Ergün Aydoğan
Eski Sağcı-AKP'li, yeni CHP'liler...
Bir sohbetimizde CHP’yi dönüştürmesini övgülerle anlatırken ‘’Ulusalcıların etkisinden kurtulamıyor’’ diyen, bir dönem yetmemiş (bunlar bulunmaz Hint kumaşı ya; sonsuza kadar milletvekili olacaklar) olacak ki tekrar adaylık beklentisiyle methiyeler düzerek ‘’Cumhurbaşkanı adayı mutlaka Kılıçdaroğlu olmalı’’ dediği ve de milletvekili olduğu CHP’ye oy vermediğini söyleyen ‘zat’ Abdüllatif Şener. Bu ‘zat’ birinci turda Kılıçdaroğlu’na değil Sinan Oğan’a oy verdiğini, ikinci turda ‘geçersiz’ oy kullandığını canlı yayında ilan etti. Sonra bakıldı ki oy kullandığı sandıkta aksilik bu ya hiç ‘geçersiz’ oy kullanılmamış. Allahtan bir oy bile ‘geçersiz’ çıksa onun oyu sayılacaktı.
Demek ki ilkesel ahlaki gerekçelerle ayrıldığı iddiasıyla ağır eleştiriler yönelttiği Erdoğan’a oy vermiş. Demek ki neymiş ilke ahlaki duruş milletvekili oluncaya kadarmış! Çünkü seçimler öncesi ‘mutlaka aday olmalı’ dediği Kılıçdaroğlu’na oy vermeye yeterli görmemeyi aday olamayınca anlamış!
Sürpriz mi değil. Şaşırdık mı, hiç şaşırmadık. Çünkü bugüne kadar bu ve bunun gibi dönüş hızlarına yetişemediğimiz oportünist sağcı, siyasal İslamcı siyasi figürleri çok gördük.
Mesela birçok isim gibi CHP’ye paraşütle milletvekili olan, tekrar milletvekili olamayınca çok eleştirdiği AKP’den milletvekili olabilmek için bu sefer Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na koşup gittikten sonra ‘’Hazreti Muhammed yaşasaydı, Saray’a girerdi’’ diyecek kadar ölçüsüzleşen İhsan Özkes vardı.
Neyse, ilkesiz birlikteliklerle öne çıkmış popüler isimleri ‘başörtülülerin, muhafazakarların’ oylarını alabilmek adına partide baştacı edilerek milletvekili yapılanlarla yola çıkanlar bugüne kadar olduğu gibi her zaman yarı yolda bırakılacaktır.
Oportünist sağcı, siyasal İslamcılarla yola çıkanlar hep bu temelsiz transferleri savunurken CHP’nin geçmişte ‘büyük hatalar, büyük yanlışlar’ yaptığını, CHP’nin iktidar olması için hem tarihi geçmişi, hem de politikalarına ağır eleştirilerek yönelterek, CHP’nin artık Yeni CHP vurgusuyla iktidar olabileceği savunuldu ama bunca yıl sonra bırakın iktidar olmayı her geçen gün hem CHP’nin, hem de ülkenin geriye gittiği görüldü. Tabi bu geriye gidişte ilkesiz gelişlerin çok büyük katkısı olduğu gibi giderken yaptıkları ağır eleştirilerin her biri CHP’ye olan güveni zedeleyerek büyük tahribata yol açtı.
Tabi esas şaşırtıcı olan ise bu ilkesiz ve ruhsuz birlikteliklerin yanlışlığını dile getirenlere ‘susun’ konuşmayın siz ‘statükocusunuz’ siz ‘ulusalcı, faşist’ siz ‘eski kafalısınız’ diyenler ve sürece sessiz kalanlar biranda; nerden geldi bunlar! Bunca yıl partiye emek veren öz evlatları dururken bu devşirmeler nerden, niye geldi demeye başladılar.
O kadar mı, tabi ki değil. Bu süreçte CHP’de sorumluluk üstlenmiş Grup Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba gibi yöneticiler Abdüllatif Şener ve son seçimde 40’a yakın isim CHP listelerinden milletvekilli yapılırken sanki habersizlermiş gibi eleştiriyorlar.
Veli Ağbaba ‘’Kim Abdüllatif Şener’i CHP’ye getirdi ise ondan hesap sorulmalı ve bedel ödemelidir. CHP’yi bu duruma düşürmek asla kabul edilemez. Bizim listelerimizden 30’dan fazla milletvekili seçildi ve anında CHP’den istifa ettiler. CHP’ye zarar veren, CHP’yi yarı yolda bırakan ve mantık dışı açıklamalar yaparak CHP’den istifa eden bu sağcı, siyasal İslamcı siyasetçileri kim ya da kimler CHP’ye getirdiyse bedel ödemelidir.’’
Özgür Özel ‘’Şener’in açıklamalarını içim acıyarak, kanım donarak izledim. Şener’i listemize koyup da oy verdirttiğimiz CHP’lilerden özür diliyoruz’’ ifadeleriyle pişmanlıklarını dile getiriyor.
Oysa yıllardır CHP’lilerde, CHP’ye zarar veren hiçbir zaman CHP’li olamayanların CHP’ye verdiği zararı ‘içleri acıyarak, yürekleri kuruyarak’ izlediler, kahroldular.
Hadi diyelim ki ömrünü partisine adayanların emeklerinin bir önemi yok bari gelenlerin bir katkısı olsa, CHP’li olabilseler; olmasalar bile giderken vefasızlık, acımasızlık yapmasalar!
Ha birde bu Sağcı Siyasal İslamcı siyasetçiler acaba emekleri üzerine gelip çöreklendikleri CHP’lilerden ‘sizin emeklerini gaspettik, hakkınızı helal edin, bizi affedin’ diyorlar mı, hiç akıllarına emek veren CHP’lilere karşı haksızlık ettiklerini düşünüyorlar mı? Hiç sanmıyorum. Onlara bakarsanız onlar her şey onların hakkı, her daim Meclis’te olmalılar…
Siyasette, özellikle CHP’de Abdüllatif Şener vakası son olmayacak, yazmakla bitmeyecek kadar çok olan isimler konumlarını kaybettiği anda öncüllerini takip edeceklerdir. Artık anlaşılmış olmalıdır ki; Siyasal İslamcıdan ‘demokrat’ olmaz. Ne diyorlar ‘demokrasi bizim için amaç değil araçtır. Demokrasi bir tramvaydır, menzile varınca inilir’ daha ne desinler!
Cumhuriyet değerleri, karşıdevrimcilerle korunamaz…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.