklardan yararlanmak isterlerdi. Biz muhabirler de bunu bilirdik. Dolayısıyla kararları yüzde yüz tahmin etmekte hiç zorlanmazdık.
*
İmamoğlu davasında bir kez daha gördük ki, "hak-hukuk-adalet" hikâye...
Bir kere, Yüksek Seçim Kurulu üyeleri dâvâda dâvâcı değil...
İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret etmediği de çok açık...
İmamoğlu, kendisine "ahmak" diye hakaret eden Bakan'a, sözünü iade etmiş...
Mesele bu kadar açık ve net!
*
Ama mahkeme, kararının gerekçesinde, kendisini haklı çıkarmak için şaşkınlığımızı artıracak ifadeler kullanmış:
"Sözün (ahmak) muhatabının YSK üyeleri olduğu duraksanmayacak şekilde açıktır. Sanığın savunmasında sözlerinin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu ileri sürmesi karşılıklı hakaret nedeni ile cezadan kurtulmaya yönelik geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir."
*
Evet, böyle demiş mahkeme!
Ama dedim ya, elli yılı aşkın bir gazeteci olarak sıkıyönetim mahkemelerinde bile ben böyle bir karar görmedim!
İşin bir ilginç yanı daha var!
Savcı da kararı yasalara aykırı buluyor!
Kılıçdaroğlu boşuna "hak-hukuk-adalet" aramıyor!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.