Geçen hafta olduğu gibi, aylardır AK Sarayın artık seçim kazanma olanağının kalmadığını, ancak bu gerçeği Tek Adamın herkesten önce görerek, hukuk içinde ve barış ortamında bir seçimi göze alamayacağını yazıyorum.

Cumhuriyet Yazarlarından Tuncay Mollaveisoğlu’nun son yazısındaki, “Saray, her anket –felaketinde- sertleşiyor... Ancak benim gördüğüm iktidardaki panik hali çok daha ağır sözlerin, ithamların, hukuksuz operasyonların, devlet gücünü muhalefet üzerinde kullanmanın bir gerekçesi olacak... Yani seçim sonuçları belli... Asıl mesele seçim sürecinde Türkiye’nin iç barışını ve huzurunu koruması olacak” kaygısı, benim de beklentime kanıt niteliğinde.

Buna karşın yine geçen hafta genç kuşaklara güvenerek inatla sürdürdüğüm iyimserliğime, bu hafta da, Bilgi Yayınevinden yeni çıkan kitabı dolaysıyla bir başka genç dostum güç kattı; “Recep Karaahmetli -Bir Aykırı Adam- Bilgi Yayınevi”.

Okuyunca sizin de, böyle değerlere sahip oldukça, laik demokratik cumhuriyeti değil AK Saray gibi kof bir gücün, tarihin en kudretli sömürgenlerinin bile asla yıkamayacağına olan inanç ve güveniniz artacaktır.

Recep Karaahmetli’yi ilk tanıdığımda, benim için gergin yüzlü, keskin bakışlı ve hırs küpü algısı uyandıran bildik solculardan biriydi. Hiç mi hiç anlaşamamıştık o yıllarda.

Uzunca bir süre sonra çıktı geldi…O aralar dara düştüğümde, çözemediğimde, bunaldığımda Karaahmetliler’in Recep’in sert görünümünün altında gizlediği yumuşak yüreği, sevecen bakışı, özünden veren kişiliği hep yanı başımda oldu.

Bir gün, “Recep, senin yetiştiğin ortamı, genlerini merak ediyorum. Bana sizinkileri anlatsana” dedim. Anlatmayayım da yazayım ağabey” dedi ve yazdı…(*)

Babasını yazarken, bir Türkmen aşiretinden kesitler de vermiş Recep.

Aşiretinin en ileri geleniyle on yaşındaki bir çocuğun ilişkisini okurken, aşiret kavramı ile ilgili tüm ezberleriniz bozulacak. 

Kadının aşiret içindeki konumunu görüp törenin sokak ortasında kadın öldürmek olmadığının ayrımına tanık olacaksınız.

Hatay’ın Fransız işgalinden kurtuluş mücadelesini, çetecileri okurken kitap sizi bugünkü Hatay’dan alıp o yıllara götürecek.

Karayılan’ın baba yanı, çocukları ile ilişkileri ve özverisi can evinizden vuracak sizi.

Özce, BİR AYKIRI ADAM’ı okuyun, derim...

Anadolu insanının gerçek yüzünü, yüreğini, aklını yani özünü yeniden keşfedeceksiniz.

(*) Not: İlk basımı kendi yaptı ve dağıttı. Katıldığı bir yarışmada ödül alınca, ünlü Bilgi Yayınevi şimdi yeniden yayınladı.