Dr. Girayalp Karakuş

Dr. Girayalp Karakuş

Stalin Haklı Mıydı?

            Sovyetler Birliği döneminde en tartışmalı liderlerin başında Stalin gelmektedir. Stalin hakkında genellikle aktarılan bilgiler olumsuz niteliktedir. Hiç şüphesiz bu iddiaların bazıları doğrudur. Ancak dezenformasyon yapılarak Stalin’i Adolf Hitler derecesine düşürmek de son derece haksız bir saptamadır. Zira dünyanın Nazi belasını def ettiği için Kızılordu ve Stalin’e borcu vardır.

            Stalin diktatör müydü?

            Evet…

            Stalin iktidarı ele geçirmek için her şeyi yapmış mıdır?

            Evet…

            Kurduğu devlet modeli benim idealimdeki özgürlükçü sosyalizm anlayışıyla uyumlu mudur?

            Kesinlikle hayır…

            Ancak bu şahsın yaptığı önemli icraatlar da yok değildir. Örneğin; kara sabanla tarım ülkesi olan Rusya’yı atom bombası yapacak teknik donanıma sahip bir ülke hâline getirmiştir. Yani Rusya’yı süper güç yapmıştır. Diyalektik materyalizm çıkarımları ve yazdığı kitaplar basit bir dille yazılmış olmasına rağmen sosyalizmin ne olduğunu bilen bir liderdir. Kapitalizme alternatif bir sistem geliştirmiştir. Her ne kadar bunun adı “devlet kapitalizmi” olsa da.

            Stalin karşıtları genellikle Troçki-Stalin arasındaki mücadeleyi Troçki kazansaydı farklı bir Rusya’dan bahsedilebilirdi demektedir. Bu da bir fantazmadır (görsel yanılgı). Stalin’in yerinde Troçki’de olsa idi yapabileceği fazla bir şey yoktu. Çünkü Rusya’nın karşısında siyasi, askeri ve ekonomik bağlamda büyük bir güç olan “Amerika” vardı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rusya doğal sınırlarına ulaşmıştı. Troçki’nin “Sürekli Devrim Tezi” mantıklı ama reel-politiğe uygun değildir. Rusya dünyaya sosyalizm ihraç ederken ABD ve Batı Avrupa emperyalistleri boş durmayacaktı. Her ne kadar Stalin “Tek Ülkede Sosyalizm” prensibini uygulasa da pratikte kendisine yakın gördüğü bazı ülkeleri desteklemiştir. Örneğin; Türkiye’nin Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında olduğu gibi.  

            İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD, Rusya ile ekonomik ilişkilerini tamamen kesmiştir. Batı Avrupa ülkelerinin büyük bir bölümü de aynı şekilde tavır koymuştur. Rusya’ya uygulanan çevreleme ve ekonomik ambargo Rusya’yı olumsuz etkilemişti. Bugün Küba’nın uğradığı haksız ambargoyu Rusya, elli yıl boyunca yaşamıştır. Stalin ise sübjektif ve objektif koşullar altında elinden geleni yapmış ve Rusya’yı saygı duyulan bir ülke hâline getirmiştir. Rusya içerisinde muhaliflere yönelik baskılara gelince dönemin şartları itibariyle düşündüğümüzde normaldir. Çünkü partiye isyan etmenin cezası ölümdü. Ancak insan hakları ve demokrasinin görece daha geliştiği günümüzden bakıldığında yapılanlar yanlıştır. 1936-1939 arasındaki dönemde yapılanların cezasının ölüm olmaması gerektiği kanaatindeyim. (Vatana ihanet dışında)

            Winston Churchill gibi siyasetçiler dahi Stalin’in reel-politik anlayışına hayrandı. ABD’li diplomat Henry Kissenger’da buna dâhil. Benim kanaatim Stalin iyi bir siyasetçiydi ama iyi bir insan olup olmadığı yönünde şüphelerim var. Onun döneminde köylü toplumdan sanayi toplumuna hızlı bir geçiş yaşanmıştır. Stalin’in ölümünden sonra Kruşçev döneminde Stalin’in uygulamaları ile ciddi bir hesaplaşmaya gidilmişti ancak iddiaların çoğunda kişisel husumetler rol oynamıştı. Aslında Sovyetlerin dağılması Stalin’in ölümüyle birlikte başlamıştır. Ondan sonra gelen vizyonsuz ve inançsız komünist liderler sürekli tavizler vermiştir. Özellikle Kruşçev’in sanayiyi ihmal edip tarım alanına yaptığı boş yatırımlar ülkeyi ekonomik krize doğru sürüklemiştir. Oysa komünist ülkelerin başarılı olduğu iki alan vardır: “Eğitim”, “Sanayileşme”. Stalin’in ölümüyle bu iki alan boş bırakılmıştır. Proleter edebiyatın yerine popüler kültür ögeleri girmiştir.

            Hitler ile birlikte hakkında en çok konuşulan liderlerden biridir “Stalin”. Onu değerlendirirken bir canavardan bahsetmenin anlamı yoktur. Zaafları ve doğruları ile birlikte o da bir insandır. Kurduğu sistem uzun ömürlü olmamış, insanlara özgürlük vaat etmemiş ve sonunda yok olmuştur. Gerisi laf-ı güzaf…

Önceki ve Sonraki Yazılar