Osmanlı döneminde meşhur karakollar vardı. Mesela, Beşiktaş Karakolu acımasızlığı ile ün salmıştı.

★★★

İkinci Abdülhamid zamanı... Karakol Komutanı, Hasan Paşa’dır. Beşiktaş Karakolu’na, sertliği ile ün salan Hasan Paşa Karakolu denirdi. O dönemde, Beşiktaş Karakolu’na gönderilmek en büyük cezaydı.

★★★

Bekirağa Bölüğü de nam salmıştır. Bekirağa, acımasızlığı ile tanınan, dönemin İstanbul Muhafız Komutanı’nın adıdır. Yani, askeri cezaevinin komutanı. Tarihe Bekirağa olarak geçen bu cezaevi, adını bu muhafız komutanından alır.

★★★

Bekirağa, sarayın, padişahın takdirini kazanmış ve ün salmıştır. Okuma yazma bilmediği halde, İkinci Abdülhamid’in himayesinde binbaşı rütbesine kadar yükseltilir. Sadrazamlar bile, Bekirağa’dan çekinirdi.

★★★

Bekirağa Cezaevi, İkinci Abdülhamid döneminde daha da ünlenir.

★★★

Bekirağa’yı çok seven, İkinci Abdülhamid ilginçtir. Meclis’i Mebusan’ı 14 Şubat 1878’de kapatır. Meclis, tam 30 yıl kapalı kalır.

★★★

Ruh hastalığı derecesinde aşırı kuşkuludur. Gizli polis örgütüne çok önem verir. Gizli polislere “hafiye”, ihbar mektuplarına da “jurnal” denirdi. Jurnallleri asılsız bile çıksa, jurnalciler ödüllendirildi. Herkes, gölgesinden korkar bir duruma gelmişti.

★★★

Padişah Vahdettin de geri kalmaz. Vahdettin döneminde, Bekirağa Cezaevi şöhretine şöhret katar. Padişah ve Başbakan Damat Ferit, muhalifleri meşhur Bekirağa Bölüğü’ne gönderirlerdi.

★★★

Ali Fethi Okyar da, Bekirağa Bölüğü’nde kalanlar arasındadır. Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a hareketinden önce Ali Fethi’yi iki kez ziyaret etmişti.

★★★

Bekirağa, kahramanlara da ev sahipliği yapar.

★★★

Mesela... Padişah Vahdettin, makamını korumak için sözde “Ermeni Soykırımı”nı kabul etmekte bile bir sıkıntı görmez.

★★★

İngiltere’nin talimatıyla, sözde “Ermeni Soykırım” yalanıyla, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey tutuklanır. Meşhur Bekirağa Bölüğü’ne, cezaevine atılır.

★★★

Sözde mahkeme, Boğazlıyan Kaymakamı’nı idama mahkûm eder. Padişah, İngilizlere şirin görünmek için, Boğazlıyan Kaymakamı’nın idam hükmünü onaylar.

★★★

10 Nisan 1919’da, Mehmet Kemal Bey asılır.

★★★

Mehmet Kemal Bey’in asılmadan önceki son sözleri şöyledir: “Sizlere yemin ederim ki ben masumum!.. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet!”

★★★

Gel zaman, git zaman... Yıl 2010... Kumpas davalarıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin kadrosu tutuklanır.

★★★

Tarih tekerrür eder. Maltepe, Hasdal, Mamak, Silivri cezaevleri... Tarihin en hukuksuz davalarıyla, tutsak edilenlerin yattıkları yerler...

★★★

Bu dönemde, Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un gizli tanığı kimdi? PKK terör örgütünün en önemli elebaşısı.

★★★

Çok sayıda askeri personel, general ve amiral, Silivri’de tutsak edilir. Suçları neydi?.. Atatürk’e, Cumhuriyet’e, vatana ve millete sevdalı olmaları...

★★★

Silivri hukuksuzluklarla ünlenir ve Bekirağa olarak anılır...

★★★

Ve 2025.. Ümit Özdağ, Silivri’dedir... Ekrem İmamoğlu, Silivri’dedir... Benzer tutuklular, Silivri’dedir... ★★★

Ama... Tarih nankör değil...

★★★

Boğazlıyan Kaymakamı’nın idamından 3,5 yıl sonra... 14 Ekim 1922... Mustafa Kemal Paşa’nın Başkanı olduğu TBMM, Mehmet Kemal’e “Milli Şehit” ünvanı verir.

★★★

Tarih, Boğazlıyan Kaymakamı’nı kahraman ilan eder.

★★★

Çünkü, tarih nankör değildir, bir hizmeti asla unutmaz... Ümit Özdağ’ı da... Ekrem İmamoğlu’nu da unutmaz...

★★★

Ve, tarih ne güzel bir aynadır... Acımasızdır... Bekirağa’yı da, Silivri’yi de kaydeder...

★★★

Seneca, “Hafif acılar konuşabilir, ama derin acılar dilsizdir” der.

★★★

Bekirağa’dan Silivri’ye... Tarih, kahramanların türküleriyle doludur. Vatan sevgisiyle tutuşan yüreklerin türküleri... “Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa” rüzgarının, Anadolu’yu coşturduğu türküler...