Mehmet Şimşek ilk söyleşisini 'Bu operasyonu kimin adına çektiniz' diyen gazeteye verdi

Mehmet Şimşek ilk söyleşisini 'Bu operasyonu kimin adına çektiniz' diyen gazeteye verdi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ilk söyleşisini seçim öncesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘faiz sebep - enflasyon sonuç’ teorisini benimseyen ve eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı hedefe koyup koltuğundan eden yandaş Yeni Şafak Gazetesi'ne verdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bugün Türkiye’ye karşı esen rüzgârların 2024’ün ikinci yarısından itibaren destekleyici bir nitelik kazanacağını söyledi. Şimşek, enflasyonun, "önümüzdeki birkaç ay" yükseleceğini kaydetti.

yenisafak.jpg
Yeni Şafak, manşetten Naci Ağbal’ı hedefe oturtmuş ve bu manşetle çıkmıştı. 20 Mart 2021’de 7 Kasım 2020’de atanmış Naci Ağbal, selefleri gibi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle görevden alınmıştı. Ağbal’ın yerine uzun yıllar Halkbank’ta çalışmış eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak Gazetesi yazarı Şahap Kavcıoğlu getirilmişti. Böylelikle Merkez Bankası başkanı 20 ayda dördüncü kez değişmişti.

Şimşek, yandaş Yeni Şafak Gazetesi'ne değerlendirmelerde bulundu. Enflasyonun "önümüzdeki birkaç ay" yükselmeye devam edeceğini kabul eden Şimşek, şöyle konuştu:
"Bizim bütçe dengelerini iyileştirmek, depremin yaralarını sarmak için yaptığımız bazı vergi düzenlemeleri var. Bu vergi düzenlemeleri de tabii enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak. Bir kerelik yaptığımız bir düzenleme bu. Yine bu sene vatandaşlarımızın, toplumun değişik kesimlerinin geçmiş enflasyona karşı kayıplarını telafi için ciddi ücret artışları oldu. Biz inanıyoruz ki uygulayacağımız programla öngörülebilirlik artacak. Türkiye’ye kaynak girişi artacak ve önümüzdeki dönemde belirsizlik azaldıkça, cari açık daraldıkça inanıyorum ki kurda göreceli bir istikrara doğru gideceğiz. Bu da enflasyonu ve beklentileri olumlu yönde etkileyecek."

KÖRFEZ ÜLKELERİYLE İLİŞKİLER

Körfez ülkeleriyle ilişkilere değinen Şimşek, "Körfez ülkelerinin özelliği olarak sadece petrol ve doğal gaz ihraç etmiyorlar. Kendi ekonomilerinde absorbe edemeyecekleri kadar bir sermaye fazlasına sahipler. Dolayısıyla bizim de sermaye ithalatına ihtiyacımız var. O nedenle sermaye fazlası olan ülkelerle başladık, onlarla ikili diyalogları kurduk. Cumhurbaşkanı’mız orayla en üst düzeyde çok iyi ilişkileri var. Cumhurbaşkanı’mızın mükemmel denilebilecek düzeydeki siyasi ilişkilerini biz ekonomide ticaret anlamında, dış kaynak anlamında bir fırsata dönüştürmek istedik" ifadelerini kullandı.

Şimşek, Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan 51 milyar dolarlık anlaşmanın ilk diliminin bu sene içerisinde geleceğini belirtti.

"2024’ÜN İKİNCİ YARISINDAN İTİBAREN BUGÜN KARŞIDAN ESEN RÜZGÂRLAR DESTEKLEYİCİ BİR NİTELİK KAZANACAK"

Küresel koşullara ilişkin ise Şimşek, "Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler riskli addedildiği için küresel büyümenin yavaşladığı dönemlerde risk iştahı bir miktar daralıyor. Ben inanıyorum ki 2024’ün ikinci yarısından itibaren bugün karşıdan esen rüzgârlar destekleyici bir nitelik kazanacak. Çünkü Fed faiz artışında zirveyi buldu. Büyük ihtimalle piyasa 2024’ün ikinci çeyreğinden itibaren faiz düşüşlerini konuşmaya başlayacak. Küresel ekonomi şu anda zayıf seyrediyor. Dolayısıyla ufak da olsa bir toparlanma risk iştahını önemli yansıyor. O arada mahalli seçimler de aradan çıkmış olacak. Türkiye’nin hala önünde çok uzun süre bir programın olduğu yapısal reformun olduğu gündeminin canlandırıldığı bir dönemde olacağız" değerlendirmesini yaptı.

"YABANCILAR BEKLE-GÖR MODUNDA"

Şimşek, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye "çok büyük" ilgisi olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"İstanbul’da JP Morgan’ın ev sahipliğinde yaptığımız toplantıya ilgi çok büyüktü. Ben eskiden bu sektörde çok uzun yıllar çalıştım. Genelde ağustos ayında özellikle Avrupa’dan fon yöneticileri bu tür etkinliklere katılmazlar. Ağustos ayı büyük oranda tatil ayıdır. İşlerin nispeten rölantiye alındığı yavaşladığı bir aydır. İlgi çok büyük çünkü uzun bir süre sonra Türkiye’de bir dezenflasyon programı, kalıcı bir şekilde enflasyonu kontrol altına alma, cari açığı kontrol altına alma programı oldu. Türkiye her zaman yabancıların ilgilenmesi gereken potansiyeli çok büyük bir ülke. Yatırımcılara da anlattım sunumumda.

O toplantıda 'Bana dünyada nüfusu 85 milyon ve kişi başına milli geliri 10 bin dolar olan kaç ülke sayabilir misiniz?' dedim. 'Türkiye hariç beş ülke var' dediler. ABD, Çin, Rusya, Meksika ve Japonya… 6. ülkeyi sayamazsınız. 6. ülke Türkiye. Dolayısıyla Türkiye potansiyeli de pazar büyüklüğü de çok büyük bir ülke. Biz dünya normlarına uygun, kurala dayalı politikalar güdersek Türkiye’ye kaynak akışında herhangi bir sorun olmaz. Potansiyel kesinlikle vardı görüşmelerimizde. Biraz bekle-gör modundalar, doğru adımlar atıldığına inanıyorlar. Bunların devamı gelir mi, noktasında bir bekle- gör modunda. Hisse senedi yatırımcıları öyle değil. 8 haftadır üst üste net girişler var borsaya yani net olarak dışardan bir fon girişi var."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.