5 Ocak’ta kaleme aldığım “Elverişli Koşullara Karşın CHP Oyunu Neden Arttıramıyor?” başlıklı yazıda CHP’nin ittifak politikasını sürdürmekle birlikte parti olarak büyüme hedefi koymasına da işaret ederek bunun ittifak politikasına ters düşmeyeceğini vurgulamış ve yazıyı “CHP’nin büyüme stratejisine ilişkin bir başka yazıyla konuyu işlemeyi sürdüreceğim” diyerek noktalamıştım.

O zaman, şimdi soru şu: Yüzde 25 bandına oturan CHP ne yaparsa büyüyebilir, “sınırları bu kadar” imajını olumlu anlamda sarsabilir ve daha geniş bir seçmen kitlesinin teveccühünü oy geçişi sağlayarak kazanabilir?

CHP “ÜYE KAMPANYASI”NA BAŞLAMALI

CHP yönetiminin yerinde olsam hiç beklemeden üye sayısını sistemli ve kademeli olarak arttıracak bir kampanya örgütlerim. İl ve ilçe başkanlarını hareketlendirerek her ile ve ilçeye göre belli zamanda bir üye artışı hedefi koyarım. Örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısının patronajında yürüyecek bu çalışmayı periyodik olarak genel başkan da sondaj yöntemiyle denetleyebilir. Afaki değil, sistemli ve planlı yürüyecek üye kampanyasıyla her ay hangi ilde ve ilçede ne kadar üye yapıldığı parti kamuoyu ve genel kamuoyu ile de paylaşılabilir. Peki hedef ne olmalı? CHP’nin üye sayısının söz konusu kampanyayla başlangıçtan itibaren bir yıl içinde bir misli, iki yıl içinde de iki misline çıkarılması hedeflenebilir.

ÜYE-AİDİYET İLİŞKİSİ VE SEÇMENE YANSIMASI

Üye kampanyası ne sağlayacak? Üye demek, aidiyet demektir. Üyeler arttıkça seçmende de bir hareketlenme olacaktır. Siyaset bilimi böyle söylüyor. Sadık seçmen, seçim gelip çattığında sandığa gider ve oyunu kullanır. Üye ise aidiyet duygusuyla hareket eder, iş ve okul arkadaşını, akrabasını, hemşehrisini, komşusunu da motive eder ve partisi için oy kullanmalarını teşvik eder. Tabii CHP’nin üye sayısını ciddi bir oranda arttırırken partide olmayan demografik kesimlere, milletvekili çıkarılamayan illere, metropollerde ikinci ve üçüncü parti olunan yerlere ağırlık vermesi yerinde olacaktır. Başka bir nokta da partiyi belli bir vasattan ileriye taşıyacak eğitimli, 18-30 yaş arası genç ve aktif çalışan kesimdeki kadınlarla bu kampanyayla birlikte partinin domine edilmesidir. Çünkü üye bileşimine bakıldığında partinin oldukça yaşlı olduğu görülmektedir. Yeni kuşakların partiye katılması bu bağlamda da oldukça önem taşımaktadır. Kadın Kolları emeklilerle birlikte aktif, iş hayatının içindeki kadınlarla da çeşitlendirilip güçlendirilmelidir. Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, ne demek istediğimi anlayacak birisi ve bu konuda ilerleme sağlayacağını umuyorum. Keza Gençlik Kolları da üniversite gençliği ile aktif bir kontak kurmalıdır. 1960’ların ikinci yarısındaki bu kontak yeniden canlandırılabilir. Özetle, CHP’nin nicel ve nitel olarak güçlenecek örgüt yapısı seçmende de karşılık bulacaktır.

AK PARTİ 10 MİLYON ÜYESİ VARKEN NEDEN YILDA 1 MİLYON DAHA HEDEFLİYOR?

Bir an için üye-parti ilişkisi açısından projektörleri Ak Parti’ye çevirelim. 10 milyon civarında üyesi olduğu halde genel başkanları teşkilat başkanından her yıl 1 milyon daha üye istiyor! Teşkilat da 2021 hedefini 2 milyon olarak koyuyor! Tabii iktidar avantajı kullanılarak şu veya bu şekilde her temas ettiği kişiyi ve ailesini üye yapıyorlar. Bütün işe girenler önce üye fişi dolduruyor, tabii yakınları da… Sosyal yardım alanlar hakeza. Vb.  Ak Parti’nin üye sayısını arttırmasının yegane amacı, aidiyet ilişkisini güçlendirmek ve bunun oyunu daha fazla arttıramasa bile mevcudu konsolide etmesine sağlayacağı itki.

CHP’NİN ÇIKIŞININ OLUŞTURACAĞI ALGI

Şunun farkındayım; CHP ise muhalefette ve çok çeşitli nedenlerle özellikle gençler ve devletle bir şekilde işi olma olasılığı olanlar üye olmakta tereddüt ediyor. KPSS’ye vb. girecek üye olmakta sıkıntı var, kamu ile başka bir işi olacak, sıkıntı var. Vb. Ancak buna karşın CHP’nin 1 milyon 300 bin civarındaki  üye sayısını mutlaka hiç olmazsa yukarıda da belirttiğim gibi üçe katlaması gerekiyor. CHP’nin başlatacağı üye kampanyası seçmende ve genel olarak toplumda “CHP’nin bir atak yaptığı, büyüme iradesi gösterdiği” şeklinde algılanacaktır. “Benim adım Hıdır, elimden gelen budur” imajı olumlu anlamda sarsılacaktır.

SOMUT BİR ÖRNEK VERMEK GEREKİRSE…

Üye kampanyasını örneklendireyim: Diyelim ki CHP’nin Erzincan’ın İliç ilçesinde 100 üyesi var. İliç İlçe Başkanlığı bir yıl içinde üye sayısını 200’e, iki yıl içinde de 300’e çıkarmalı. Bunun için tabii ilçe başkanı ve ana kademe yöneticileri, gençlik kolu ve kadın kolu başkanı ile yöneticileri, hatta delegeler seferber olmalı. Partinin temel örgütlerinin iki yıl içindeki ana çalışması partinin politikalarını İliç ve köylerine ulaştırmak kadar üye sayısını üçe katlamak olmalı. İliç örgütü her ay hazırladığı raporu Erzincan il örgütüne göndermeli, Erzincan il örgütü de her ay il geneli için hazırladığı raporu CHP genel merkezine sunmalı. CHP örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı da her ay ülke geneliyle ilgi raporu ilçe ve il bazında CHP genel başkanına sunmalı. Genel başkan da her hafta farklı bir ilçeden yeni üye olan birisini telefonla arayarak kutlayabilir ve CHP’ye güç kattığının altını çizebilir. O kişilere parti aidiyetini güçlendirecek armağanlar gönderilebilir. Parti programı ve tüzüğü, rozet, Nutuk, CHP Tarihi vb. Erzincan’ı örnek vermemin nedeni, Cumhuriyet tarihi boyunca bu ilden önce en az iki, sonra da son dönemlerde bir milletvekili çıkaran CHP, kısa 25. dönemden sonra bu ilde milletvekili çıkaramadı.

DAHA ÖNCE ÖNERDİĞİM BİR KAMPANYAYDI

Özellikle böyle milletvekili çıkarılamayan, hiç ilçe belediye başkanlığı kazanılamayan illerdeki örgütlenmeler, üye kazanmak ve üye sayısını kampanya ile üçe katlamak çok büyük önem taşımaktadır. Kısacası, CHP örgütleri engelleri aşarak, bahane öne sürmeksizin genel merkezin açacağı kampanyaya omuz vermelidir.

Şunu da belirteyim; bu kampanyayı birkaç yıl önce CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na önerdim. Dönemin MYK ve PM üyeleri ile il başkanlarına da bir elektronik mektupla ilettim. Kılıçdaroğlu’ndan olumlu bir yaklaşım geldi. Fakat aldığım geri dönüşlerde genelde “muhafazakar” (konservatif) bir yaklaşımı hissettim. Çünkü biliyorum, ilçe ve il başkanları da onların üzerinde şekillenen üst yönetim de büyük ölçüde  “kontrol” arzusunda. CHP’nin üye bazında büyümesi ve bunun seçmende göreceği olumlu dalgalanmadan çok kontrol arzusu ön plana çıkıyor. O zaman bu konuda Kılıçdaroğlu’nun liderliğini sergilemesi, hamle yapması şart. Kampanyayı yeniden gündeme getirmemin nedeni, Kılıçdaroğlu’nun o zamanki olumlu yaklaşımı yanında, sonrasında olağanüstü gelişmelerin yaşanması ülkede, böylelikle yeniden hatırlatmak… Öte yandan, kamuoyu yoklamalarında “kararsız seçmen” oranının yüksekliği de dikkate alınırsa işaret ettiğim kampanyanın önemi daha iyi anlaşılacaktır.

BÜYÜMEKTEN ENDİŞE DUYMAK YERSİZ

Şu sıralar CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı bazı il örgütleriyle meşgul. Bazı illerde görevden almalar ve yeni atamalar söz konusu. Tahminim, bu görevden almaların partiyi yeni başkan ve yönetimlerle hareketlendirmek kaygısıyla yapıldığı. Bir yandan da “öbek örgütlenmesi” çalışması yürütülüyor. Her 400 seçmene bir delege sorumlu olarak atanıyor. Bu şu demek; her sokak bir partiliye emanet. Sokak nüfusu az ise birkaç sokak birleştiriliyor. Bu pratikte de hayata geçerse çok iyi. Bunlar gerekli tabii fakat yetmez. Önerdiğim kampanyayı hayata geçirecek il ve ilçe örgütleri gerekiyor CHP’ye. İl ve ilçe binalarındaki odalarında vakit geçirecek lüksü yoktur CHP’li başkanların. Onları bekleyen çok sendika, dernek, baro, oda, kahve, çarşı var. Çok belde, mahalle, köy var. Onları bekleyen çok seçmen var. CHP’ye üye olma konusunda iştahlı olan çok aday var.

Bir zamanlar ilçelere başvurarak üye olmak isteyenlerin üye fişleri doldurulsa da genel merkeze gönderilmezdi, böyle çok örnek biliyorum. Törenle hem de bir MYK üyesinin katılımıyla Şişli ilçesinde üye yapılan çok sayıda partilinin üye fişlerinin genel merkeze gönderilmeksizin bir çekmecede nasıl saklandığını gözlerimle görmüştüm! Bunun üzerine Kılıçdaroğlu döneminde internetten üyelik başlatıldı. Buna bile tepki gösteren ilçe ve il başkanları var, biliyorum. Bunun komplikasyonları olabilir ama bu komplikasyonlar giderilebilir, hiç sorun değil. CHP’li örgüt başkanları büyümekten endişe etmemeli, korkmamalı.

CHP’nin büyümesinin önünü açacak parametrelerden birisi bu. Çok önemli bir parametreden daha söz edeceğim ama yazı çok uzamasın, o da bir dahaki yazıda.