Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Cumhuriyet Halk Partisi'ne; Yargı darbesi

                       

Bu kadarda olmaz denilen oldu, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul İl Seçim Kurulu’nun kararını iptal etti. CHP İstanbul 38. Olağan Kongresi’nin iptali için açılan davada mahkeme, İl Başkanı Özgür çelik, mevcut yönetim, İl Disiplin Kurulu ve 196 kurultay delegesini tedbiren görevden uzaklaştırmasına karar verirken, mevcut kongre sürecini durdurdu; YSK kongrelerin devamına karar verdi. Yerine bütün görevleri yapacak 5 kişilik bir heyet atadı.

Artık siyasetin meydanlarda, kongre salonlarında değil, mahkeme salonlarında şekil almasının önü açıldı.

AKP, görmek istediği CHP için yargıyı araç olarak kullanıyor. Çok partili sisteme geçtiğimiz 1950’den bugüne geçen 75 yıllık sürede hiç görülmeyen bir siyasi tabloyla karşı karşıyayız. Bütün hukukçular kararı tartışıyor, barolar görüşlerini kamuoyuyla paylaşıyor. Siyasal partilerin, ilçe, il ve genel kongrelerini, ilçe, il seçim kurulları ve Ankara’daki Yüksek Seçim Kurulu yönetir, denetler ve karar verir. Başka bir yargı organı bu konuda yetkili değildir. İstanbul İl Seçim Kurulu’nun kararını iptal eden 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin son kararı Anayasaya tamamen aykırıdır. Demokratik anayasal hükümler, bir bir ortadan kaldırılmaktadır.

Şimdi merak edilen, İstanbul İl kongresinin iptal edilmesi, 15 Eylül’de Ankara’da duruşması yapılacak olan CHP kurultayı konusundaki karar için bir işaret fişeği olur mu? Bu karar 15 Eylül kararının altyapısını oluşturmak için mi alındı.

Asliye mahkemesi, seçilmişleri görevden uzaklaştırırken, CHP’ye oy vermeyeceğini açıklayan, parti yöneticilerini eleştiren, CHP’den ihraç edilenleri, İstanbul’a kayyım olarak ataması, mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürmüştür. CHP’ye karşı CHP’lileri kullanmıştır!

Yargının siyasete müdahalesinin önü açılırsa bundan böyle seçim güvenliğinin ortadan kalkacağı gibi, hiçbir siyasi partinin kongre güvenliği kalmayacak, geriye dönük başta mühürsüz oyların geçerli sayıldığı 2017 referandumu ve birçok seçimle ilgili iptal davalarının açılmasının da önü açılmıştır.

 Mesele kanıtlanmamış birtakım iddialara dayanarak CHP yönetim kademelerinin değiştirilmesi meselesi değildir. Mesele CHP’nin birinci parti olması, iktidar alternatifi haline gelmesi, iktidar için tehdit oluşturmasıdır. CHP’nin meydanlara inmesi, umutsuz gençleri meydanlarda toplayabilmesidir. Mesele ‘’yeni rejim’’in inşasında engel olarak görülmesidir. Onun için bu yapılanlar CHP’nin kendi içinde krize sürüklenmesi, ‘’yeni rejime’’ teslim olmasını sağlamak içindir.

Tüm bu yaşananların Tom Barrack’ın inşa etmek istediği ‘’Yeni Ortadoğu’’ rejimine uygun ‘’Yeni Türkiye’nin’’ kurulmasından bağımsız olduğu düşünülmemelidir.

CHP, ‘yeni rejim’ inşası için başlatılan 19 Mart darbesine karşı gelmesin, Silivri’yi bıraksın, meydanlardan çekilsin, Ankara merkezli siyaset yapsın isteğine uymadığı, kontrollü muhalefeti kabul etmediği için CHP’ye bu operasyonlar yapılmaktadır.

En önemlisi bu yapılanlar sadece CHP’yi ilgilendiren operasyonlar değildir. Bu ‘yeni rejim’ inşa yolunda rejimin yanında konuşlanmayan bütün muhalefete yöneliktir. Rejim karşıtlarını susturmak, destek vermesini sağlamak için gözdağıdır.

GELELİM KAYYIM HEVESLİLERİNE

Geçmişte kim hangi önemli görevleri yapmış olursa olsun bugün iktidarın CHP’ye yönelik baskıları karşısında baskılara karşı birlikte direnmek, karşı koymak yerine, iktidardan yana pozisyon alan, iktidarın kendilerine biçtiği rolü üstlenenlerin CHP’liliği sorgulanır.

Ne demek ortada bir cenaze var, cenazenin kokmaması için görevi kabul ediyoruz. CHP 47 yıl sonra birinci parti olmuş; gençlerin, çalışanların, emeklilerin, kitlelerin umudu haline gelmiş. Döneminizde elde edemediğiniz başarıları elde etmiş bir partiye ‘cenaze’ demek ancak CHP’nin başarılı olmasını, iktidara gelmesini istememekten başka bir şey değildir. Evet ortada bir cenaze varsa o da kötü yönetimin yol açtığı olumsuzluklar sonucu ağır sorunlarla baş başa olan Türkiye’dir; CHP’nin hedefi Türkiye’yi ayağa kaldırmaktır.

İktidarın kendilerine biçtikleri rolü heyecanla kabule yeltenenler, geçmişte sizler aynı görevlere nasıl gelmişseniz bugün iktidar eliyle yerine çökmek istedikleriniz de aynen sizler gibi geldiler. İktidarın yargısından görev kabul etmek yerine, görevi partililerinizden isteyin.

Efendim kapı kapı dolaşıp partiyi ayağa kaldıracaklarmış!

Geçmişte denediniz kaldıramadınız, yerine göz diktikleriniz partiyi ayağa kaldırdı, birinci parti yaptı, iktidarın payandası olarak gölge etmezseniz Türkiye’yi de ayağa kaldıracaklar.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.