Türk futbolunda oluşturduğu yetiştirici ve yarışmacı kimlikle fark yaratan; Premiyer Lig’e ve A Milli Takım’a Çağlar Söyüncü ve Cengiz Ünder’i gönderen; Süper Lig’in üst düzey takımları FB, Trabzonspor ve Göztepe’ye futbolcu veren; “İyi Vatandaş-İyi Birey-İyi Futbolcu” mottosuyla hareket eden Altınordu, inşaatı büyük ölçüde tamamlanan ve iki sezonluk gecikme sonrasında bir dahaki sezon hizmete girmesi beklenen İzmir futbolunun “mabedi” Alsancak Stadı’na adeta çıkarma yaptı.

Alsancak’ta kulüp tarihinin çok önemli maçlarını yıllarca oynayan kırmızı lacivertlilerin bu ziyaretinde eski başkanlardan İlyas Gönen, dernek yönetim kurulu üyeleri Halim Bezircioğlu, Sinan Bezircioğlu, Hakan Erdik, Kenan Akseki; Erdoğan Özyıldırım; efsane futbolculardan Hikmet Orhunbilge ve Mustafa Güngören de yer aldı.

Söz konusu ziyarette yer alanlar arasında Altınordu CEO’su Barış Orhunbilge, Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu ile futbolcular Sinan Osmanoğlu ve Ahmet İlhan Özek de bulunuyordu.

Altınordu’nun Alsancak’a ziyaretinde renkli anlar da yaşandı. Tribünlere çıkıp “Bir baba hindi..” tezahüratı yapıldı, stadın akustiği denendi. Tribünler, soyunma odaları, koridorlar; stadın her yanı gezildi.

ALSANCAK’TA İLK MAÇ, İLK GALİBİYET, İLK GOL

26 Aralık 1923’de kurulan Altınordu, tarihteki ilk maçını o zamanki adı “Punta Stadı” olan Alsancak Stadı’nda 4 Ocak 1924’de oynadı. Altınordu-İzmir İdman Yurdu Karması, Şifa Kupası maçında Altay-Karşıyaka Gençlerbirliği Karması ile karşılaştı. Maçı 2-1 kazanan Altınordu, tarihteki ilk maçını oynayıp, ilk galibiyetini aldı ve ilk golünü burada kaydetti.

STADIN DUVARINA DAYANAN MERDİVEN

Hikmet Orhunbilge, çocukluğundan beri Alsancak Stadı’nın hayalini kurarmış ve merdivenle duvarına çıkıp Göztepe-Galatasaray maçını izlemiş. Gerisini o anlatıyor:

“Her şey zaten o gün başladı. Alsancak Stadı’nda Metin Oktay gibi bir efsane ile maçlar oynadım, unutulmaz anılar biriktirdim. Şampiyonluklara tanık oldum. Alsancak Stadı’nda en son 2014 yılında 3-0 kazandığımız Pazarspor maçına gitmiştim, tam yedi yıl olmuş. Yeniden buraya döneceğimiz için çok mutluyum.”

Bir ara BJK’ya da transfer olan Altınordu’nun unutulmaz kalecisi Mustafa Güngören ise duygularını geçmişe de dönerek şöyle dile getiriyor:

“Stada adım attığım anda anılarım canlandı. Türkiye Kupası’nda 4-0 kaybettiğimiz PTT maçının rövanşını burada 4-0 kazanmıştık. 17 yaşında bir gençtim o zamanlar. Altınordu formasını 100’den fazla defa giydim ve en çok maçımı da burada oynadım. Alsancak Stadı, gurur duyacağımız bir spor alanı haline gelmiş. İnşallah burada çok çok güzel günler geçireceğiz.”

İZMİR FUTBOLUNUN MABEDİ

Altınordu Spor Kulübü Derneği 2. Başkanı Halim Bezircilioğlu’nun duygu ve düşünceleri de şöyle:

“Alsancak Stadı’nda gençliğimiz geçti. Buraya İzmir futbolunun mabedi gözüyle bakıyorum. Stada girdiğim anda, izlediğim maçlar birer birer gözlerimin önüne geldi. 1924 yılından bu yana maçlarımızı oynadığımız yuvamıza dönüyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Alsancak Stadı, bundan sonra da İzmir futboluna hizmet edecek ve unutulmaz maçlara ev sahipliği yapacaktır.”

Altınordu’da dokuzuncu sezonunu yaşayan ve şimdiden efsane olan Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu’nun stat ziyaretinde, “Burada namağlup serileri ve gol rekorlarıyla kazandığımız iki şampiyonluk var. Alsancak Stadı’nda futbol gerçekten büyük keyif verici” derken 2012-13 ve 2013-2014’te üst üste iki şampiyonluk yaşayan takım kaptanı Sinan Osmanoğlu da “Stadı çok beğendim. Her şey düşünülmüş. Mimarisi harika. İnşallah ilk Süper Lig maçımızı da burada onamak nasip olur” sözleriyle sevincini ifade etti.

DARISI ATATÜRK STADI’NIN BAŞINA

Umuyorum ki daha fazla gecikme olmaz ve söz verildiği gibi güzel bir kent içi stadı olacak Alsancak Stadı önümüzdeki sezon başına hazır olur. Bendeniz Alsancak’ta hiç maç izlemedim, çocukluğumda Fotospor’dan, sonra da televizyondan görüyordum. Ancak Göztepe’nin Atletico Madrid’i eleyip yarı finale kaldığı bu stadın ruhunu hissediyorum. Orada Altay ve Altınordu’yu inşallah Süper Lig maçlarını oynarken izleyeceğiz. Bunun için sabırsızlanıyorum. Göztepe Gürsel Aksel’den sonra İzmir güzel bir stadı, Alsancak'ı da yeniden kazanıyor. Darısı Karşıyaka’nın başına. Ancak Atatürk Stadı’nın etrafındaki yardımcı sahalar ve salonlarla bir kompleks olarak yıkılıp yeniden 40-50 binlik bir stat ve kompleks olarak yeniden İzmir’e, Türk futboluna kazandırılması için İzmir’in kulüplerinin, İZVAK’ın, spor basınının, İzmir’in yöneticilerinin artık harekete geçmesi gerekmiyor mu?