Ergün Aydoğan
Altılı masadan beklentiler, altıncı toplantıya...
Meclis’in 1 Ekim’e kadar tatile girmesiyle, kısmen de olsa erken seçim tartışmaları azalacaktır. Seçimler zamanında bile yapılsa 11 ay gibi uzun sayılmayacak kısa bir süre kaldı. Türkiye’nin sorunlarını çözmesi beklenen yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sorunların çözülmesi yerine katlanarak arttı. Son açıklanan enflasyon rakamları cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşırken, uzun yıllar sonra ilk kez ek bütçeye ihtiyaç duyuldu.
Muhalefet yaşanan derin ekonomik krizin kök sebebinin sistem olduğunu, bunun için altı partinin bir araya gelerek oluşturduğu altılı masanın en büyük siyasi projesinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem olduğu ve bu konuda mutabakat sağladıklarını kamuoyuna sıklıkla açıklıyorlar.
Kamuoyunun var olan sorunlara çözüm öneri beklentileri yanında en büyük beklenti; Millet İttifakının adayının kim olacağı…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Meral Akşener’in ev sahipliğinde İYİ Parti Genel Merkezinde bir araya geldi.
Gündüz saatlerinde yapılan toplantı yaklaşık 5 saat sürdü.
Ekonomiden, dış politikaya, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için oluşturulan komisyon, toplantının ardından yapılan açıklamada ‘’iktidarın, milletimizi kutuplaştırarak, birbirine hasım ilan eden bu kutuplaşma üzerinden çıkar düzenini sürdürmeyi amaçlayan kirli siyasetinin karşısında huzurun hakim olduğu ‘Yarının Türkiye’sini inşa etmeye kararlıyız’’ görüşü yer aldı.
29 yıl önce Madımak Oteli ve Başbağlar’da yaşamını yitirenlerin anılması…
BDDK kararları, sermaye kontrolü endişeleri…
Madrid zirvesinin iç siyaset malzemesi yapılmasına yönelik eleştiri…
İktidarın görüşmelerini yeni yasama yılına ertelediği ‘’Dezenformasyon Yasa Teklifi’’ de eleştirilerek, basın özgürlüğünü savunma konusunda kararlı tutumlarının devam edeceğinin vurgulanması…
Ve yakıcı sorunların tespitiyle birlikte somut çözüm önerileri beklentilerinin yanında kamuoyunun en çok merak ettiği, beklediği millet ittifakının adayının kim olacağı. Öyle ki açıklanması ileri bir tarihe kalsa bile, bu toplantıda adayın masaya geleceği yönündeki beklenti oldukça yüksekti. Bu toplantıdan adayın açıklanmasını bekleyenlerin umudu Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğini yapacağı altıncı toplantıya kaldı!
Liderler, muhalefetin cumhurbaşkanı adayına ilişkin tartışmalara tepki göstererek;
‘’Bilinmesini isteriz ki; altı siyasi partinin ortak akıl ve makulde buluşmak üzere oluşturduğu istişare mekanizmasını, adaylık tartışmasına indirgemeye çalışanlar, milletimizin ve ülkemizin geleceğine dair büyük bir kazanım olarak gördüğümüz çalışmalarımızı asla sekteye uğratamayacaktır.
Bir kez daha ilan ediyoruz ki; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi âşıklarının adayı olacaktır.’’
Altılı masanın liderleri, özellikle iktidar adına kamuoyu oluşturanların, altılı masayı aday üzerinden sıkıştırmaya, yıpratmaya yönelik propagandalarına tepki duydukları anlaşılmaktadır. Altılı masa geleceğe yönelik çalışmalarının öneminin yok sayılarak adaya indirgenmesine tepki göstermekte haklı olabilir. Seçim tarihi belli olmadan adayın açıklanmaması da son derece doğrudur.
Ve fakat kamuoyunun da en çok merak ettiği adayın kim olacağıdır. Çünkü adaya göre tercih yapacağı görüşünü dile getiren ciddi bir seçmen kitlesi vardır. Adayın altılı masadan veya kamuoyunda adı öne çıkan isimler dışında tanımlanan profile uygun bambaşka, sürpriz bir isim olabilir açıklamaları endişeye yol açmakta, kafaları karıştırmaktadır.
Bugüne kadar beşincisi yapılan toplantıdan çıkan sonuç kamuoyunu tatmin eden bir sonuç olmadığı tartışmalardan anlaşılabilir. Ayrıca mevcut sisteme göre gidilecek seçimden, en önemli vaat sistem değişikliğinin yapılabilmesi için yeterli Meclis çoğunluğu elde edilemediğinde süreç yönetimi nasıl olacaktır. İddia edildiği gibi iki yılda mı, bir dönem (5 yıl) tamamlanacak mı veya bazı sözcülerin dediği gibi anayasa değişikliği olmasa bile defakto bir durumla fiili başbakanlık uygulanacak mı…
Kamuoyunun merakını artıran o kadar çok bilinmeyen konu var ki haklı olarak iktidara yönelik bütün olumsuz düşüncelere rağmen başarısız ve fakat bilinen bir anlayışa mı yoksa bilinmeyen bir belirsizliğe mi yönelimin olabileceği çok belli olmayabilir!
Yarının Türkiye’sini inşa hedefi, heyecan vericidir; içi doldurulursa! Değişim şartları oluşmuş, kitleler değişime hazır sadece değişim isteyen kitlelerin talep ve beklentileri doğru ve iyi yönetilmelidir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.