İmamoğlu: Beni saf dışı bırakabilmek için her yalana, her yılana sarılıyorlar
CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran on binlere, 222 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden seslendi.
CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran on binlere, 222 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden seslendi.
Esenyurt’un seçilmiş Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tam 1 yıl önce tutuklandığını hatırlatan İmamoğlu, “Bir yıldır milli irade, bir yıldır hukuk, bir yıldır demokrasi ayaklar altına alınıyor. Geçtiğimiz bir yılda her geçen gün daha da zalimleşen bir iktidar var karşımızda. Milletin vermediği meşruiyeti yabancı güçlerden dilenen, koltuğunu korumak için taviz üstüne taviz veren bir iktidar bu,” dedi.
“Dürüst ve adil bir seçimden, mertçe, yiğitçe bir mücadeleden o kadar korkuyorlar ki, beni saf dışı bırakabilmek için her yalana, her yılana sarılıyorlar,” diyen İmamoğlu, “Beni ve arkadaşlarımı casus ilan etmeye kadar getirdiler işi. İşte, açıkça itham ediyorum: Kim, siyasi rakibinden kurtulmak, milletin iradesini baskı altına almak için, casusluk gibi en ciddiye alınması gereken konuları bile alçakça istismar ediyorsa, bilin ki o millet ve devlet aleyhine çalışıyordur. Ben, aziz milletimin iyiliği için her türlü yükü omuzlamaktan, her mihnete katlanmaktan asla geri durmamış, bundan sonra da geri durmayacak bir vatan evladıyım, katıksız bir yurtseverim,” dedi.
“Hedefimiz; bu cennet vatanı, herkes için, her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu… Bolluk ve bereketin kardeşçe pay edildiği… Huzurlu ve mutlu bir ülke haline getirmektir,” diyen İmamoğlu, “Amacımız; milletçe, Atatürk’ün önümüze koyduğu hedefe doğru yürümek ve Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmaktır. Bu hedefe hep birlikte ulaşacağız. Hiçbir güç bizi yolumuzdan döndüremeyecek. Çünkü vakti gelmiş bir değişimin önünde hiçbir güç duramaz! Yılmayacağız, yorulmayacağız ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak,” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, önümüzdeki ilk genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargı görünümlü iktidar kumpasıyla tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” buluşmalarının İstanbul ayağının bu haftaki durağı, seçilmiş Belediye Başkanı tam 1 yıl önce tutuklanan Esenyurt oldu. Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran Esenyurtlular, iradelerinin kayyıma teslim edilmesine bir kez daha tepki gösterdi. Vatandaşlar, akıl almaz ve hukuksuz suçlamalarla 7 ayı aşkın süredir Silivri’de tutulan, son olarak da “casusluk”la itham edilen İmamoğlu, Prof. Özer ve diğer tutuklu belediye başkanları lehine sloganlar atarak, iktidarı istifaya davet etti. Buluşmada ilk olarak Prof. Özer’in 1 yıldır tutulduğu hücresinden yazdığı mektup okundu. Prof. Özer’in mektubunu kızı avukat Seraf Özer hemşehrileriyle buluşturdu. İmamoğlu’nun, 222 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden, 65’nci eylem noktası Esenyurt’a yolladığı mektubu da CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik kamuoyu ile paylaştı.
“SİLİVRİ’DEN ESENYURT’A KOCAMAN BİR MERHABA”
İmamoğlu, Çelik aracılığıyla seslendiği mektubunda şunları söyledi:
“Silivri’den Esenyurt’a kocaman bir merhaba. Uzun yıllar, rant odaklı imar anlayışıyla büyük bir şehircilik katliamı yaşatılan Esenyurt, 2019’dan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı sosyal belediyeciliğiyle tanıştı. Böylece Esenyurt; sosyal yardımlardan kreşlere, öğrenci yurtlarından bölgesel istihdam ofislerine, kent lokantalarından yaşam vadilerine kadar her alanda hizmet ve yatırım almaya başladı. Rantçı belediyecilik yerini halkçı belediyeciliğe bırakınca, Esenyurtlu kıymetli hemşerilerim de nihayet rahat bir nefes alır oldu. 2024’te değerli yol arkadaşım Prof. Dr. Ahmet Özer, her iki kişiden birinin oyuyla hizmet bayrağını teslim aldı ve canla başla görevine sarıldı.”
“YENİLENLER, YENİLGİYİ BİR TÜRLÜ HAZMEDEMEDİLER”
“Ama yenilenler, yenilgiyi bir türlü hazmedemediler. Önce akademik kariyerini, ömrünü, barışa ve bilime adamış Ahmet Özer hocamızı terörle irtibatlı ilan etmeye kalktılar ve tutukladılar. 2024 yerel seçimlerinde Esenyurtluların iradesinin yönetime en demokratik biçimde yansıyabilmesi için sergilenen çabayı suçmuş gibi göstermeye çalıştılar. Ortaya koydukları sözde kanıtların hukuken, mantıken hiçbir geçerliliği yoktu. Suç ve suçlu yaratmak için uydurulmuş şeylerdi. Sonra, iftira ve kumpasla, tehdit ve şantajla örülmüş, tamamen siyasi amaçlı bir başka dava dolayısıyla Ahmet Özer hocamızı ikinci kez tutukladılar.”
“MEŞRUİYETİ YABANCI GÜÇLERDEN
DİLENEN, KOLTUĞUNU KORUMAK İÇİN
TAVİZ ÜSTÜNE TAVİZ VEREN BİR İKTİDAR BU”
“Bugün, Esenyurt’un seçilmiş başkanı, değerli yol arkadaşım, Ahmet Özer hocamızın tutukluluğunun birinci yıl dönümüdür. Bir yıldır milli irade, bir yıldır hukuk, bir yıldır demokrasi ayaklar altına alınıyor. Geçtiğimiz bir yılda her geçen gün daha da zalimleşen bir iktidar var karşımızda. Milletin vermediği meşruiyeti yabancı güçlerden dilenen, koltuğunu korumak için taviz üstüne taviz veren bir iktidar bu. Kendi çıkarları uğruna ülkemizin doğal kaynaklarını, nadir toprak elementlerini yabancılara peşkeş çeken bir iktidar bu. Milletimizin artık onlara tahammülünün kalmadığını, bir daha asla sandıkta seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Onun için, yargı eliyle rakibi saf dışı bırakarak seçim kazanmaya uğraşıyorlar.”
“KATIKSIZ BİR YURTSEVERİM”
“Dürüst ve adil bir seçimden, mertçe, yiğitçe bir mücadeleden o kadar korkuyorlar ki, beni saf dışı bırakabilmek için her yalana, her yılana sarılıyorlar. Beni ve arkadaşlarımı casus ilan etmeye kadar getirdiler işi. İşte, açıkça itham ediyorum: Kim, siyasi rakibinden kurtulmak, milletin iradesini baskı altına almak için, casusluk gibi en ciddiye alınması gereken konuları bile alçakça istismar ediyorsa, bilin ki o millet ve devlet aleyhine çalışıyordur. Ben, aziz milletimin iyiliği için her türlü yükü omuzlamaktan, her mihnete katlanmaktan asla geri durmamış, bundan sonra da geri durmayacak bir vatan evladıyım, katıksız bir yurtseverim. Ben, bu cennet vatan uğruna gerekirse canımı vermekte asla tereddüt etmem. Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı en iyi milletim biliyor.”
“VAKTİ GELMİŞ BİR DEĞİŞİMİN
ÖNÜNDE HİÇBİR GÜÇ DURAMAZ”
“Sevgili hemşerilerim; koltuklarını korumak için itibarlarını, milletin sevgisini ve güvenini kaybedenler, yolun sonuna geldiler. Onlar yolun sonunda, ama biz daha yolun başındayız. Onlar sandıktan, milletten köşe bucak kaçıyor, biz ise sandığa, millete koşuyoruz. Hep birlikte, canla başla, umutla cesaretle, yılmadan hedefe yürüyoruz. Hedefimiz; bu cennet vatanı, herkes için, her yerde adaletin ve hürriyetin hakim olduğu… Bolluk ve bereketin kardeşçe pay edildiği… Huzurlu ve mutlu bir ülke haline getirmektir. Amacımız; milletçe, Atatürk’ün önümüze koyduğu hedefe doğru yürümek ve Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmaktır. Bu hedefe hep birlikte ulaşacağız. Hiçbir güç bizi yolumuzdan döndüremeyecek. Çünkü vakti gelmiş bir değişimin önünde hiçbir güç duramaz! Yılmayacağız, yorulmayacağız ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri zindanı.”
ÖZER: “KÜRT SEÇMENLE CHP ARASINDA BİR KÖPRÜ
KURMAMIZDAN KORKANLAR HAREKETE GEÇTİLER”
Prof. Özer de kızı Seraf Özer tarafından okunan mektubunda özetle şunları söyledi:
“Kardeşlerim, karanlıklar korkakların sığınağıdır. Karanlığın hükmü, cesurlar ortaya çıkıp ışığı yakana kadardır. Siz bugün bu meydanda, bu ışığı yaktınız. Zira, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bir insanın en onurlu mücadelesi olduğunu biliyorsunuz. Selam olsun özgürlük için mücadele edenlere, selam olsun insanlık onurunu yüceltenlere. Değerli kardeşlerim; 2024 Ekim ayında, Esenyurt'ta başlayan operasyonun üstünden tam bir yıl geçti. Bizim seçimi kazanmamızı içlerine sindiremeyenler, Kürt seçmenle Cumhuriyet Halk Partisi arasında bir köprü kurmamızdan korkanlar, Esenyurt'ta yıllara sığacak hizmetleri kısa sürede gerçekleştirerek halkın gönlüne girmemizi ve bir Kürt'ün gelip İstanbul'da, Türkiye'nin en büyük ilçesini yönetmesini hazmedemeyenler harekete geçtiler. Hukuku sopa gibi kullanarak, içi boş düzmece bir dosya ile beni gözaltına alıp jet hızıyla tutukladılar. Yerime kayyım atadılar. Halkın iradesini gasp ettiler. Ama bilmedikleri bir şey var: Biz, asla baş eğmeyiz. Biz bu yolu başımız dik, direncimiz yüksek bir biçimde yürüyoruz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.