Dr. Girayalp Karakuş

Dr. Girayalp Karakuş

Belçika Türkleri Hakkında

Belçika, 1993 yılından itibaren üç dilsel ve kültürel bölgeye ayrılmıştır. “Flamanya, Valonya ve Brüksel”. Bu bölgeler içerisinde en sorunlusu Flamanya’dır. Belçika Türkleri’de bu üç bölgede yaşamaktadır. Belçika’ya emek göçlerinin 1920’li yıllardan itibaren başladığı söylenebilir. Belçika’ya ilk göçler Polonya, İtalya Macaristan, Fas, Cezayir ve Balkanlardan gelmiştir. 1960’lardan itibaren ise Türkiye’de Belçika’ya göç vermiştir. Burada yaşayan Türklerin büyük çoğunluğuna öncelikle oturma izni verilmiş daha sonra ülkeye entegre olanlara ise Belçika vatandaşlığı verilme imkânı sunulmuştur. Hatta 19 Haziran 1974’te ise İslam hukuki olarak resmi din olarak kabul edilmiştir. Belçika’da yaşayan Türklerin büyük çoğunluğu Almanya ve Fransa’ya göre daha refah içerisinde yaşamaktadır. Ayhan Kaya ve Ferhat Kentel’in araştırmalarında Belçika hakkında daha olumlu ifadeler kullanan Belçikalı Türkler olmuştur. Ancak ülkede özellikle Flamanya’da ayrımcılıkların olduğunu söyleyenler de çıkmıştır. Günümüzde Belçikalı Türklerin belediyelerde ve belediye meclislerinde temsil edilmektedir.

            Bir araştırmada Belçikalı Türklerin büyük çoğunluğu, Türkiye’de siyasi olarak AKP’yi desteklemektedir. CHP’nin oy oranı oldukça düşüktür. Ülkede son dönemlerde bozkurtların etkinliği göze çarpmaktadır. Bu gruplar Belçika’da özellikle Kürt örgüt ve derneklerine saldırılar düzenlemiştir. Enteresan bir veriye göre; Belçikalı genç Türkler İslam ile kültürü ayırmaktadır. Bu gençlerin birçoğu İslami ritüelleri ifa etmemektedirler. Belçika’ya göç eden Türkler genellikle taşra kökenlidir. Bu yüzden göç ederken kendi kültürlerini de beraberinde getirmişlerdir. Belçikalı Türkler Türk siyasetini de yoğun olarak takip etmemektedirler. Onlar daha çok Belçika TV ve yayın organlarından bilgi almayı tercih etmektedirler. Ülkede yaşayan Türkler anavatanlarında “Almancı” olarak adlandırılmaktan ve döviz deposu olarak görülmekten rahatsızlardır.

            Belçika Türkleri ülkede kendilerine özgü bir sosyal sınıflanma içerisindedirler. Günümüzde Türkler orta sınıf oluşturmayı başarmışlardır. Yükseköğrenim görme konusunda Belçikalı Türk gençleri Almanya ve Fransa’ya göre daha iyi durumadır. İşsiz kalanlar ise işsizlik maaşı ile geçinmektedirler. Türkler özellikle Türk konsolosluklar ve büyükelçiliklerden şikâyetçidir. Şikâyetlerinin gerekçesi ise devletin kendilerine yeterince sahip çıkmamasıdır.

            Sonuç olarak Belçika’da yaşayan Türkler görece diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan soydaşlarına göre daha iyi durumdadır. Bu durumun gerekçelerinden en önemlisi; Belçika’nın ulus-devlet olmamasıdır. Azınlıklara yönelik daha özgürlükçü bir durumdan bahsedilebilir. Bu yüzden Belçikalı Türkler devletlerine bağlıdır. Özellikle Fransa ve Almanya’da Türkler arasında devletlerine yönelik şüpheler mevcuttur. Bu konu hakkında Ayhan Kaya-Ferhat Kentel’in “Belçika Türkleri-Türkiye İle Avrupa Birliği Arasında Köprü Mü, Engel Mü” adlı kitabından alıntılar yaptığımı belirtmem gerekir. Üniversite kütüphanesinde kitap ararken bu kaynak hemen dikkatimi çekti ve bir çırpıda okuyarak bu konu hakkında bir derleme makale yazmak istedim.

           

Önceki ve Sonraki Yazılar