Av. Namık Havutça

Av. Namık Havutça

2025 Barış ve Kardeşlik Yılı olsun

  Kürt sorunu ,güneydoğu sorunu ,terör sorunu ,açılım süreci ,çözüm süreci adı her ne konulursa konulsun sorun bizim sorunumuzdur .Ortak akılla biz çözmek zorundayız.PKK denilen emperyalizmin aparatı taşeron terör örgütü Türkiye’de  40 yıldır binlerce insanınımızı  kaybetmemize vatan evlatlarımızın Şehit ve Gazi  olmasına neden olmuştur.Ayrıca Ülkemiz   milyarlarca lira  ekonomik kaynaklarını  ülkemizin ve insanımızın refahını arttırmak yerine terörle mücadeleye harcamak zorunda kalmıştır
    
Ancak her ne olursa olsun ,dış mihraklar,iç mihraklar , o parti ,bu parti  demeden ,ikinci Türkiye yüzyılında evlatlarımıza Barış ve Kardeşlik temelinde güvenli ve mutlu yaşayacakları bir Türkiye inşa etmek de hepimizin, tüm siyasi partilerin tarihi bir sorumluluğudur.
    
Bu sorunumuzu da siyaseten çözmek mecburiyetindeyiz.Bu bağlamda TBMM’de üç dönem Milletvekili,Adalet komisyonunda ve son Anayasa Mutabakat komisyonunda CHP’yi temsil eden bir milletvekili olarak düşüncelerimi ifade etmeyi bir sorumluluk olarak gördüğümü ifade emeliyim.
     Türkiye ;artık bugün yaşanan süreçlerden ve dünya örneklerinden gerekli dersleri çıkarmalıdır .Ancak soruna doğru teşhis koymak  ve doğru yerden başlamak gerekiyor .Türkiye ‘de ABD, AB ve NATO tarafından terörist Organizosyon ilan edilen PKK nın Türkiye’de siyaset yapan bütün partiler tarafından DEM ve diğer Sol Partiler başta olmak üzere böyle kabulü ile ancak sorunun çözümüne yönelik doğru bir başlangıç olacaktır.Böyle ilkesel bir mutabakat sağlanmazsa sonuç yine herkes için acı ,kan ve gözyaşı olacağını yaşanan  süreç bize göstermektedir.
    Modern Avrupa’nın gözü önünde Yugoslavya’nın darmadağın olduğu, Srebrenitsa Katliamı'nı   ve ordan yedi devlet çıktığı unutulmamalıdır.Bulgaristan Faşist Jivkov dönemini Türklere uygulan işkenceleri  ve Belene kamplarını ama buna rağmen Bulgaristan’da bir tek Bulgar asker ve polisinin burnunun dahi kanamadığını Türk azınlığın teröre asla başvurmadığını sorunu barışçıl,hukuk ve demokrasi temelinde hak arama olarak çözüm arandığı asla unutmamak gerekir.Son  olarak da Türkiyede son açılım sürecinde yaşanan sözümona “kurtarılmış bölgeleri” hendek ve tünellerde yaşananları,sonrasında Diyarbakır  Sur’da “taş üstünde taş baş üstünde  baş kalmayacak”söylemleri ile  ,Şırnak ,Cizre  ,Yüksekova ‘da yaşanan çatışma ve yıkımları milletvekili arkadaşlarımız ile bizzat yerinde görerek tanık olduk.Hatalı başlanan ve hatalı yürütülen ;Zira TBMM’nin ve Anamuhalefet partisi CHP başta olmak üzere AKP dışındaki  diğer Siyasi Partilerin karar süreçlerinin dışında bırakılarak yürütülmesinin neler yolaçtığını daha on yıl önce yaşanan açılım sürecinde ne büyük acılara malolduğunu  hatırlatmak isteriz. Terör sorunu ile Kürt sorunu bilinçli bir  şekilde karıştırılıyor. Kürt sorunu lafı öne çıkarılıp, Terör sorununun üstü örtülmek isteniyor.Oysa ülkemizde Kürt kökenli vatandaşlarımızın yanı sıra hangi etnik köken, din, mezhep ve cinsiyetten olursa olsun herkesin ,hepimizin demokrasi,adalet ,özgürlük,yoksulluk,
yolsuzluk,geçim ,eğitim,sağlık ve adaletsiz gelir dağılımdından kaynaklı  derin sorunları var.      

         Yıllardır Kürt sorunu diye siyaset yapanların bir kez dahi PKK terörünü lanetlediklerini duymadık ,görmedik.On binlerce insanımızı ,masum sivilleri,kaybettik ama bir kez olsun bazı siyasi partilerin “terör bir insanlık suçudur,dünyanın hiçbir demokratik devletinde terör ve şiddet bir hak arama aracı olamaz.”dememişler ,diyememişlerdir.Türkiyede PKK binlerce öğretmeni katletmiştir ,ancak bu bildirileri hazırlayanlar bir kez dahi tek bir açıklama yapmamış ve bu ölümleri kınayamamışlardır .Bu nedenle toplum vicdanında bu anlayış ve siyasi partilerin yaklaşımı asla samimi de  görünmüyor tasvip de görmüyor zaten.Sorunlarımızı çözmek istiyorsak ki istiyoruz söylemlere  “Cumhuriyet ‘i Yüz yıllık yıkım projesi “ olarak görmek yerine  “Çağdaş Uygarlığa giden yolun bir başlangıcı “olarak değerlendirerek başlamak gereklidir.
    
     Türkiye’nin bu sorunu etnik veya inanç sorunu olarak değil, insan hakları ve demokrasi sorunu olarak ele almak ,bireylerin temel hak ve özgürlükleri ,dil ,din ,inanç özgürlüğü ,yerel yönetimlerin ve demokrasilerin güçlendirilmesi özgürlüğü sorunu olarak ele almak gereklidir.Sorunu bir ırksal tanımlama (Kürt sorunu )olarak değil terör sorunu , farklı  kültür ve dilin kabulü ve geliştirilmesi bireylerin ,bütün farklılıklarını koruyarak , kimlik inanç ve kültürlerini kabul etme ve geliştirme hakkı olarak ele almak gereklidir.
    
       Bu bağlamda yerel yönetimlerin ve demokrasinin geliştirilmesi,temel insan hak ve özgürlükleri standartlarının yükseltilmesi,toplumsal ekonomik refahın yükseltilmesi ,zayıf ve güçsüzlerin korunması ,toplumsal eşitliğin sağlanması,resmi dil Türkçe’nin yanısıra anadil öğreniminin de sağlanması temel bir insani  hak olarak ele alınmalıdır.Bu sorunların ele alınmasında AB standartları ve AB üyesi Bulgaristan ve Yunanistan ‘da yaşayan Türk ‘lerin durumları bu bağlamda emsal teşkil edebilir .
     2024 ‘ün son gününü yaşarken 2025 yılına saatler kala bu kez umutluyuz.Umutluyuz zira biz 78 kuşağı solcuları bilirdik ki biz hepimiz kardeştik,biz hepimiz Anadolu topraklarında farklı topraklarda yetişen buğday taneleri gibi aynı değirmende öğütülüp farklı lezzetlerin harman olduğu Anadolu ekmeği gibiydik.Türk ,Kürt,Laz,Çerkez ,Alevi ,Sünni ayrımı olmaksızın  “ne ezen ve ezilen ,insanca hakça bir düzen “istiyorduk.Bizim adalet sorunumuz ,eşitlik sorunumuz ,özgürlük sorunumuz vardı ve bu hepimiz için vardı. Bu anlayış artık sağ sol demeden yaşanan bunca acıdan sonra  herkesin gördüğü bir durum oldu, artık yeter dediği noktaya geldi çünkü.
   YENİ YIL’ın umuda barışa,adalete,kardeşliğe,eşitliğe özgürlüğe giden bir başlangıç olması dileğiyle “Dünyanın en renkli ,en heyecanlı ,en devrimci ülkesinde yaşıyoruz biz.Her akşam rüyasında devrim gören ve her defasında faşizmle uyanan gençlerin ülkesinde yetiştik biz 78 kuşağı .En azından adam gibi işleyen bir demokrasiye bile razıyız.2024 olmadı ,2025 de olsun artık.Yeni yılımız kutlu olsun.30. Aralık.2024 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.