Erkan Baş: TİP şu kadar vekil kaybettirdi' diye yazan çizen herhangi birisine gidin sorun. Nerede? Yok böyle bir örnek

Erkan Baş: TİP şu kadar vekil kaybettirdi' diye yazan çizen herhangi birisine gidin sorun. Nerede? Yok böyle bir örnek

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "TİP şu kadar vekil kaybettirdi' diye yazan çizen herhangi birisine gidin sorun. Nerede? Hangi il, hangi bölgede bu vekil kaybettirilmiş? Yok böyle bir örnek" dedi.

Seçim sürecinin en tartışmalı konularından biri de Emek ve Özgürlük İttifakı'ndaki 'ortak liste' polemiğiydi. İttifakın bileşenlerinden Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) ittifak çatısı altında kendi logosu ve adaylarıyla seçime girme kararının yol açtığı kriz çözüldü ama tartışma bitmedi.


Gazete Duvar'dan Can Bursalı'ya konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, tartışmalara ve seçim sonuçlarına ilişkin özetle şunları söyledi:

- Aldığınız oy beklentilerinizi karşıladı mı?

Tabii ki daha fazlasını almak isterdik. Ancak hedeflerimiz açısından baktığımızda ve sadece ülkenin yarısında pusulada TİP seçeneğinin olduğunu düşündüğümüzde hedefimize ve seçime gireceğimiz yerler kesinleştikten sonraki beklentimize çok yaklaştık. Kendimize dair üzüntümüz çok az farkla İstanbul’da bir vekil daha, İzmir’de ve Antalya’da vekil çıkartma imkânını kaçırmış olmamız.

Sözde “stratejik oy” adı altında halkın korkularını yanlış yönlendiren ve herhalde en fazla TİP’i hedef alan manipülasyonun sonucunda kaybettiğimiz 3 vekillik, iktidar partilerine gitti.


- HDP, TİP ve diğer dört bileşenin kurduğu ittifakta da bir kriz yaşandı ve bu aşıldı. Bu süreçte sizin HDP’ye teklifiniz ne idi? Sizin teklifiniz ittifaka ne kazandırıyordu?

Seçim sürecinde olabildiğince ittifakın iç tartışmalarını kamuoyu önünde yapmamaya dair bir çaba içerisinde olduk. Kimi yurttaşlarımızın, dostlarımızın haklı kaygıları, eleştirileri, önerileri oldu; bunların hepsinin başımızın üzerinde yeri var.

Şimdi, artık seçim bittiğine göre sadece örnek olsun diye bize atfedilen ancak bize ait olmayan görüşlere dair birkaç şey söyleyeyim.

Birincisi, Türkiye İşçi Partisi olarak hiçbir zaman ülkenin tamamında ayrı listelerle seçime girelim demedik. Bizim önerdiğimiz şey tek tek bütün illeri, bölgeleri konuşmak ve burada en doğru ne ise bunu yapmaktı.

Açık söyleyeyim, bu durumda pek çok ilde, çoğunlukla Yeşil Sol Parti'nin listelerinden girilmesi gerekecekti ve bunu görerek önermiştik. Fakat kimi illerde her iki partinin girmesi daha az sayıdaki kimi illerde ise sadece TİP listesinden girmek bizim çalışmalarımıza göre daha makul görünüyordu. Önerilerimizi, esas olarak bu doğrultuda yaptık.

HDP üzerindeki kapatma tehlikesi ve bir miktar da bilinçli manipülasyonlarla oluşan kamuoyu basıncı nedeniyle bu tartışmaları sağlıklı yürütmeyi başaramadık. Şimdi sorsanız pek çok insan hala “Türkiye İşçi Partisi ayrı listelerde girme konusunda kırmızı çizgi çekti ve buradan esnemedi” diye anlatıyor veya böyle hatırlıyor. Net söylüyorum hiçbir aşamada bunu söylemedik.

Her yereli özel değerlendirmek gerektiğini ifade ettik. Şimdi bugün baktığınızda yine ezberden 'Şu kadar vekil kaybettirdi' diye konuşuluyor. Bunların hiçbirisinin gerçekliği yok.

Bakın 'TİP şu kadar vekil kaybettirdi' diye yazan çizen herhangi birisine gidin sorun. Nerede? Hangi il, hangi bölgede bu vekil kaybettirilmiş? Yok böyle bir örnek. Belki bir iki yer için tartışılabilir ancak kesin böyle olacaktı denilemiyor, fakat birtakım merkezlerin ürettiğinden hiç kuşku duymadığımız yalanlar hızla yayılıyor ve maalesef gerçeğin yerini alabiliyor.

Örneğin TİP Ankara’da girmiş olsaydı, HDP’ye vekil kaybettirdiğimiz söylenecekti. Örneğin Muğla’da Türkiye İşçi Partisi'nden girilebilir diye önermiştik ve sonuca bakalım, Türkiye İşçi Partisi'nden girilseydi Muğla’da yarattığımız sinerji ile beraber bir vekillik kazanmak mümkün olabilirdi. Hatay ortada… Her yere bu gözle bir daha baktığında yanlış düşünenler üzülüyordur, fakat bilerek ve isteyerek sürece zarar vermek isteyenler ise maalesef mutlu.

Üstelik tersi olsaydı, yani TİP Yeşil Sol Parti listelerinden seçime girseydi, bugün bizi suçlayan, ittifakımızı bozmak için o yalan iddiaları üretenler, büyük ihtimalle şöyle söyleyecekti: “TİP hiç oyu olmamasına rağmen hakkı olmayan vekillikler kazandı.” Bu yalanlara teslim olmamak gerekir.

Ankara 1. Bölge’de TİP seçime girmedi. Elimizdeki vekillik kaybedildi. Bunun sorumlusu herhalde Türkiye İşçi Partisi değil. Aydın’da kazanmak istiyorduk, girmedi Türkiye İşçi Partisi. Kazanamadık. Bursa’da Türkiye İşçi Partisi bir bölgede girmedi. Kazanamadık. Dolayısı ile Türkiye İşçi Partisi’nin seçimden önce araştırmalar ile kendi çalışmaları ile sunduğu öneride herhangi bir yanlışlık olmadığını söyleyebilirim.

Baraj HDP'ye yönelikti

Barajın yüzde 10’dan yüzde 7’ye çekilmesi HDP’nin oylarını düşürmeye yönelik bir operasyondu. Hatırlayın bu ilk gündeme geldiğinde 'çokbilmiş' arkadaşlar MHP’nin baraj problemi olduğu için barajın yüzde 10’dan 7’ye indirildiğini söyledi. Halbuki MHP'nin ittifak içinde bir baraj problemi yok. Yani baraj problemi yaşaması için MHP’nin ittifaktan ayrılması lazım. AKP MHP’yi benden ayrılabilirsin, özgürce hareket edebilirsin diyecek bir seçenek sunmayacağına göre oradaki temel motivasyon HDP’nin oylarını düşürmekti. HDP’yi yalnızlaştırmaktı, bizim buna karşı önerimiz Emek ve Özgürlük İttifakı’nı daha güçlü, daha yaygın, daha örgütlü hale getirerek bu oyunu bozmak üzere de geliştirilmiş bir öneriydi. Bütün zorlamalara rağmen HDP ile, diğer dost güçlerimizle bu ittifakı sürdürmemiz yine de önemlidir.

Haksız eleştiriler

Şunu da söyleyeyim, örneğin yüzde 3 oy alıp Hazine yardımı hakkı kazanma isteğimiz konusunda çok haksız eleştiriler yapılıyor. Herhalde sadece yüzde 3 ile Hazine yardımı almak için seçime giren bir parti, oy alabileceği yerlerde seçime girmekten imtina etmezdi. Yani bizim derdimiz yüzde 3’ü geçmek olsaydı Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Antep’te seçime girerdik. Başka pek çok ilde de girerdik ve o yüzde 3’ü de alırdık. Bu kadar basit yalanların yayılmasına ve bunlara inanılıyor olmasına gerçekten çok şaşırıyorum.

İsmi gerçekten hiç lazım değil, ‘Biz İstanbul’da kapı kapı araştırmak yaptık, TİP tek vekil çıkaramayacak, TİP’e verilen oy boşa gider’ diye sözde araştırma sonucu paylaşanlar oldu. Bilerek-isteyerek yalan söylediler. Daha kötüsü maaş aldıkları kaynaklara bağlılıklarıyla bunu yaptıklarını biliyoruz.


- Cumhur İttifakı hem cumhurbaşkanlığını kazandı hem de TBMM'de çoğunluğu sağladı, yani net bir zafer kazanmış oldu. Siz muhalefet güçleri olarak, Cumhur İttifakı'yla mücadele konusunda müşterek bir zemin yaratabilecek misiniz?

Evet, Cumhur İttifakı istediği sonucu aldı ama toplumda Cumhur İttifakı'na, özel olarak da AKP ve Tayyip Erdoğan’a karşı biriken direncin de kırılamamış olduğunu gördük. Bence bu son derece kıymetli. Siyaset alanında pek çok eksikten bahsedebiliriz. Kendi adımıza da pek çok eksikten bahsedebiliriz. Ama toplumsal alana baktığımızda bir direnme eğilimi, teslim olmama iradesi bütün heybeti ile karşımızda duruyor.

- Seçim sürecine yaklaştıkça muhalefete yakın kanallarda TİP'lilerin görünürlüğü azaldı. Sizce bunun sebebi neydi?

Azalmadı, TİP’e karşı net bir abluka uygulandı. TİP’in yükselişini görüp bundan rahatsız oldular. Görünürlüğünü engellemeye çalıştılar. Sözde muhalif kanallar, TİP yerine Millet İttifakı'nın sağ unsurlarının görünmesini tercih ettiler. Bunun da kendilerine de memlekete de hiçbir faydasının olmadığı bütün açıklığı ile ortaya çıktı. Medya düzenindeki bozulmanın muhalif medyayı da etkisi altına aldığını üzülerek deneyimledik.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.