Ergün Aydoğan
Boykot ve kırmızı kart...
23 yıldır ülkeyi ‘tek başına’ yöneten, her türlü gücü elinde bulunduran partili cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine toplantısı öncesinde, en düşük emekli maaşıyla ilgili kamuoyunda bir açıklama yapması beklenirken, fiyat pahalılığına karşı ‘satın almama özgürlüğü’ vurgusu yaparak vatandaşlara boykot çağrısında bulundu. Erdoğan ‘’pahalı ürün satanları dize getirecek etkili yöntemlerden biri boykottur. Fırsatçılık yapanlara karşı en büyük kozumuz, satın almama özgürlüğünü kullanmaktır’’ sözlerini dile getirdi.
Allah’ım sen yüzde 30 artışla 22 bin 104 TL asgari ücretle, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına yüzde 15,75 artışla 14.469 TL, yüzde 11,54 artış yapılan memur emeklilerini bu ücretlere mahkum edilen çalışan ve emeklinin aklına mukayyet ol!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayıyla birlikte yıllık enflasyonu yüzde 44,38 olarak açıkladı. 2024 yılı ENAG tüketici enflasyon oranı ise yüzde 83,40 olarak açıkladı.
Bu ücretlerle geçinilemeyeceğini bilen yönetenler çare bulmak, çözüm üretmek yerine, asgari ücretle çalışana, emeklilere ‘boykot’ çağrısı yaparak ‘satın almama’ özgürlüğünüzü kullanın telkininde bulunan…
Yönetenler yeniden değerleme vergi-harç artışlarını yüzde 43,93 olarak artırıyor. Akaryakıta, doğalgaza, elektriğe sürekli zam yapıyor. Köprü ve otoyol ücretlerine yaptıkları yüzde 43,93 zamla;
Osmangazi Köprüsü: 798 TL. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü: 47,5 TL. Yavuz Sultan Selim Köprüsü: 100 TL. 1915 Çanakkale Köprüsü: 842 TL. Ankara-Niğde Otoyolu: 590 TL. Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu: 1971 TL. İzmir-Aydın Otoyolu: 57,5 TL. Kuzey Marmara Avrupa Otoyolu: 172 TL. Kuzey Marmara Anadolu Otoyolu: 403 TL. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu: 230 TL. Malkara-Çanakkale Otoyolu: 785 TL.
Şimdi kimin kimi boykot etmesi gerekiyor?
Emeklileri, çalışanları, geçinmekte zorlananları zorlayan elektrik, doğalgaz, yol, köprü, eğitim, sağlık giderleri ise, bunlardan vazgeçemeyeceği ‘satın almama’ hakkını kullanamayacağına göre, bu fahiş artışları yapan yönetenleri protesto-boykot etmesi gerekmez mi?
Maarif Nazırı Haşim Paşa’nın ‘’şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim’’ dediği rivayet edildiği gibi yönetenlerde ‘’şu fiyat artışları olmasa memleketi ne güzel ederdim’’ diye düşünüp sorunu çözmek yerine çaresizliklerini, acziyetlerini ‘boykot’ çağrısıyla kapatmaya çalışıyor.
Bu çağrı çaresizlik, acizlik olduğu kadar kurnazlıktır. Yönetenler olarak çözüm üretmek istiyoruz ama, fahiş fiyat artışlarının sorumlusu biz değiliz ‘sorun bizde değil, fırsatçılık yapan açgözlü esnaf-tüccar’ diyerek sorumluğu üzerinden atmaya çalışmaktadır. Oysa tüm bu sorunların tek sorumlusu 23 yıldır ülkeyi yöneten, tek başına her türlü yetkiyi kullanıp çözüm üretmeyen yönetenlerdir.
İKTİDARA MUHALEFTTEN KIRMIZ KART!
Yeni CHP yönetimi kutuplaşma siyasetinin aksine normalleşmenin kendisine yaradığını düşünerek başlattığı normalleşme siyasetine kamuoyundan yükselen tepkiler karşısında ‘geçim yoksa seçim vardır’ diyerek başlattığı ‘sert’ muhalefeti sarı karttan kırmızıya çevirdi!
Gel gelelim bu ‘sert!’ kırmızı kart muhalefeti kamuoyunda beklenenden daha yoğun eleştirilere maruz kaldı.
Elbette CHP’nin ‘üst düzey’ yöneticileri, iletişimcileri bu konuya çalışmış olmalılar ve yükselen tepkiler karşısında yeniden durum değerlendirmesi yapacaklardır. Birincisi denenmişi denemek beklenen sonucu vermeyebilir; çünkü bu kırmızı kart yöntemi daha önce denendi. İkincisi vatandaş cebinde taşıyacağı kırmızı kartı çarşıda-pazarda-alışverişlerde kime gösterecek, muhatap kim; satıcılar mı yoksa piyasanın ayarını kaçıran yönetenler mi? Elbette yönetenlere sandıkta kırmızı kartı gösterir de, vatandaşın çarşıda, pazarda kırmızı kart göstereceği yöneten bulmak kolay olmadığına göre… kırmızı kartın muhatabı esnaf ve satıcılar değildir!
Kırmız kart eylemine özellikle muhalif çevrelerden yükselen ‘olumsuz’ tepkileri dikkate alınmak yerine ‘siz anlamazsınız’ tarzı itiraz CHP’ye yarar sağlamak yerine CHP ile muhalifleri karşı karşıya getirebilir!
Muhalefetin geniş halk kitlelerini harekete geçirecek protesto eylem sellikler daha ‘özgün ve yaratıcı’ heyecan verici, sarsıcı olursa etkili ve kalıcı, sonuç alıcı olur.
‘’Her millet, icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır...’’ Atatürk
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.