11 Eylül 2001... ABD’nin New York Dünya Ticaret Merkezi’ne ve Pentagon’a terör saldırısı gerçekleştirildi. Ve 11 Eylül 2001, dünya tarihinde bir dönüm noktası olarak yer aldı. ★★★ 11 Eylül saldırılarının ardından, henüz bir ay geçmeden... ABD, 7 Ekim 2001’de “Özgürlük Operasyonu” adı ile Afganistan’ı işgale başladı. ★★★ İki yıl sonra... ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik projesi ortaya çıktı. 7 Ağustos 2003’te, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Condolezza Rice’ın Washington Post’ta bir yazısı yayımlandı. 3 Kasım 2003’te, Dışişleri Bakanı Colin Powel’dan bu konuda bir açıklama geldi. Ardından 6 Kasım 2003’te, ABD Başkanı George W.Bush’un “Ortadoğu’yu Özgürleştirme Stratejisi” adlı konuşması hedefi netleştirdi ★★★ Ve ardından... 24 Ocak 2004’te, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Davos’ta, “Büyük Ortadoğu Projesi” konulu uzun bir konuşma yaptı.  Cheney konuşmasında, ABD’nin Ortadoğu’yu şekillendirme planını ve planın bölge ülkelerine etkilerini ortaya koyuyordu. ★★★ Projenin açıklanmasında, seçilmiş sihirli sözcükler kullanılıyordu. “Özgürlük ve demokrasi götürmek”, “dinsel ve ulusal azınlıkların kendi kaderini belirlemesini sağlamak” gibi... ★★★ Cheney’e göre... Önce “iyi” ve “kötü” ülkeler birbirinden ayrılacaktı. “Kötü” ülkeler, anlaşmalarla ya da askeri güç kullanılarak yola getirilecek; “iyi” ülkelere ise destek sağlanacaktı. ★★★ Cheney’e göre: Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulacaktı. İsrail, olması gereken sınırlara kadar genişleyecekti. Filistin, İsrail için sürekli tehdit olduğundan, “iki devlet önerisi” kabul edilmeyecekti. ★★★ Ve hemen işe başlandı... “Kötü ülke” olarak adlandırılan Afganistan, Irak, Libya ve Suriye’de askeri güç kullanıldı Yönetimler değiştirildi, bu ülkeler terör üreten istikrarsız birer coğrafyaya dönüştürüldü. Ve kendi güvenliklerini sağlayamayacak bir konuma getirildi. ★★★ Ve sıra, İran’da... Suudi Arabistan’ın ABD’yle yaptığı anlaşmalar... Körfez ülkelerinin İsrail’le normalleşme görüşmeleri... Suriye’nin başına El Şara’nın getirilmesi... Tüm bu adımlar, İran’a karşı olası cephenin kuruluş hazırlıkları... 2026’da, tablonun netliği ortaya çıkacaktır. ★★★ Sıra İran’da diyoruz ama... İç ve dış gelişmeler, okun Türkiye’ye yönelmesine neden oldu. Çünkü... ABD, hedeflediği Kürt devletinin sınırlarını, Irak, Suriye, İran ve Türkiye’ye genişletme adımlarını hızlandırdı. Bu proje, sadece ABD’nin değil elbette... AB’nin, İngiltere’nin, İsrail’in ve Suudi Arabistan olmak üzere bazı Körfez ülkelerinin de hedefidir. ★★★ Ve en önemlisi... ABD güdümünde bir Kürt devletinin varlığı, İsrail’in genişlemesiyle doğrudan ilgilidir. ★★★ Ve geldik bugüne... 22 Ekim 2024’te, MHP lideri Bahçeli terörist başı Öcalan’ı TBMM’ye çağırdı. 27 Şubat 2025’te, Öcalan PKK’ya silah bırakma ve dağılma çağrısı yaptı. 10 Nisan 2025’te, Cumhurbaşkanı Erdoğan DEM Parti temsilcileriyle görüştü ve sürecin hızlandırılması kararı alındı. 12 Mayıs 2025’te, PKK silah bırakacağını açıkladı. 5 Ağustos 2025’te, TBMM’de Komisyon kuruldu. 11 Temmuz 2025’te, 30 PKK’lı terörist sembolik silah yaktı. 18 Kasım 2025’te, Bahçeli’nin “İmralı’ya kimse gitmezse ben giderim...” çıkışı geldi. 24 Kasım 2025’te, AKP, MHP ve DEM partisinden üç milletvekili İmralı’ya gitti ve PKK başı Öcalan’la görüştü. ★★★ Peki ne oldu?.. PKK terör örgütü henüz silah bırakmadı, kendini dağıtmadı, yönetim kadrosu tümüyle faaliyetlerine devam ediyor. İmralı’ya bağlı Suriye’deki SDG/YPG, bırakın silah bırakmayı, Kuzey Irak’ta Barzani’ye benzer bir yapıya dönüştürülüyor. ★★★ Başka ne oldu?.. Hem de 13 ay gibi kısa bir sürede... El Şara’nın yönetime getirilmesinin ardından, Suriye İsrail’in ön bahçesi oldu. İsrail, Türkiye-Suriye sınırında keşif uçuşları yapan ve Şam yönetimini kontrol eden bir duruma getirildi. Türkiye, güney sınırında İsrail’le komşu oldu. ★★★ Başka ne oldu?.. PKK başı, dünya kamuoyunda Türkiye’nin ve bölgenin geleceğine yön veren meşru bir aktör konumuna getirildi. Öcalan’ın manevi oğlu YPG başı Mazlum Abdi, Suriye’nin yönetiminde söz sahibi olacak meşru bir lider pozisyonuna çıkarıldı. ★★★ Peki ne olacak?.. PKK başına umut hakkı, ev hapsi gibi özgürlük... Dağdaki 3.500 PKK teröristine ve cezaevindeki PKK’lılara af ve siyaset yapma hakkı... ★★★ Başka ne olacak?.. Anayasa’da, “resmi dil Türkçedir” ifadesi, yani “Türklük” tanımı değiştirilecek. Bu değişikliklerle, Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri de payını almış olacak. ★★★ Başka ne olacak?.. Cumhurbaşkanlığı seçimi maddesi değiştirilecek. Cumhurbaşkanına yeniden aday olması sağlanacak. ★★★ Başka ne olacak?.. Ulus ve üniter devlet yapısı ortadan kalkacağı için... Türkiye, artık bir Ortadoğu ülkesi olarak karşımıza çıkacak. ★★★ Ve sonra... ABD’nin projesinin son aşaması olan, Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ı da içine alan bir Kürt devleti kurulması... ★★★ Ve sonra... Türkiye’nin su kaynaklarının, bu devletin kontrolüne geçmesi... ★★★ Özetin özeti... Olan aslında, yüz yıl önce çöpe atılan SEVR’in yeniden canlandırılmasıdır.