Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Gizli İBB iddianamesinden ''sızanlar!''

                                      

Beklenen İBB iddianamesi 237 gün sonra çıktı. Dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen günler öncesinden içerikle ile ilgili bazı suflelerle iktidar cenahından suçlayıcı açıklamalar yapıldı. İddianame çıktıktan sonra özellikle iktidar medyası ve iktidara yakın sosyal medya hesaplarından dosyanın doluluğu ve suçlayıcı paylaşımlarla; daha iddianame kabul edilip duruşmalar başlamadan kesin ‘’suçlu’’ hükmü verildi.

237 gün sonra çıkan iddianame ekler hariç 143 eylem başlığı, 105’i tutuklu, 402 şüpheliyle 3 bin 741 sayfalık iddianameyi okumaya çalışıyoruz. Ekrem İmamoğlu’na istenen ceza iki buçuk milenyum yılı, 2 bin 352 yıl. Doğal olarak taraflar birbirine iddianameyi okumak-okumamakla ilgili sorular yöneltiyor. Okumadan yorum yapıyor savunuyorsun diyen taraf kendisi okumuş gibi iddiaların kesinliğini kabul ederek ‘’suçlu’’ ilan ediyor. Elbette kimse için okuması kolay olmayan dosyayı okuyor, okumaya çalışıyorsunuz…

İddianame ağırlıklı olarak gizli tanık ve itirafçı beyanlarına dayanıyor. İddianamenin ilk sayfalarında CHP kurultayından fotoğrafların yer alması ve kurultayda divan başkanı olan Ekrem İmamoğlu’nun ‘’Hayatımın en büyük gururunu, en büyük onurunu yaşıyorum. Bunu Cumhuriyet Halk Partisi 100. Yılında ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin hatta Türkiye’nin 100. Yılda kurulan ilk sandığında, İkinci yüz yıla yön verecek partimizin kurultayında oy birliğiyle ve hepimizin yürekten desteklediği şekilde şahsınıza verilen bu onurlu görevli layıkıyla yerine getirdiğiniz için tüm Cumhuriyet Halk Partililer adına size teşekkür ediyorum…’’ (yazım hataları bize ait değil) şeklinde konuşmalar yaptığı duyulduğu, yazıyor; başka ne yapacaktı ki!

Ayrıca, CHP Kurultayı’ndaki bu pankart suç delili olarak iddianameye girmiş, ‘’Türkiye İçin ÖZGÜR Gelecek’ pankartının delegeler tarafından sallandığı görülmüş, akabinde kalabalık bir gurubun ‘’Güzel günler göreceğiz, güneşli günler, motorları maviliklere süreceğiz ve Özgür Başkan, Özgür Başkan’ şeklinde tezahüratlar yaptığı duyulmuştur.’’

Yine ‘’Kemal KILÇADAROĞLU’ nun aday gösterdiği Cemal CANPOLAT’ a karşı Rıza AKPOLT’ ın aday gösterdiği, yakın arkadaşı Özgür ÇELİK’ i desteklemiştir.’’

Ve yine iddianameye göre ‘’Ekrem İmamoğlu’nun divan başkanı olduğu CHP Kurultayı’nın sonucunu açıklaması ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu yenerek kurultayı kazanan Özgür Özel’i sahneye çağırması, İmamoğlu’nun CHP’yi ele geçirme hedefinin’’ bir kanıtı olarak gösterilmiş. Bu ve benzer savların iddianamenin siyasi hedefe yönelik olduğu, siyaset yapmanın, hedef koymanın, kazanmanın suç olduğu sonucunu doğurmaktadır.

Siyasi söylem olan ‘’Ahtapotun kolları’’ ifadesinin çokça geçtiği, ‘’hızlandırılmış Cumhurbaşkanlığı adaylığını gündeme getirerek kurduğu suç örgütünün kamuoyu nezdinde tartışılmasını engellemeye çalıştığı anlaşılmıştır.’’

‘’2023 yılı Cumhurbaşkanlığı Genel seçimlerinde ‘Cumhurbaşkanı Adayı’ olarak gösterilmeyen şüphelinin Cumhuriyet Halk Partisinin o dönemki genel başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’ na karşı parti içi gizli çalışmalarını hızlandırarak Kemal KILIÇDAROĞLU’ na yakınlığı ile bilinen Cumhuriyet Halk Partili yöneticileri çeşitli vaatlerle yanına çekmiş ve bu konuda gizli toplantılar yapmıştır.’’ İfadeleri parti içinde siyaset yapmanın, siyasi hedef koymanın, cumhurbaşkanlığı adayı olmanın suç sayıldığı görülmektedir.

İDDİANAMEDE BAŞKA ÇELİŞKİLER DE VAR!

Şüpheli B. B’nin 08.04.2025 tarihli ifadesi ile, şüpheli C. Ç’nin 23.04.2025 tarihli ifadeleri noktası, virgülüne, imla hatalarına kadar aynı olduğu.

E.S adlı şahsın 4 sayfalık ifadesinde belli tekrarlar ve 200’den fazla ‘’Bu oluşumun amacı, Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandırmak ve siyasi iktidar olmaktır.’’ İfadeleri yer alıyor.

İddianamede şüpheli B.T’nin 24.09.2025 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesi, hiç yok, yer almamış.

İddiaların en başında, günlerce 560 milyar lira yolsuzluk yapıldı, iddiaları iddianamede yer almamış, 560 rakamı iddianamede hiç geçmiyor.

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu 2 şoförü iddianamede yer almamış. İktidara yakın gazeteci Cem Küçük’ün günlerce ‘’İBB’nin Florya tesislerinde parkenin altında 2 milyon dolar bulundu’’ iddiası, İmamoğlu’nun ‘’lüks araçları’’ diye sunula araçlar iddianamede yok.

Ve daha birçok çelişkiler var…

Ekrem İmamoğlu, 2014 Beylikdüzü Belediye başkanlığından başlayarak önce ‘’CHP’yi ele geçirmek’’ sonra Cumhurbaşkanı olmak için ‘’suç örgütü’’ kurmuş. İBB’yi iki kez kazandıktan sonra ‘’Ahtapotun kolları’’ gibi ülkeyi öyle bir sarmış ki, ‘’Örgüt CHP’yi ele geçirdi, Türkiye’yi de geçirecek ve bu sistemle yönetecekti.’’ Bu yapı ‘’rüşvet, usulsüzlük ve yolsuzluk çarkını belediyelerin ötesine geçirerek ülke geneline yayılmasını hedefleyen’’ örgütlü yapıymış bu.

İBB iddianamesinde suç olarak sayılan fiiller, öteden beri AKP’li ve diğer belediyelerce de uygulanan; ihale alan şirketten, kamu yararına bağış istenmesi, CHP’ye gelince suç oldu. Kaldı ki devlet ihalelerinde bile canlı olarak ihale alan şirketten kamu yararına taleplerin yapıldığını gördük. Ayrıca bu fiiller sadece CHP dönemi için araştırıldı, İBB’nin AK Partili dönemine göz yumuldu, hiçbir dosyanın kapağı bile açılmadı.

İddianamede hukuk-ötesi bir siyasi suçlama dili var; İmamoğlu, cumhurbaşkanı olunca ‘’rüşvet, usulsüzlük ve yolsuzluk çarkını ülke geneline yayılmasını hedefliyor’’muş.

Türkiye, bağımsız ve tarafsız bir yargının olduğu anayasal bir devlet ise, yargıya düşen görev, bağımsız ve tarafsız davranmak, siyasi suçlamayla hukuki gerçeği ayırmaktır. Lekelenmeme hakkına riayet etmek. Masumiyet karinesi; suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden, temel hukuk doktrinine uymaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.