Süper Lig’de GS, BJK ve FB 51 puandalar ve averajla ilk üç sırayı paylaşıyorlar. Abdullah Avcı ile çıkışa geçip sessiz ve derinden gelen Trabzonspor da onları 6 puan geriden takip ediyor. BJK bu hafta maç oynamayacak takım. GS, zorlu Alanyaspor deplasmanında. FB ise evinde İzmir’in Göztepe’si ile karşılaşacak. Trabzonspor ise geçen hafta Göztepe’nin devirdiği ve 24 puanla düşme hattının en üstündeki Başakşehir deplasmanında.

BAŞAKŞEHİR’E DEĞİL, KOCAMAN’A ÜZÜLÜRÜM

Hemen not edeyim; Bordo Mavililer İstanbul’dan galibiyetle ayrılmaya yakın. Göztepe Gürsel Aksel Stadı’nda izlediğim Başakşehir’in ahı gitmiş vahı kalmış. Gerçi o gün Mahmut, Ba ve Visca yoktu, bu hafta olacaklar mı bilmiyorum ama hiç fark etmez gözüküyor çünkü bu takımda ruh kalmamış! Başakşehir, İBB yönetimi değişmeden önce belediye şirketi ya da belediyeye ihale veren sponsorların sevgilisiydi! Arkasında öyle bir ‘moral’ vardı. Şimdi elleri bomboş. Öyle gözüküyor ki bu dengeleri okuyamayan Aykut Kocaman’a olacak olanlar. Bu tabloda üzülürsem Aykut Hoca’ya üzülürüm.

HAFTANIN MAÇI KADIKÖY’DE

26. haftanın maçı bence İstanbul’daki FB-Göztepe maçı. Mesut’lu FB geniş kadrosuyla 11’de kimi sahaya süreceğini zor seçecek. Geniş kadrosundan dolayı kulübesi de zengin. Fakat Erol Bulut’un performansı haklı olarak tartışılıyor; hakikaten FB’yi daha devre arası takviyeleri yapmadan sezon başında ben de şampiyonluğun favorisi olarak görüyordum. Fakat elleri daha dar olmasına karşın Fatih Hoca ve Sergen Hoca’nın takımı FB ile eşit durumda. Bulut’un savunusu ise geride kalmadığı yönünde. Bu tablo Ali Koç’u, FB camiasını tatmin etmiyor. Göztepe ise Ünal Karaman’la önce istediği puanları alamasa da istatistikleri düzeltti sonra da nihayet daha rasyonel bir 11’le çıktığı beşinci maçta üç puanı bir arada gördü. Artık daha çok ayağında top tutan, rakipten topu daha çabuk kapan, total futbol oynamaya çalışan bir Göztepe’den bahsedebiliriz. Karaman, Alpaslan, Atınç ve Gassama’yı kazanıyor; hazır olmayan futbolcularını da hazırlamak için çaba harcıyor. Nitekim son maçta defans tandemi yüksek toplarda başarı sağladı. Oyuna sonradan giren Esiti de yararlıydı. Jahoviç’in de katkısını gördük ama tabii bu oyuncu henüz 65 dakikalık. Başakşehir maçında 65’ten sonra 15-20 metrelik koşularda bile nefes almakta zorlandı. Göztepe’nin önemli bir eksiği hala “şut” ve “son vuruş” kalitesi. Bu eksiği sahada gidermesi şart.  En doğrusu bu dikine oynayan ve karşı defansı dağıtma özelliğine sahip oyuncuyu rakibe göre baştan 11’e alıp 60-65 civarında dışarı almak ya da skora göre 46’da başlatmak. Göztepe’li oyuncuların da Karaman’ın kendisini göstermek isteyeceği bu maçta İzmir takımının şu 11’le ve orta alanı kalabalık tutarak “4-1-4-1” dizilişiyle maça başlaması muhtemeldir: İrfan Can-Gassama, Alpaslan, Atınç, Berkan-Esiti-Obi, Soner, Zulj, Halil-Ndiaye (Jahoviç)

SEPİL’İN DEDİĞİ

Biraz da hakemlere ve VAR’a dönelim. Bu akşam (18 Şubat) Göztepe Başkanı Mehmet Sepil’in önemli bir açıklaması geldi Göztepe Spor Kulübü’nden e-postama. Açıklama aynen şöyle:

“Türk futbolunun en çok ihtiyacı olan şey maçların ardından sporcuların performansının konuşulması ve değerlendirilmesi. Umarım bu hafta oynayacağımız karşılaşmada ve bundan sonra oynanacak tüm karşılaşmalarda hakemler yerine sadece futbol konuşulur. Tüm isteğimiz bu hafta Fenerbahçe ile oynayacağımız karşılaşmada Hüseyin Göçek’in adil bir yönetim sergilemesi ve futbolcular ile teknik adamların önüne geçmemesi. Adil yönetilecek bir maçın ardından hakemler değil futbolun güzellikleri konuşulur. Artık doya doya futbolun güzelliklerini konuşmak istiyoruz.”

Peki, Sepil neden Pazar günkü maçtan üç gün önce bu açıklamayı yapmış olabilir? 1)Hüseyin Göçek, Göztepe’nin birçok maçında ‘arızalı’ bir yönetim sergilemiştir. 2)En son Göztepe’nin Gaziantep deplasmanında VAR handikapı bir kez daha Göztepe aleyhine sahneye çıkmıştır. 3) TFF ve MHK nezdinde öteden beri geleneksel olarak yerleşen bir ‘Üç Büyükler ağırlığı’ vardır. 4)TFF ve MHK bu maça Göçek’i vererek maçtan önce maçı adeta ‘zehirlemiştir’!

Doğruya, doğru… Sepil yerden göğe kadar haklı ve açıklamasını da iyi ki maçtan önce yapmış, nazik fakat uyarıcı bir açıklama. Herkes bu açıklamadan payını almalıdır. Göçek de, VAR odası da, TFF de…

Evet, umarım Pazar günü Kadıköy’de oynanacak haftanın maçından sonra “futbol” konuşulur. Kimin kazandığı, kimin kaybettiği veya maçın beraberlikle sonuçlandığı hiç önemli değil. Yeter ki akılda kalan futbol olsun.