Halkın Sayfası

Halkın Sayfası

Tarihin tekerrürden ibaret olduğu savını doğrulamaktan başka bir işe yaramayacaktır. 1

 

Recep Tayyip Erdoğan, daha başbakan olmadan, AKP Genel Başkanı olarak Aralık 2002’de ABD Başkanı Bush’la görüşerek Irak harekâtını kolaylaştıracağının sözünü vermişti. 

Taraf gazetesi, Balyoz Planı'na ait olduğunu iddia ettiği fetö kumpas belgelerini; ''AK Parti hükümetini devirmek için, Fatih ve Beyazıt Camilerinin bombalanması da dahil, askeri darbeye uygun bir kaos ortamı yaratılmaya  çalışılıyor'' diyerek yayınlayarak fetö terör örgütünün kumpaslarının  startını  duyurmuş oldu.

Cemaatlere yönelik düzenlediği operasyonların arkasından Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal’la, İlhan Cihaner arasında, “yetki kimde” tartışması yaşanmış, daha sonra Başsavcı Cihaner'in yürüttüğü soruşturmalar da elinden alınmıştı.

16 Şubat’ta Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner Fetö kumpası Ergenekon Soruşturmalarında  gözaltına alındı. Fetö kumpaslarının taşları döşenmeye başlandı.

Cezaevlerinde Kürtçe görüşme, özel kanallarda  Kürtçe yayın, Yaşayan Diller Enstitüsü kurulması gibi konularla "İnsan Hakları Paketi"ni  Beşir Atalay çözüm süreci doğrultusunda açıkladı.

Tekel fabrikalarının özelleştirilmesiyle işsiz kalan, özlük hakları törpülenerek başka kamu kurumlarına geçirilmeye karşı direnen  Tekel işçileri 78 gün sürdürdükleri eylemlerine son verdikten bir iki ay sonra; 1 Mayıs İşçi Bayramı 32 yıl aradan sonra; Türkiye’nin dört bir yanından gelen işçiler, sendikalar, partiler, sivil toplum örgütleri, aydınlarlaTaksim Meydanı’nda  kutlandı.

6 Şubat 2003 tarihinde TBMM’ye sunulan “Türkiye’deki askeri üs ve tesislerin yenilenmesi ve geliştirilmesi için ABD teknik personelinin 3 ay Türkiye’de bulundurulması” tezkeresi AKP oyları ile kabul edildi. 

Verilen sözlere inanan ve 6 Şubat 2003 tarihli tezkerenin kabulünden cesaret alan ABD, 522 zırhlı aracı İskenderun’daki limana indirmiş, Mersin’den Diyarbakır’a kadar alanda, depolar kiralamış, kullanacağı tesislerin inşasına başlamıştı.

Deniz Baykal TBMM'de 1 Mart'da gizli oturumdaki tarihi konuşmasıyla; 90  AKP’linin tezkerenin reddi yönünde oy vermesini, 5 bakanın da, hükümet tezkeresini imzalamış olmasına rağmen, TBMM’de ret oyu vermelerini sağladı. 

AKP milletvekili 365, CHP milletvekili 177, bağımsızlar 8 gibi bir matematikle bile, etkin bir meclisin, yöneten hükümete rağmen, özgür karar alabildiği, yine etkin bir muhalefet liderinin bunu mümkün kılabileceği gerçeğiyle ABD'nin yüzleşmesinin; Baykal'ın ve TBMM'nin bugün içinde bulunduğu durumlarında, rolünün büyüklüğünü görmemek mümkün değil.

Sonuç olarak 1 Martta AKP hükümetinin, 25 Şubat 2003’te TBMM’ye sunduğu, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiye’de Bulunması İçin Hükümete Yetki Verilmesine İlişkin Başbakanlık Tezkeresi” reddedilmiştir.

 Baykal, kaset olayıyla sıkıştırılınca görüntülerin komplo olduğunu söyleyerek, kendisi üzerinden partisini yıpratmalarına izin vermemek için CHP Genel Başkanlığından istifa etti.

AK Parti, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ve Fethullah Gülen ''imkan olsa mezardakileri bile kaldırıp oy kullandırın'' diyerek seçmenden “evet”  isterken, CHP ve MHP “hayır” istediği  12 Eylül 2010'da’ yapılan referandumda anayasa değişikliği  yüzde 58 oyla kabul edildi. Fetö terör örgütüyle birlikte hareket edenler kazandı. 

Eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, “Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabını yazdı yayınladı. Fethullah Gülen terör örgütünün  Emniyet’te nasıl  kadrolaştığını  ve yasadışı dinleme yaptığını anlatıyordu.

 Avcı, 28 Eylül’de Devrimci Karargah örgütüne yardımcı olmak iddiasıyla tutuklandı. Fetö nün ayağına değen taşlar, Akp hükümeti tarafından temizleniyordu.

23 Mart’ta Ergenekon Soruşturması kapsamında gazeteci Ahmet Şık’ın üzerinde çalıştığı ''İmamın Ordusu'' adlı kitap henüz yayınlanmadan yasaklandı.

Fethullah Gülen hareketinin polis içindeki yapılanmasını anlatan kitap için Başbakan Erdoğan, “Bazı kitaplar vardır ki bombadan daha etkilidir” dedi.  

Evet fetö terör örgütü için bombadan daha tehlikeliydi, Erdoğan doğru söylüyordu, kitap imha edildi, pardon yasaklandı. Yayınlanmadan yasaklanan ilk kitapta tarihe böyle geçti.

23 Şubat’ta askeri casusluk ve şantaj davası iddianamesi kabul edildi ve yargılama süreci başladı. Aralarında çok sayıda üst rütbeli subayın da bulunduğu sanıklar, altı yıl  süren yargılamanın sonunda beraat etti.

12 Haziran’da yapılan genel seçimlerde AK Parti yüzde 49,8 oyla büyük bir zafer kazandı. CHP’nin yaklaşık yüzde 26 oy aldığı seçimlerde MHP’nin oy oranı yüzde 13 oldu.

Başbakan Erdoğan yaptığı zafer konuşmasında, yeni anayasaya için “Türkün, Kürtün, Zazanın, Lazın, Gürcünün, Tatarın, Alevinin, Sünni’nin, azınlıkların, yani 74 milyonun anayasası olacak" dedi.

2007'de olduğu gibi, kendilerine oy vermiş olsun ya da olmasın toplumun tüm kesimlerini kucaklayacaklarını söyleyen Başbakan, seçimlerin galibinin “hiç ama hiç şüphesiz Türkiye olduğunu” vurguladı.

Kesin olmayan sonuçlara göre AKP oyların %49,9, CHP %25,9, MHP %13, BDP destekli bağımsız adaylar ise %5,9’unu aldı.

Bu rakamlara göre, 24’üncü dönem milletvekili genel seçimlerinde, AKP 326, CHP 135, MHP 53, BDP ise 36 bağımsız adayla Meclis'e girecek.

Bir önceki döneme göre oyları azalan AKP'nin milletvekili sayısı  Anayasa'yı değiştirecek 367 sandalyeyi kazanamadı.

3 Temmuz’da aralarında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da olduğu birçok yönetici ve futbolcu, şike yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından açılan davanın kumpas olduğu iddiasıyla 2017 yılında yeni bir dava açıldı.

29 Temmuz’da Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ile kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanları, Yüksek Askeri Şura öncesinde emekliklerini istedi.

Koşaner,  Balyoz gibi fetö kumpas davalarında tutuklu yargılanan askerlerin durumunu gerekçe göstererek istifa etti.

19 Ekim’de Hakkari’nin Çukurca ilçesinde yaklaşık 200 PKK’lının düzenlediği saldırıda 24 asker öldürüldü. Saldırının ardından Türk Ordusu yaklaşık 10 bin askerin katıldığı büyük bir operasyon başlattı.

Bu arada tabiat facialarıda yaşandı, ihmaller can aldı. 

23 Ekim’de Van’da 7,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 25 saniye süren sarsıntı, 604 kişinin ölümüne, 4152 kişinin yaralanmasına neden oldu.

28 Aralık’ta Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünden Irak’a geçen bir grup kaçakçı, PKK’lı sanılarak savaş uçakları tarafından bombalandı.

Olayda 17’si çocuk 34 kişi öldü.

6 Ocak’ta eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs suçlamalarıyla tutuklandı.

26 ay cezaevinde kalan Başbuğ, 2013 yılında Ergenekon Davası kapsamında müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 

10 Ocak’ta 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili hazırlanan iddianame, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede darbenin liderleri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya sanık oldu

 Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin 4 MİT mensubunu KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağırmasının ardından, 16 Şubat’ta Milli İstihbarat Teşkilatı mensupları hakkında soruşturma açılmasını başbakanın iznine bağlayan yasa değişikliği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı.

13 Mart’ta Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin yakılması ve 37 kişinin ölmesiyle ilgili dava zaman aşımına uğradı ve düştü. Akp dönemi tarihe büyük bir kara leke daha ekledi.

Karara tepki göstererek yürüyüşe geçen binlerce kişinin, polisin göz yaşartıcı gaz, tazyikli su ve coplu müdahalesine maruz kalmasıda cabası.

15 Mart’ta Suriye’deki çatışmalardan kaçarak Türkiye’ye sığınanların sayısı her geçen gün artarken uygulanan politikalar hem Türk halkını hem sığınmacıları zora soktu.

Zorunlu eğitimi kademeli hale getirerek sekiz yıldan 12 yıla çıkaran kanun teklifi Meclis’te kabul edildi, Eğitimde 4+4+4 kabul edilerek imam hatiplerin önü açılmış olduğu gibi kız çocukların okula gönderilmemesinin de yolu sağlandı. Yasa, 91’e karşı 295 oyla kabul edildi. 

Yasa Türkiye’de sekiz yıl kesintisiz zorunlu eğitim şartını kademeli olarak 12 yıla çıkarıyor. Bu yasayla birlikte, zorunlu ilköğretim çağı 6-14 yaş yerine 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsıyor ve ilköğretim 4 yıllık zorunlu ilkokul ile 4 yıllık zorunlu ortaokuldan oluştu.

İlköğretim kurumları bu şekilde tanımlanırken, "imam-hatip ortaokulları" da bu tanımda yer alıyor. Buna göre, ilköğretim kurumları 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşuyor.

Kur'an-ı Kerim ile Hz. Muhammed'in hayatının ortaokul ve liselerde ders olarak okutulması ile imam-hatip ortaokullarının yeniden açılmasına olanak sağlayan madde de kabul edildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, düzenlemeyle ilgili olarak, “Sizler tarihimize kara bir leke olarak kazınmış, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat'ın son izini 28 Şubat'tan 15 yıl sonra geri dönmemek üzere tarihin tozlu raflarına Allah'ın izniyle kaldırdınız,” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise yasanın Türkiye’yi geriye götürdüğünü söyledi, “Şimdi 4+ 4+ 4 ucubesini getirdiler. Birinci 4'ten sonra 9 yaşındaki çocuğa diyoruz ki, 'mesleğini seç,' 9 yaşındaki çocuk nasıl mesleğini seçecek?" dedi.

22 Haziran’da Türk Hava Kuvvetleri’ne ait bir keşif uçağı Suriye karasularının bir mil açığında sınır ihlali gerekçesiyle Suriye tarafından düşürüldü.

Başbakan Erdoğan olayın ardından Suriye sınırıyla ilgili angajman kurallarının değiştirildiğini ve sınıra yaklaşan her unsurun askeri hedef muamelesi göreceğini açıkladı.

21 Eylül’de fetö kumpası Balyoz Davası'nda karar açıklandı. 363’ü emekli ve muvazzaf asker, 250’si tutuklu toplam 365 sanıklı davada 3 kişi 20 yıl, 78 kişi 18 yıl, 214 kişi 16 yıl, 28 kişi 13 yıl 4 ay ve suç vasfı değişen 1 kişi de 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ergenekon davasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği hükmün Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından bozulması, akıllara soruşturmanın başladığı dönemde Başbakan olan Tayyip Erdoğan ile dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki “Savcısıyım”, “Avukatıyım” polemiğini getirdi.  Soruşturma kapsamında aralarında emekli generallerin de bulunduğu askerler, gazeteciler, işadamları ve akademisyenlere yönelik yoğun gözaltıların yaşandığı 2008’de konuşan Deniz Baykal,  “Sanki bu davanın savcısı Başbakan. Eğer bu davanın savcısı Başbakan’sa avukatı ana muhalefet partisi Genel Başkanı Deniz Baykal olacak” demiş, Tayyip Erdoğan, bu sözlere “Savcı millet adına vardır. İddia makamı millet adına oradadır ve biz de milletin hakkını aramanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım” diye yanıt vermişti.

Fetö terör örgütü Türk ordusu başta olmak üzere kurumlarına kumpaslar kurmuş o kumpasları ''savcısıyım'' diyerek Tayyip Erdoğan sahip çıkmış destek vermiş; Fetö terör örgütünün kumpas mağdurularına Deniz Baykal ''Avukatlarıyım'' diyerek sahip çıkmış iki lider. Erdoğan fetö terör örgütünün savcısı, Deniz Baykal  fetö terör örgütünün mağduru Türk halkının bireylerinin avukatı olarak tarihteki yerlerini almıştır.

Tarihte yer almayı hakeden olaylardan biri de ''Gezi'' dir.

2013 Taksim Gezi Parkı protestoları, AKP Hükûmeti'nin, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan ve sadece umumi hizmette kullanılmak koşulu ile tapuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne tahsis edilmiş olan Taksim Gezi Parkı'na İstanbul 6' ncı İdare Mahkemesi ve 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı olduğu halde Topçu Kışlası'nı Taksim Yayalaştırma Projesi çerçevesinde imar izni olmadan yeniden inşa etmesini engelleme eylemi olarak başlamıştır. 

27 Mayıs'ta Gezi Parkı’nın Asker Ocağı caddesine bakan duvarın 3 metrelik kısmı gece 22:00 civarında yıkıldı. Aynı zamanda 5 ağaç da yerinden söküldü. Taksim Dayanışma grubunun üyeleri iş makinalarının önüne geçerek daha fazla yıkım yapılmasını engelledi. Ardından bu gruptan 50 kişi parkta çadır kurarak sabaha kadar nöbet tuttu.


28 Mayıs sabahı parka daha fazla protestocu geldi. Öğle saatlerinde duvar yıkımına devam etmek isteyen ekip ile protestocular tartışmaya girdi. Yıkım çalışmalarına devam etmek için, iş makineleri tekrar ilerleyişe geçti ve gruba büyük bir çoğunluğu zabıta önlüğü giymiş olan Kalyon İnşaat çalışanları müdahale etti.

Yıkım ekibi, ruhsatlarının olmadığını belirtti ve yıkım çalışmaları tekrar durdu. BDP'li Sırrı Süreyya Önder; "Ağaçları kestirmeyeceğiz. Fakir fukaranın gölgesinin kesilmesine izin vermeyeceğiz." dedi. Olaylara CHP adına ilk olarak Gürsel Tekin destek amaçlı olarak parka geldi.

29 Mayıs'ta Polisler sabah saat 5:00 civarı parktaki kalanlara müdahale etti. Çadırlar kaldırıldı ve inşaat ekibi çalışmalarına tekrar başladı. 29 Mayıs 2013 günü gerçekleşen Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşaatının açılışı sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; "Ne yaparsanız yapın. Orası için karar verdik. Yapacağız." dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı’na gelerek protestoculara destek verdi ve her gün bir CHP milletvekilinin bu protestolara katılacağını açıkladı.

Gecelemek için yeni çadırlar kuruldu.

30 Mayıs Polisler parkta bulunan gençlere ikinci kez müdahale etti. Polisin sert müdahalesine rağmen akşam saatlerine gelinince katılım sayısı daha da arttı.

31 Mayıs'ta Barış ve Demokrasi Partisi milletvekili Sırrı Süreyya Önder 31 Mayıs günü omuzuna gaz bombası isabet etmesi nedeniyle ikinci kez yaralandı.

Ayrıca CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu gaz bombasının etkisiyle fenalaştı.Polis olaylara gaz bombasıyla müdahalede bulundu. Yaralı sayısının çokluğu ve bölgedeki hastanelerin yeterli olamaması nedeniyle Türk Tabipler Birliği geçici bir acil müdahale birimi kurdu.

Aynı gün İstanbul dışındaki birçok şehirde de protesto yürüyüşleri düzenlendi. Ankara'da Kuğulu Park, İzmir’de Gündoğdu Meydanı ve Konak bölgelerinde yapılan yürüyüşler polisin müdahale etmesiyle son buldu. Aynı gün daha ufak çaplı gösteriler ve yürüyüşler Mersin’de Özgür Çocuk Parkı’nda, Tunceli’de Sanat Sokağı’nda, İzmit’te Cumhuriyet Parkı’nda, Konya’da Atatürk Anıt Alanı’nda, Manisa'da Manolya Meydanı'nda, Marmaris ve Adana’nın Atatürk Parkı’nda gerçekleşti. Zonguldak'ta Bülent Ecevit Üniversitesi'ndeki mezuniyet töreni sırasında stadın kenarındaki köprüye 'Gezi parkı direniyor Taksim'e selam' yazılı pankart asan Öğrenci, Kolektifi üyesi 5 öğrenci gözaltına alındı.Yapılan bir başvuru sonrası, İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası Projesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.


1 Haziran 2013 gününün sabah saatlerinde bazı protestocular İstanbul’un Anadolu yakasında toplandı ve Boğaziçi Köprüsü üzerinden yürüyüşe geçti. Gruba Beşiktaş`ta polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kadıköy ve Anadolu yakasının diğer kesimlerinden de birçok protestocu Taksim’e ulaşmak için yürüyüşe başladı. Bursa ilinde büyük bir topluluk yürüyüş yaptı polis hiçbir müdahalede bulunmadı.

Ankara'daki gösterilerde  1 Haziran günü de devam etti. Öğlen saatlerinde Güven Park'ta toplanan göstericilere, polis göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile müdahale etti. Göstericiler saat 16:00’dan sonra tekrar toplanmaya başladı. İstanbul gibi Ankara’da da polisin geri çekilmesinin ardından protestocular Kızılay Meydanı’na girmeye başladı.

İzmir'de yaklaşık 10 bin kişi, Taksim Gezi Parkı'ndaki polis müdahalesini prostesto etti. Topluluk "Her yer Taksim her yer direniş", "Kimyasal Erdoğan"ve "Direne direne kazanacağız" sloganları attı. Çeşitli illerimizde gün boyu protestolar devam etti.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, 1 Haziran'da yaptığı açıklamada 48 ilde 90'ın üzerinde eylem yapıldığını, 939 kişinin gözaltına alındığını, 53'ü vatandaş 26'sı polis olmak üzere toplam 79 kişinin yaralandığını ve bu yaralıların 19'unun İstanbul'da tedavilerinin devam ettiğini açıkladı.Ankara Tabip Odası ise, 1 Haziran günü sadece Ankara'daki eylemler sonucunda 15'i ağır olmak üzere 414 kişinin yaralandığını, bir kişinin ise beyin ölümünün gerçekleştiğini duyurdu.Eylem yapılan alanda ilk yardım desteği vermek üzere bulunan AKUT ekiplerinin yanına giden, derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki, yolun ıslak olması nedeniyle motosikletten düşerek yaralandı.

2 Haziran Türk Tabipleri Birliği’nin 2 Haziran 2013 günü yayınladığı rapora göre İstanbul ve Ankara’da binden fazla yaralı vardı. Rapora göre “gözlerini kaybeden birçok kişi de dahil olmak üzere” yaralananların çoğu hedef alınarak tazyikli su sıkılması, göz yaşartıcı bomba ve plastik mermilere direkt maruz kalmaları yüzünden oldu. Uluslararası Af Örgütü’ne göre oransız gaz bombası kullanılması birçok ciddi yaralanmalara yol açtı.

Olaylar özellikle Erdoğan'ın "Evet cami de yapacağız. Ben bunun iznini gidip de CHP genel başkanından alacak değilim, birkaç çapulcudan alacak değilim. Bize oy verenler bunun yetkisini verdi zaten"; "Şu Twitter toplumun baş belası" sözleri ve Teke Tek Programında söylediği "İçki içen alkoliktir"; "Kışlayı yapacağız. İçinde kültür merkezi, AVM veya rezidanslar olacak, camiyi Maksim Gazinosunun arkasına yaptıracağız, AKM'yi yıkıp aynı adla yeni opera binası yapacağız" söylemleri ile iyice kontrolden çıktı

2 Haziran gecesi başta İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde olmak üzere İzmir ve Ankara'da da yoğun polis saldırısı yaşandı. İstanbul'da, Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'nde kurulan revir haftalarca tartışıldı. Önce, camide alkol tüketildiği, daha sonra öpüşüldüğü, en nihayetinde de ayakkabılarla girildiği iddia edilse de, bu iddialar kanıtlanamamış ve Türk mizahının değerli unsurlarından biri haline gelmiştir.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yayınladığı rapora göre bir öğrenci plastik mermi isabet etmesi nedeniyle gözünü kaybetti.

3 Haziran olayların başladığı Cuma akşamı ve devam eden hafta sonu boyunca kapalı olan borsada da olayların etkisi 3 Haziran Pazartesi günü borsanın açılmasıyla hissedildi. Güne yüzde 7'lik sert bir düşüşle başlayan İMKB, son 10 yılın en büyük düşüşünü yaşadı ve günün sonunda % 10.47 değer kaybetti.

Fas Gezisine çıkmadan evvel başbakan "Evinde zorla tuttuğumuz %50 var", tencere tava eylemleri için "Tencere tava hep aynı hava" ve Reuters muhabiriyle girdiği polemik gerginliğin sürmesine neden oldu. Buna karşın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olayları sakinleştirmek için taraflarla görüşmeye başladı.

4 Haziran Taksim Gezi Parkı eylemleri gündüz olaysız geçerken gece çatışmalı geçti. İstanbul Dolmabahçe'de akşam polisle göstericiler arasında sağlanan uzlaşma gece bozuldu. Taksim’den gelip Beşiktaş'taki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ni basmak isteyen göstericilere “Dağılın” uyarısını dikkate almayan gruba polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Grupla polis arasındaki çatışmalar çıktı. Çatışmalar saatlerce sürdü. Gazi Mahallesi’nde de 2 bin kişi, tencere ve tavalara vurarak Gazi Polis Merkezi'ne yürüdü. Gruba çevik kuvvet polisleri ve TOMA’larla müdahale edildi.

5 Haziran KESK'in başını çektiği ve dün başladığı iş bırakma eylemine bugün DİSK, TTB ile TMMOB da katıldı. Gruplar Ankara'da Kızılay Meydanı, İzmir'de Gündoğdu Meydanı'nda, İstanbul'da Taksim Meydanı'nda bir araya geldi. Ayrıca, Antalya, İzmir, İzmit ve Çanakkale, Bursa, Kilis gibi çeşitli kentlerde de iş bırakma eylemleri yapıldı.

Miraç kandili dolayısıyla İstanbul gezi parkında Çarşı grubu Beşiktaş'ta polislere ve halka kandil simidi dağıtıp, önceki günlerde revir olarak da kullanılan Dolmabahçe'deki Bezmialem Valide Sultan Camii'ni ziyaret etti. Gezi Parkı'ndaki gruplardan İhsan Eliaçık yönetimindeki Antikapitalist Müslümanlar dua etti.

İstanbul'da gün sakin geçmesine, tencere ve tavalarla protesto ve yürüyüşler dışında neredeyse hiç çatışma olmamasına karşın, Ankara, Adana ve pek çok yurt içindeki bölgede çatışma ve gerginlikler devam etti.

Ankara'da tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası'nın (TÜM BEL-SEN) belediyelerdeki eylem çağrısı karşısında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek "eylemlere katılanı devlet memurluğundan çıkarırız" yanıtı geldi.Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek imzalı genelgede bugün akşama kadar pişmanlıklarını bildirenlerin ise affedileceği kaydedildi. Özellikle akşam saatlerinde Kızılay Meydanı yakınlarında polis ve protestocular arasında başlayan çatışmalar gece boyunca devam etti.

6 Haziran Taksim de protestolar devam etti. Ancak herhangi bir polis müdahalesi gerçekleşmedi. Ankara, İzmir'de ise yer yer polis müdahaleli protestolar, Adana, Hatay ve Eskişehir gibi pek çok ilde olduğu gibi devam etti.Taksim Gezi Parkı'nda verileceği açıklanan ve Sezen Aksu, Grup Yorum, Yavuz Bingöl, Kubat, Mor ve Ötesi, Duman, Can Bonomo, Onur Akay ve Sertap Erener gibi ünlü sanatçıların katılacağı konser etkinliğine yaşanan kayıplar nedeniyle sosyal medyada tepkiler geldi ve konser iptal edildi. Başbakan Tunus'taki konuşmasında kışlanın yapılacağını, Türk mimarlığının yapıtaşlarından AKM'nin yıkılacağını ve yerine barok tarzda bir opera binası yapılacağını, yardımcısı Arınç'ın aksine bu konuyu referanduma götürmeyeceğini söyledi.

7 Haziran Başbakan Tunus'tan dönüşünde havalimanında kendisini karşılayan 10.000 cıvarında kişiye seslendi. Olaylar için faiz lobisini sorumlu tutan Başbakan kışla ve AKM konusundaki ısrarından vazgeçmedi devamla gençliğin elinde tencere tava değil bilgisayar olacağını söyledi. Israrından vazgeçmese de başbakanın üslubunda yumuşama oldu.

8 Haziran
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş düzenlediği basın toplantısında, Gezi Parkı’nın yerine alışveriş merkezi, otel ve rezidansın yapılmayacağını, kent müzesi olabileceğini, böyle bir durumda ise mimarlar ile görüşülebileceğini açıklamıştır. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ertesi gün Ankara'ya gelecek başbakan için coşkulu ve görkemli bir karşılama törenini havalimanında yapacaklarını söyledi ve twitter'dan kampanya başlattı.

9 Haziran Eylemin ilk gününden beri insanlar Gezi Parkında toplanmaya devam etti. Tam bir yardımlaşma içerisinde olan direnişçiler, evlerinden yiyecek, içecek ve çeşitli yardım gereçlerini getirerek birbirleriyle paylaştılar. Türkiye'de kurulan ilk doğrudan demokrasi ve komun alanı haline gelen Taksim Meydanı ve Gezi Parkı dünya basınında baş sayfalarda yer aldı. Çevreye barikatlar kurulduğundan Gezi Parkına polis müdahalesi gerçekleşemedi.Ayrıca Park meydanında toplanan onlarca kişiye gönüllü doktorlar tarafından uygulamalı ilk yardım dersleri verildi. Bunların dışında çeşitli savunma uygulamaları da yapıldı.

10 Haziran Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Taksim Gezi Parkı konusunda hükümetten taleplerde bulunan bazı topluluklarla Çarşamba günü görüşeceğini söyledi.

11 Haziran'da polis sabah erken saatlerinde göstericilerin hazırladığı barikatları aşarak Taksim Meydanına geldi. Bununla birlikte polis müdahalesi sırasında birden bire Taksim Gezi Parkı gösterilerini fazla yayınlamayan yayın kuruluşlarının yayına girmesi, polise karşı bu gösterilerde fazla kullanılmayan molotof kokteyli atmaya çalışan, havai fişek atan, gösterici kitlesine uzak bir alandan 10-15 kişilik üzerinde "SDP Asayiş" yazılı kalkan taşıyan grubun polise saldırması ve bunlara karşı polisin zayıf müdahalesi tartışmalara neden oldu.Bazı yayın organları bunu Akp' nin seçmenine yönelik bir oyun olarak yorumladı. Bazı yabancı yayın organları ise bu kimseleri provakatör sivil polis olarak gösterip başbakanı gezi parkına müdahaleye açmak için sahte bir senaryo uygulamakla suçladı. Polis bu guruba parktaki kişilerin durdurma yönündeki müdahalesine de engel oldu. Bununla birlikte polis bu grubun ve sonrasında gelen bir kısım grupların Gezi parkına girme ve diğer göstericilere müdahale girişimini engelledi. Polis polise karşı koyan bu 10-15 kişilik grubun sivil polis değil, SDP li olduğunu ve sivil polis diye gösterilen bir kimsenin de SDP üyesi olduğunu ve yakalandığını açıkladı. Kısa sürede meydana hakim olan polis, AKM binası ve Cumhuriyet anıtı üzerinde bulunan pankartları topladı. Vali Hüseyin Avni Mutlu gezi parkına müdahale edilmeyeceğini açıkladı.Ancak, göstericilerin ailelerine seslenerek gezi parkında kalanların can güvenlikleri olmadığını açıkladı.

12 Haziran'da sabah saat 04:00'e kadar süren olaylar polisin meydana çekilmesi ile sakinleşti. Aynı gün Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’ndan eylemlerde yer alan grupların bazılarının temsilcileri ile bir araya geldi. Bu toplantının ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik referanduma gidebileceklerini ilk kez telaffuz etti. Bu arada gece Taksim Meydanı'na piyanosunu getirten İtalyan piyanist Davide Martello ve bazı eylemciler piyano dinletisi sundu.

13 Haziran'da Gezi Parkı ve civarında İstanbul'da tencere tava eylemleri haricinde gün sakin geçti. Buna karşın Ankara, Adana gibi pek çok il ve ilçede halk protestolara ve polis müdahalelere devam etti. Bu arada gece boyunca Taksim Meydanı'na piyano çalan İtalyan piyanist Davide Martello akşam saatlerinde tekrar dinleti sundu.Başbakan sert üslupla konuşmalarını sürdürdü. Avrupa Parlementosu eylemlerdeki şiddet için Türk hükümetini kınarken Erdoğan bu kararı tanımadığını belirtti. Bununla birlikte parkın akıbeti için referandum yapılabileceğini söyledi.

14 Haziran'da Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’ndan eylemlerde yer alan grupların bazılarının temsilcileri ile ikinci kez bir araya geldi. Bu kez temsilciler arasında Taksim Platformu’nu temsil edenler de katıldı. Taksim Dayanışması üyeleri Başbakan Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmenin ardından, nihai bir karar alabilmek için Gezi Parkı’nda forumlar düzenledi.

15 Haziran'da Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Sincan ilçesinde yaptığı “Milli İrade'ye Saygı” mitinginde “Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı; yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltmasını bilir.” diyerek Gezi Parkı’ndakilere yakında müdahale edilebileceği sinyalini verdi.Alınan ortak karara göre direnişin sadece Taksim Dayanışması çadırında sürdürüleceği, park ve çevresindeki diğer çadırların, flamaların ve bayrakların indirileceği belirtildi. Gezi parkını kontrole alan polis temizlik ve belediye işçilerinin parka girmesini sağladı. Yaklaşık 1000 işçi flamaları, çadırları ve kamyonlarca çöpü gece boyunca topladı. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nın boşalmaya başlamasının ardından kalabalıklar Harbiye, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı yönlerinde toplanmaya başladı. Saat 23:00 civarından itibaren Taksim'in yanı sıra İstanbul’un Kartal, Ortaköy, Kadıköy, Etiler, Gazi Mahallesi gibi bölgelerinde de protesto gösterileri tekrar başladı.

16 Haziran'da gece yarısından itibaren gösteriler İstanbul’un diğer bölgelerine de yayıldı.İlk kez polis kuvvetlerine ek olarak Jandarma ekipleri de göstericilere Divan Oteli ve çevresinde müdahale etti. Boğaziçi köprüsünden Taksim'e Anadolu yakasından yürüyüşe geçen gruplara Polis müdahalede bulunup, Jandarma ihtiyatta bekletildi.Gecenin geç saatlerinde Jandarma köprüden çekilince gruplardan bir kısmı köprüyü geçip Mecidiyeköy'e kadar ulaştı. Polis gruba gece 2:15 civarı TEM-Okmeydanı bağlantı yolunda müdahale etti.Gece geç saatlerden sabaha kadar Akaretler, Taksim-Karaköy arası, İstiklal Caddesi, Harbiye, Tarlabaşı gibi bütün yollardan Taksim'e çıkan gruplara polis müdahaleleri devam etti. Polislerin halka basınçlı su sıkan TOMA araçlarının su tankına kimyasal madde koyduğu medyada yer almıştır.

17 Haziran'da Disk ve Kesk sendikaları genel greve gittiler. Sendikaların, saat 16.00'da Taksim'e yürümek istemesine polis izin vermedi. Görüşmeler neticesi Taksim'e yürümekten vazgeçtiler; ancak grupların bazıları dağılmadı ve polis bu grupları güç kullanarak dağıtmak zorunda kaldı, bu sırada bazı esnaflarda polis müdahalesine yardım etti. İstiklal Caddesinden yürümek isteyen protestoculara da polis müdahale etti.Protestolar İstanbul'da daha pasifist eylemlere dönüştü. Bazı üyeleri gözaltına alınan Çarşı grubu, destek için Abbas ağa Parkında eylemsizlik duruşu ile hükümeti protesto etti. Erdem Gündüz isimli bir kişi Taksim AKM önünde polisin müdahalelerini protesto için konuşmadan AKM önünde ayakta durma eylemi başlattı. Protesto başladıktan sonra kısa sürede durma eylemine durarak destek olanların arttı. Eylemcilerin bazısının yaya ve trafik akışını engellemesi üzerine polis eylemi sonlandırdı ve bazılarını gözaltına aldı. Erdem Gündüz polis müdahalesinden önce protestosunu durdurdu.

18 Haziran'da Başbakan sert üslubunu sürdürdü, polisi daha da güçlendireceğini ve eylemlerde polisin çok başarılı bir demokrasi sınavı verdiğini şiddet uygulayanların terörist ve anarşist gruplar olduğunu söyledi. Eskişehir'de gerginlik ve yer yer polis müdahaleleri gerçekleşti.İstanbul'da ise halk Taksim'de gözaltılara karşın AKM'deki Atatürk posterine dönük olarak ayakta durma eylemi yaptı, Türkiye'nin ve İstanbul'un pek çok yerinde ayakta durma tencere tava eylemleri yapıldı.

19 Haziran'da Oturan adam eylemleri tüm Türkiye'de devam ederken, Çarşı grubu Abbasağa parkında, diğer eylemciler ise çeşitli parklarda forumlar düzenlediler. Ankara ve özellikle Eskişehir'de polis müdahaleleri ve çatışmalar sürerken, Adana ve Mersin gibi pek çok ilde gösteriler devam etti.

20 Haziran'da Eskişehir'deki gösterilere öğrencilerin yanında Eskişehirspor taraftarları da katıldı.Başbakan Erdoğan'ın Akdeniz Oyunları açılış töreni için geldiği Mersin'de olaylar gün boyunca sürdü, 2'si polis 6 kişi yaralanırken 8 kişi gözaltına alındı. Ankara'da ise Kuğulu Park'ta toplanıp yürüyüşe geçen gruba Kennedy Caddesi'nde polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti.İzmir'de Gündoğdu meydanında kurulan gezi parkı çadırları kaldırmak isteyen polisle protestocular arasında çıkan tartışma ve protestolar polis müdahalesi ile sonuçlandı. Duran adam eylemleri ve forumlar devam ederken Yeniköy Parkı'nda toplanan eylemciler ile AKP yanlısı karşıt görüşlü bir grubun parka gelmesi ile gerginlik meydana geldi, yaralananlar oldu. Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş 30 Mayıs'ta yanan çadırlar için çadırları yakan zabıta memurları adına özür diledi ve bundan sonra bir durağın yerini değiştirirken bile halka danışacaklarını söyledi.

21 Haziran'da Mersin, Ankara, İzmir gibi pek çok ilde gösteriler devam ederken, duran adam eylemleri de hız kesmeden devam etti. Ankara ve Mersin'de yer yer polis müdahaleleri oldu. Halk Abbasağa, Büyükdere, Yoğurtçular Parkı gibi parklarda İstanbul'da toplanıp forumlara devam etti. Tencere tava eylemlerinde ise azalma oldu. Bu arada polis 100.000 göz yaşartıcı gaz kartuşu ve 60 yeni toma aracı alacağını duyurdu.

22 Haziran'da Taksim Dayanışma Platformu halkı Gezi Şehitlerini anmak için karanfillerle Taksimde toplanmaya çağırdı. Binlerce kişi Taksim'e akın etti. Başbakan Samsun'da ki konuşmasında biber gazı istemeyenlerin rahat durmaları gerektiğini söyledi ve sert üslubunu sürdürdü.

23 Haziran'da Sabahın erken saatlerine kadar Taksim çevresinde ve Ankara'da gösteri polis müdahaleleri ve çatışmalar devam etti. Sonrasında ise göstericiler İstiklal Caddesi, Tarlabaşı gibi Taksim çevresindeki bölgelerde eylemlerine son verdiler, gözaltılar yaşandı. Kadıköy'de Sivas katliamının 20. yıl mitingi düzenlendi ve Taksim Dayanışması mitinge katılanlar arasındaydı. Diğer taraftan LGBT'ler İstiklal Caddesinde yürüyüş düzenlediler. Her iki yürüyüşte olaysız sona erdi. Halk çeşitli parklardaki forumlarda toplandı.Ankara'da Dikmen gibi çeşitli semtlerde ve Adana gibi illerde protestolar ve polis müdahaleleri devam etti.

24 Haziran'da Başbakan ise polis akademisinde yaptığı konuşmada "Polisimiz kurşun yiyor, karşılığında su ve biber gazı sıkıyor. AB müktesebatında da polisin su ve gaz sıkma hakkı olduğu görülür. Türkiye’nin polisi konusunda takdirde bulunacak merci başka ülkelerin parlamentoları değil millettir. Polisimize nasıl şiddet uygulandığını gösteren görüntüleri önümüzdeki günlerde ortaya koyacağız" dedi ve polisin başarılı bir demokrasi sınavı verdiğini söyledi.Duran adam eylemleri devam ederken; gezi protestolarında polis kurşunu ile hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'e ateş eden polisin serbest bırakıldığı haberinin ulaşması üzerine Ankara, İstanbul'da eylemler yapıldı.İzmir'de ise yapılan tutuklama ve gözaltılar için Gündoğdu Meydanı, AKP İl Binası Önünde 2000 kişinin katılımıyla protesto yapıldı, protestolar olaysız sona erdi

25 Haziran'da Taksim'de duran adam protestoları devam ederken Disk'in liderliğini yaptığı Sendikal Güç Platformu da, Taksim'de üyeleriyle duran adam eylemi yaptı. Bununla birlikte Ankara Güvenpark, Keçiören, Batıkent ve Dikmen; İstanbul Taksim meydanında Ethem Sarısülük'ü öldüren polisin serbest bırakılması kararı protesto edildi. Gösteriler olaysız şekilde sona erdi. Taksim'de ki gösterilerde bir gösterici grubunun polise karşı gezi olaylarında hayatını kaybeden polis komiseri Mustafa Sarı için "Acınız acımızdır, kaybınız kaybımızdır, Komiser Mustafa Sarı ölümsüzdür" yazılı pankart taşımasıda dikkat çekti.Yine ülke çapında çeşitli parklarda forumlar ve yürüyüşler yapıldı. 15 Haziran'daki müdahale'den sonra hala Gezi Parkı'nın ise kapalı durumda kalması ve polis güçleri dışında parka kimsenin alınmaması da dikkat çekti.

27 Haziran'da Gezi olaylarının görüşüldüğü AKPM'de Türkiye'nin adı zikredilmeden kabul edilen kararda, Avrupa devletlerinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymaları istendi

28 Haziran'da Redhack, İstanbul İl Özel İdaresi'nin internet sitesini hackleyerek pek çok kamu kurumunun devlete olan borcunu sildi.Taksim yayalaştırma projesi kapsamında yapılan çalışma sırasında iş makinesi su borusunu patlattı, su basması nedeniyle Taksim Metrosu İstasyonu'na giriş durduruldu.

29 Haziran'da bir grup sanatçı, toplumda oluşan nefret söylemi hakkında "Kaygılıyız" başlıklı bir ilan yayınladı.Taksim Dayanışması öncülüğünde Taksim'de toplanan grup polisin biber gazı ve boyalı mermi kullandığı müdahaleyle karşılaştı, çok sayıda gözaltı gerçekleşti.

30 Haziran İstanbul Onur Yürüyüşü'nde #DireAyol yazılı bir döviz. Gezi Parkı direnişi sürecinde başlayan forumların önemli merkezlerinden biri olan Kadıköy'deki Yoğurtçu Parkı’na sabaha karşı 10-15 kişilik bir grup tarafından bıçaklı saldırı düzenlendi.24-30 Haziran tarihleri arasında düzenlenen 21. İstanbul Onur Yürüyüşü etkinliklerinin son günü 30 Haziran'da LGBT'lerce "Onur Yürüyüşü" düzenlenmiş, İstiklal Caddesi'nden başlanarak Taksim Meydanı'na kadar devam eden geleneksel yürüyüşte çeşitli pankart, döviz ve sloglanlarla Gezi Parkı protestoslarına destek verilmiştir.

1 Temmuz Gezi Parkı protestosunu konu alan son sayısı nedeniyle Doğuş Yayın Grubu'nda krize yol açan "NTV Tarih" dergisi kapatıldı.

2 Temmuz İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Gezi Parkı'yla ilgili yürütmeyi durdurma kararına karşı yaptığı itirazı da reddetti.

30 Temmuz İstanbul Serbest Mimarlar Derneği (İSMD) gezi parkı tasarımıyla ilgili mimarlık öğrencilerine yönelik bir yarışma açtı. Yarışma mimarlık alanından 250 üzerinde öğretim üyesi ve öğrencinin tepkisine neden oldu.

Gezi olaylarının büyüdüğü ilk gece penguen belgeseli yayınlayan CNN Türk,  direnişi görmezden gelmeye çalışan tüm yandaş TV lerin simgesi yaptı sevimli penguenleri. 

Yandaşlar penguen yayını yaparken Şaban Sevinç'in genel müdür olduğu Halk TV, sonradan haksızca işlerine son verilen  6 emekçisi ve diğer tüm ekibiyle cesurca ve sağduyuyla ülkenin en büyük direnişini halkla buluşturmuş, çalışanlarının işlerine iadesini sağlayamayınca istifasını sunduğu sırada Sevinç'e, Baykal'ın söylediği gibi tarihte yerlerini aldılar. 

Çözüm süreci kapsamında BDP Heyeti ilk kez İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüştü. Batman Milletvekili Ayla Akat ile Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk’ün İmralı ziyareti öncesinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan da PKK lideriyle görüşmüştü.

Türkiye'nin hiç haketmediği biçimdeTerörist ve Devletin  aynı masaya oturması da tarihte yerini aldı

Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliğine bir intihar saldırısı düzenlendi. Sorumluluğunu DHKP-C örgütünün üstlendiği saldırıda, intihar eylemcisi Ecevit Şanlı ve Türk güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu öldü, Gazeteci Didem Tuncay da ağır yaralandı.

Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan’ın mesajı Türkçe ve Kürtçe olarak okundu. Öcalan, PKK’ya “Türkiye’den çekilin” çağrısında bulundu.

22 Mart’ta İsrail, Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye’den özür diledi. ABD başkanı Barack Obama’nın baskısıyla Başbakan Erdoğan’ı arayan İsrail Başkanaı Netanyahu, saldırıda ölenler için tazminat ödemeyi  kabul etti.

11 Mayıs’ta Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü iki aracın patlaması sonucunda 53 kişi öldü, 146 kişi yaralandı. Saldırının sorumluluğunu IŞİD’in üstlendiği yönündeki haberlerin aksine  Türk yetkililer, olaydan Suriye istihbaratını sorumlu tuttu.

5 Ağustos’ta Ergenekon davalarında kararlar,  66’sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı davada, aralarında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un da bulunduğu birçok üst düzey askerle milletvekillerinin de bulunduğu sanıklara ağır cezalar biçiminde açıklandı.

16 Aralık’ta başlayan ve 25 Aralık’ta devam eden rüşvet ve yolsuzluk soruşturması AK Parti iktidarı ile Fethullah Gülen örgütü arasındaki çatışmayı iyice derinleştirdi. AK Parti hükümetlerinde görev yapan bakanların adının da karıştığı operasyon sonrasında hem bakanlar kurulunda hem de polis ve yargıda büyük değişikliklere gidildi.

Bu arada AKP hükümetinin ihmalleri can almaya devam etti.

Soma'da Soma Holding'e ait maden ocağında çıkan yangında 301 madenci öldü. Türkiye'nin en büyük maden faciası, iş güvenliğinin Türkiye deki gerçeğini en acı bir biçimde ortaya koydu.

Suriye'ye yardım amaçlı gönderilen Üç TIR, fetö cü  savcıların kararıyla, "terör örgütlerine silah ve mühimmat taşındığı" iddiasıyla  Adana'da durduruldu. Başbakan Erdoğan, TIR'ların durdurulmasından "paralel yapı" olarak nitelediği Fetö terör örgütünü sorumlu tuttu.

11 Mart’ta, Gezi Parkı protestoları sırasında polisin attığı gaz kapsülüyle yaralanan Berkin Elvan hayatını kaybetti. 15 yaşındaki Elvan, 269 gündür komadaydı. Elvan’ın cenazesine on binlerce kişi katıldı.

30 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde AK Parti oyların yüzde 45,5’ini aldı. Sonuçların açıklanmasının ardından konuşan Başbakan Erdoğan “Şehitlerin kanıyla yoğrulmuş bu toprakları biz Pensilvanya'ya veya onun buradaki hain uzantılarına asla teslim etmeyiz" dedi.

IŞİD, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğunu basarak Başkonsolos Öztürk Yılmaz da dahil, 49 çalışanı rehin aldı. Rehineler 101 gün sonra serbest bırakıldı.

Şimdi tüm bunları niye anlattım.

Tüm yaşananlara bakınca üstüne dönemin ekonomik krizini de ekleyince, 10 Ağustos 2014'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğanın oyların yüzde 51.79’unu olarak ilk turda nasıl seçildiğini anlamak adına Sedat Peker videolarının etkisinin AKP hükümetini erken seçime götürüp seçim kaybettireceğini umanlar için yakın tarihin üzerinden geçmek istedim .

CHP ve MHP’nin desteklediği Ekmelettin İhsanoğlu yüzde 38 almıştı. Yani muhalefetin Ekmelettin vari bir hatası, örneğin talihsiz Abdullah Gül tercihi, tarihin tekerrürden ibaret olduğu savını doğrulamaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Bugünlük bu kadar yeter diyelim ve 6 Ekim’de HDP yönetimi “Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının ambargo tutumunu protesto” için sokağa çıkma çağrısı yapmasından. çıkan olaylarda ikisi polis 33 kişinin ölmesi, 221 kişinin  yaralanmasından başlayarak günümüze, Sedat Peker videolarının çamuruna karanlığına Ülkemizin nasıl getirildiğinin üzerinden adım adım geçmeye   bir sonraki Halkın Sayfasında devam edelim. 

 

SELMA

 

 

 

Kaynak

Reuters

VOA Türkçe

Cumhuriyet

Sözcü

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.