Dr. Girayalp Karakuş
Tabuları Yıktığı İçin Katledilen Başörtülü Feminist Kadın: Konca Kuriş
Konca Kuriş, 1980’li yıllardan sonra Türkiye’de dalga hâlinde genişleyen İslami feminist hareketin öncüleri arasındaydı. Eril din anlayışına karşı çıkmıştı. "İbadetin Türkçe yapılabileceğini, kadınların regl dönemlerinde namaz kılabileceğini, oruç tutabileceğini, Kur’an’ın sadece göğüslerini kapatmasını emrettiğini, Kur’an’da çarşafın olmadığını, Kur’an’da kadın ve erkeğe eşitlikçi yaklaşımın olduğunu, kadınların da erkekler gibi Cuma ve cenaze namazına katılabileceğini erkeklerle birlikte kılabileceğini söylemlerinde dile getirdi." (1) Sorgulayan, araştıran ve aynı zamanda yanıldığında özür dilemesini bilen biriydi. Ancak düşünceleri geleneksel muhafazakâr-mütedeyyin kesimde tepki uyandırmıştır. Kuriş, bütün tepkilere rağmen doğruluğuna inandığı fikirleri savunmaya devam etmiştir. Tesettüre girdiği 1988 yılından vahşice katledildiği 1999 yılına kadar inandığı argümanları tebliğ etmeye çalışmıştır. Kuriş, başını kapattıktan sonra Adıyaman’da Gavs denilen kişilere biat etmiş, çeşitli cemaatlerin içine girip çıkmıştır. Bir süre sonra İslâm’da Allah ile birey arasına kimsenin girmeyeceğine inanarak tarikat şeyhleri ile arasına mesafe koymuştur. Kuriş’in bağlandığı tek bir tarikat olmuştur: “Nakşibendi Tarikatı”. Kuriş, yazar olmaya karar verdikten sonra farklı düşünceleri yaşadığı muhitten dışarı yayılmış ve televizyon programlarına çıkmaya başlamıştır. Bir televizyon programında “Adem ile Havva meselesine” değinmiş ve Adem’in sadece sembol olduğunu dile getirmiştir. Spiker: “Ne yani Adem’i peygamber olarak kabul etmiyor musunuz” dedikten sonra Kuriş’in cevap vermesine izin vermeden onu yayından almıştır. Kuriş olaydan sonra ölüm tehditleri almaya başlamıştır. Aslında Kuriş’in amacı şuydu: “Din diye dayatılan dogmaların erkek egemen bir toplum inşa etmesinin önüne geçmek, fetva yetkisinin sadece erkekler elinde olmasına karşı çıkmaktı.” Ona göre; Allah katında cinsiyetin hiçbir önemi yoktu. (2) Geleneksel İslâmcılar için Kuriş’in öne sürdüğü savlar küfürden ibaretti. Onlara göre; Kuriş İslâm’ı bilmiyordu. Batı merkezli ideolojik düşüncelerden etkilenerek İslâm dinini tahrif etmeye çalışıyordu. Ne yazık ki Türk toplumu farklı düşünen insanları hiçbir zaman kanıksamamıştır dolayısıyla Kuriş her zaman yalnız kalmıştır. Somutlarsak İslami feminist düşünceleri sadece Kuriş dile getirmemiştir. Örneğin; Mısır, İran, Malezya ve Suudi Arabistan’da dahi Kuriş’in düşüncelerine benzer fikirler dile getiriliyordu. Türkiye’de Kuriş’e sahip çıkan olmadığı ve kendi mahallesinde bile tasvip edilmediği için terör örgütlerinin kolay lokması hâline gelmiştir.
Son tahlilde Kuriş’in öne sürdüğü düşünceler günümüzde daha rahat bir şekilde dile getirilmektedir. Örneğin; 2014 yılında kurulan Reçel Blog’da açıkça İslâmi feminist düşünceler savunulmaktadır. (3) Türkiye’de Feminizm düşüncesi yanlış anlatıldığı için “erkek düşmanlığı” olarak algılanmıştır. Oysa feminizmin amacı; erkek düşmanlığı değil, kadının toplumdaki konumunda erkeklerle eşit düzeye ulaşabilmesidir. Kuriş ise kadın-erkek eşitliğini sağlayabilmek için kutsal metinleri farklı biçimde yorumlama yoluna gitmiştir. Ona göre; Türk toplumuna “din” diye dayatılan şey aslında kültürdür. İslâm günün koşullarına göre yeniden yorumlanmalıdır. Nitekim bu düşünceler birtakım çevreleri rahatsız etmiştir ve Konca Kuriş, 16 Temmuz 1998’de evinin önünden kanser hastalığının tedavisini üstlendiği kadının oğlu ve beraberinde yanına aldığı adamlar tarafından kaçırılarak katledilmiştir. (4)
Kaynakça
- Hacı Özdemir, “İslami Feminist Konca Kuriş Üzerine”, SSS Journal, C:5, S:31, 2019, s. 1569-1581.
- https://www.havlekadin.com/feminist-bilgi/konca-kuris-1961-1998/ Son Erişim Tarihi: 17.08.2024.
- Elifhan Köse Çal, “İslami Feminizm, Dijital Yazı ve Türkiye Örneği Olarak Reçel Blog”, Mülkiye Dergisi, C:47, S:1, 2023, s. 198-221.
- Özdemir, agm, s. 1569-1581.