Naim Babüroğlu
Trump’tan Hitler’e: Beni Tanrı seçti
ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, 20 Ocak 2025’te yemin etti ve göreve başladı. İlk konuşmasında, “Amerika’yı yeniden büyük yapmak için Tanrı hayatımı kurtardı” dedi. İkinci başkanlık döneminde, Trump’ın dünyada fırtına estireceğini öngörmek zor değil. Başta Orta Doğu olmak üzere, bazı bölgelerde kasırga etkisine neden olacağı bir sır değil.
★★★
Tarihte, Tanrı tarafından gönderildiğine inanan sadece Trump değildi elbette...
★★★
Yıl 1934... Almanya... Cumhurbaşkanlığı ve Şansölyelik (Başbakanlık) makamının, tek kişide toplanması için referandum yapılır. Yoğun bir baskı ortamında... Sandıkta, açık oy kullanılması yönünde baskı yapılır. 43 milyon oyun yüzde 90’ını alır. Ülkesinin sorumsuz tek lideri, diktatörü olur.
★★★
Uzun süre, kendisine şüpheyle bakan ordu da biat eder. Ve zincirin halkaları tamamlanır. Demokrasi dalgası üzerinde, yelken açtığı yolculukta çok başarılıdır. Hedefine ulaşır, diktatörlük kıyısına kapak atar...
★★★
Devlet demek, O demekti. Führer (lider) adını alır. Kendi gençliğini yaratmak için devletin tüm imkânlarını seferber eder.
★★★
Kendini eleştirenlere ve basına, hiç tahammülü yoktur. Halka sadece, kendisinin denetiminden geçen bilgiler verilir. Öyle ki, İkinci Dünya Savaşı’nda Rus birlikleri Berlin kapılarına dayandığında bile Alman basını, savaşı kazanmak üzere olduklarını yazar. Alman halkı da buna inanır. Bu başarılı diktatörün adı, Adolf Hitler’di...
★★★
20 Ocak 2025... Trump, halka şöyle seslenir: “Amerika’yı yeniden büyük yapmak için Tanrı hayatımı kurtardı.”
★★★
Trump gibi düşünen biri vardır... Trump’ın başkanlığı devraldığı, 2025’ten tee 87 yıl önce... 12 Şubat 1938... Hitler, halka şöyle seslenir: “Benim tarihî bir misyonum var. Ben, bu misyonu gerçekleştireceğim. Çünkü Tanrı, bu misyonu yerine getirme görevini bana verdi. Benimle beraber olmayanlar ezilecektir.”
★★★
Hitler: “Bize emir veren devlet değildir, devlete emir veren biziz... Biz Almanya’yı, bizden iyileri olmadığı sürece yönetmek isteriz. Fakat, Almanya’da ne bugün, ne yarın bizden daha iyi hiçbir şey yoktur ve olmayacaktır da. Bize, Allah tarafından kutsal ve yüce bir görev verilmiştir...” diyerek, diktatör ruhlu liderlerin ortak yönünü haykırır. Trump, gelecekte böyle bir konuşma yapar mı? Sürpriz olmaz...
★★★
Hitler, savaş konusunda şöyle düşünür: “Savaş kaybedilecek olursa millet de kaybedilecektir. Kaçınılmaz bir şeydir bu... Zaten savaşlardan arta kalan insanlar, işe yaramaz insanlardır.” Napolyon da benzer düşünceye sahiptir: “Savaşta insanlar nedir ki? Benim ordum Paris’te bir gece kalsa bir meydan muharebesinin kaybı giderilmiş olur.”
★★★
Hitler’in akıl hocası ve yalan makinesi, “Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı” Goebbels’ti. Goebbels’in Führer’e verdiği taktiklerden biri şuydu: “Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin... Asla kendinizden başka birine hareket alanı bırakmayın... Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir halk sunayım...” Trump farklı mı?..
★★★
Almanlar, Hitler için: “Biz Führer’den kurtulmak için, koca bir dünya savaşı yaşadık. Führer, bize bir dünya savaşına mal oldu” derler. ABD halkı, Trump için benzer bir değerlendirme yapar mı? Bilinmez...
★★★
İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde Almanlar, harabe sokaklar arasında, ölmüş at eti yiyerek yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar. Hitler’den geriye... Yaklaşık, 60 milyon insan kaybı... Savaş yorgunu bir Almanya ve dünya kalır.
★★★
“Birinci Derece Delilik” kitabının yazarıdır, ABD’li ünlü Psikiyatrist Nassir Ghaemi. Trump hakkındaki analizi ilginçtir: Trump’ın, cinsel konularda düşüncesizce hareket ettiğini ve hiçbir şeye odaklanamadığını yazar. İşte, böyle bir lider dünyanın en güçlü ordusuna sahip, dünyanın en güçlü ülkesini yönetecek...
★★★
Evet... Dünya, işte böyle bir atmosferde... Hiç kuşkunuz olmasın... 2025-2028 yılları, dünya için farklı bir dönem olacak. “Tarih tekerrürdür” derler. Ve çok doğru söylerler
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.