Halkın Sayfası
...kim oruç tutmuş, kim namaz kılmış, kim teravihe gitmiş gitmemiş de...
Ramazan 2021 takvimine göre 12 Nisan 2021 Pazartesi gecesini Salı’ya bağlayan gece sahura kalkacak, 13 Nisan 2021 Salı günü ilk orucumuzu tutacağız.
Rahmet, merhamet ve mağfiret ayı Ramazan-ı Şerif’e ulaşmamıza sayılı günler kaldı.
Her yıl içimizdeki yolculuk Ramazan ayı geldiğinde bir muhasebe yapmamıza ve bu kutlu zaman diliminde hem ibadetlerimize ağırlık vermemize hem de hayır ve hasenatta bulunarak ihtiyaç sahipleriyle buluşmamıza vesile oluyor.
Ramazan’da başta oruç ibadetiyle birlikte yoksul kardeşlerimizin halinden anlıyor, Allah’ın bize bahşettiği maddi ve manevi nimetlerin şükrüyle fakir fukara, garip gureba ve mazlumlara yardım ediyoruz. Aslında baktığımızda birlik beraberliğin ve yardımlaşının ayı Ramazan. Ve daha önemlisi bir iç muhasebe, af dileme ve bu muhasebenin sonunda da hakkın yerini bulması için gayret sarf edilen ay.
Tabii bu samimiyetle müslümanlığı yaşayan halk için böyle. Yoksa sarayda, lüks restoranlarda, ihtişamlı sofraları; gerçekten mütevazi bir kaç lokmasıyla oruç tutan evine üç kuruş götürme gayretindeki insanlara kurdurup, tüm gün aç durmanın ya da aç duruyormuş gibi yapmanın acısını çıkarırcasına, çoğunun çöpe gideceği fazlalıktaki yiyeceklere saldıran, dolayısıyla açın halinden anlaması mümkün olmayan, zaten bunu da dert etmeyen din tüccarlarından söz ediyor değilim.
Merak ettiğimse bu iç hesaplaşmayı sadece halk mı yapacak? Bir lokma bir hırka yaşayan halkın o bir lokmasını paylaşmaktan öteye geçmeyecek mi Ramazan?
Mesela İstanbul Sözleşmesi'nden bir kararnameyle çıkıp kız çocuklarımızı, kadınlarımızı karanlığın sapkınlığın karşısında savunmasız bırakanlar en korkunç kul haklarından birini yediğini fark edip iç muhasebesinde bu hatadan dönebilecek kararları alabilecek mi?
Ya da Sağlık Bakanı evlerine ekmek götüremeyen esnafa 'kapanma, maske, mesafe' derken söz AKP kongrelerine gelince bırak maske, mesafe, kapanma demeyi 'Bu konuyu gündemde tutmanın kimseye yararı yok diyen' hem halkın sağlığıyla oynanmasının üstünü kapatarak, halk ve AKP arasında haksızlığın yani AKP'nin tarafını seçerek, toplu kul hakkı yemekten vazgeçen bir tutuma dönebilecek mi?
Ekonomi Bakanı için damat falan demeden Merkez Bankası rezervinin hesabı sorulabilecek mi, saklandığı yerden çıkartılıp? Öyle ya orada kul hakkının babası var.
Saymakla bitecek gibi değil ama bu milletin suyu var Katar'ın ortak edildiği; milletin suyu da kul hakkı değil mi?
Halkın geçse bile kendi vergileri ile yapılan ya da yapılması gereken köprüler var, bir de geçmesi yasak olduğu için geçemediği halde geçiş ücreti ödediği köprüler, burada katmerli kul hakkı olduğunu inkar edebilecek kimseler var mı?
Sağlık çalışanlarına gelince, hepimiz bir araya gelsek, tüm ramazan boyunca iç muhasebesini yapsak, içinden çıkamayacağımız sağlık çalışanlarının kul hakkı; asıl sorumlular yapacak mı bu muhasebeyi?
Zaten atanmayan öğretmenlerimizin hakkına ne diyelim, daha da sayıları düşürülen atanmayan öğretmenlerimizin hakkının iç muhasebesi yapılacak mı?
Bütün ülkeler marşlarını, antlarını gururla söylerken; Türk halkının elinden alınan ANDIMIZ ne olacak? Buradaki kul hakkının en büyük vebali tabanı milliyetçi yönetimi nedir bilemedim, küçük ortağın değil mi? İç muhasebesini yapıp bu yanlıştan dönebilecek mi?
Hukuk hiçe sayılarak düşünce özgürlüğünü kullandı diye haksızca içeri atılan ve hırsız, tecavüzcü, katillerin af ya da iyi halden salıverilmesindeki kul hakkının iç muhasebesi yapılabilecek mi?
Ramazan ayının hayırlara vesile olmasının yolu, tüm bunların ve çok daha fazlasının muhasebesinin yapılarak, hak sahiplerine haklarının teslim edilmesinden geçer.
Yoksa kim oruç tutmuş, kim namaz kılmış, kim teravihe gitmiş kim gitmemiş bunlar müslümanlığın buyurduğu gibi Allah'la Kul arasında ....
SELMA
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.