Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Anlaşmalı iflaslar ve ekonominin halleri!

                                                                 

Devletleşen AKP iktidarı işi gücü, ülkenin sorunları, vatandaşın dertlerini bir kenara bırakıp CHP’yi nasıl halkın gözünde yıpratır, iktidar seçeneği olmaktan nasıl çıkarırım derdine düştü. İktidar belediyeler üzerinden CHP’yi yolsuzluk suçlamalarıyla birer birer tutuklarken bir taraftan da kurultayın da ‘şaibe’ var diyerek itibarsızlaştırma stratejisiyle sürekli tartıştırıyor; başka gündem yok!

Ülke yanıyor…

Her yıl tekrar eden ve bir türlü önlem alınamayan sonrasında imar rantına açılan fiili yangınlardan değil ekonomideki yangından söz ediyorum…

Hafta içinde AKP’li önemli bir iş insanıyla sohbetimizde iş insanı ‘’sanayici çok zor durumda, yatırım yapmanın şartları çok ağır, yatırım maliyetleri çok yüksek. Yatırım yerine faiz gelirleri daha avantajlı. Son günlerde konkordatolar arttı. Bazı firmalar ‘belli bir bedel karşılığında’ konkordato alıyor, birikmiş ödemelerini üç yıl erteliyor, 3 yıl sonra 100 liralık bugünkü borç 25 lira değerine düşüyor, durduk yerde kazanıyor. Bunları önleyecek politikalar üretilmediği gibi anlatacak merci, muhatap yok, dinleyip bunlara çözüm üretecek yönetici yok’’ diyor.

E diyoruz, siz iktidara yakınsınız bunları anlatamıyor musunuz, dinleyecek muhatap bulamıyoruz diyorsunuz, e siz bulamazsanız kim bulacak…

Hemen iki gün sonra gittiğimiz Bursa’da anlatıldığı gibi konkordato olayına tanık olduk. Önemli bir inşaat firması, anlatıldığı üzere uzun süre önceden İstanbul ve yurtdışında yatırımlar yapmış, özel hesaplara paraları aktardıktan bir süre sonra da konkordato ilan etmiş (anlaşmalı mıdır, gerçek iflas mıdır o belli değil). Onunla yaptığı ortaklıktan ‘büyük’ zarar görenlerin anlattıkları bu yönde.

Bir başka iş insanı, bir görüşme esnasında Partili cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdiği için ertesi gün iş yerine maliye müfettişlerinin geldiğini, aylarca şirketini denetlediğini söylüyor.

İktidar ülke sorunlarına odaklanmak yerine, siyasi operasyonlara odaklınmış durumda. Ne çalışan, ne üreten, ne de tüketen hayatından memnun. Alım, satımlar, yatırımlar durmuş vaziyette. Yaz aylarında sebze meyve fiyatlarına bile erişim imkansız hale gelmiş. Karpuz dilimle, kiraz taneyle satılır hale gelmiş; üstelik tarım ülkesinde sebze meyve ateş pahası!

Merakla beklenen politika faizi TCMB Politikası Kurulu (PPK), yılın dördüncü faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 46 seviyesinde sabit tuttu. TCMB gecelik vadede borç alma faiz oranını yüzde 44,50’de sabit tuttu. Borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a çıkardı. Bloomberg dünya gelişen ülkelerin enflasyon ve faiz oranların sıralandığı listeyi yayınladı. Türkiye listede geri kalan ülkelerin on katı faiz ve enflasyonla listenin zirvesinde yer aldı.

Listeye göre, Türkiye yüzde 46 faiz, yüzde 35,4 enflasyon ile listede birinci sırada yer alıyor. Listenin ikinci sırasında ise yüzde 5,5 faiz ve yüzde 2,82 enflasyon ile Hindistan yer alıyor. Üçüncü sırada ise yüzde 3 faiz ve -0,1 enflasyon ile Çin yer alıyor.

Uzun AKP iktidarının heteredoks mu, Ortodoks mu hangi ekonomi modeli olacağına bir türlü karar veremediği belirsiz ekonomi politikaları sonucu belli bir rantiyeci zümre dışında memnun olan kesim yok. Gelinen noktada çalışanın bırakınız araç ve ev alma umudu ve hayalini beslenme ve barınma en büyük sorun haline gelmiş durumda iken.

İsviçre merkezli UBS Group: 2024 yılında dolar milyoner sayısı en fazla artan ülke, Türkiye oldu. Türkiye’de dolar milyoner sayısı 68 bini aştığını açıkladı.

Mehmet Şimşek’in artık rasyonel ekonomi politikalarına dönüyoruz diyerek uyguladığı finansa dayalı ekonomi politikasının sonucu üretimden çok finansal hareketlerle milyoner sayısı, yoksul ve yoksullukta aynı paralellikte artıyor. 85 milyonluk Türkiye’de 2.1 milyon zengin bankadaki mevduatın yüzde 80’ine sahip, 83 milyonun ise hesabında 5-10 bin TL var. Vatandaşın kredi ve kredi kart borcu 4.5 trilyona dayanmış durumda.

Mevduat zenginlerinin aksine Ocak-Mayıs yoksullukla mücadelede bakanlıkların yürüttüğü 54 programla yapılan harcama 148,1 milyar TL’ye ulaştı.

Herhalde iş insanları, akaryakıta zam gelse de beni ilgilendirmiyor ‘ben 50 liralık’ alıyorum diyen amcalarda 2018’de ‘ver yetkiyi gör etkiyi’ sözlerinin gereği ‘yetki’ vermiş olmalarından pişman değillerdir!

ÇALIŞAN VE EMEKLİLER YİNE PERİŞAN!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK, muhalefetin ifadesiyle; Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu!), Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi verileri (TÜFE) aylık bazda 1,37 artarken, yıllık enflasyon yüzde 35,05 olarak açıkladı. Ocak-Haziran döneminde ise tüketici enflasyonu yüzde 16,67. Bu verilere göre, SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 16,67 oranında zam alırken. Memur ve memur emeklileri içinse enflasyon farkı yüzde 15,57 olarak uygulanacak.

Resmi rakamlar bir tarafa, çalışanlar ve emekliler bu ekonomi politikaları altında ezilmeye ve yoksullaşmaya devam edecek.

Açıklanan enflasyon verilerinin ardından ÖTV’de yapılacak artışla birlikte birçok ürüne bu geceden itibaren geçerli olacak yağmur gibi zamlar sabit gelirlinin yaşamını etkileyecek, silindir gibi üzerinden geçecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.