Naim Babüroğlu

Naim Babüroğlu

İsrail Savaşı, Ortadoğu ve Türkiye

BU DURUMA NASIL GELİNDİ?

ABD Dışişleri eski Bakanı Condoleezza Rice, Ulusal Güvenlik Danışmanı iken 7 Ağustos 2003’te Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında, 23 ülkenin rejimi ile sınırlarının değişeceğini belirtmişti. Moritanya, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Sudan, İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Kuveyt, Irak, Suriye, Lübnan, Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan’ın oluşturduğu ülkeler, 17 milyon kilometrekarelik bir coğrafyayı kapsamaktaydı.(1)

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 2019’da CBC NEWS TV’ye yaptığı röportajda, sekiz yıl önce öldürülen Kaddafi ile ilgili olarak, “Geldik, gördük, öldü” diyecekti. ABD, NATO’yu ve bazı ülkeleri de arkasına alarak, ne yazık ki Türkiye’nin de katılımıyla Kaddafi’yi devirmiş ve parçalanmış bir Libya’yı Dünya’ya hediye etmişti. Afganistan’da, Irak’ta ve Suriye’de yaptığı gibi…

İsrail eski başbakanı Ehud Olmert, 15 Ekim 2023’te katıldığı televizyon canlı yayınında şunları söyledi: “Suriye'yi iç savaşa soktuk, çünkü Esad bizimle olma teklifimizi reddetti. Suriye’deki bütün terör örgütleri Esad’a karşı kuruldu ve bazı ülkeler komik bir şekilde bunun bir özgürlük mücadelesi olduğuna inanıyor…” Belki de son 20 yılın en önemli itirafıydı bu…

İsrail’in bu projesine, “Arap Baharı”, “Halk Hareketi” diyenlerin, en fazla İsrail’in ve ABD’nin projesine hizmet ettikleri ortaya çıkıyor. Özeleştiri yapma özgüvenine sahip olurlar mı bilinmez…

ABD’NİN SIR OLMAYAN PROJESİ

Aslında ABD, en yetkili ağızdan ve çok sayıda belgelerle hedeflerini açıkça belirtmekten çekinmemişti. Büyük Orta Doğu Projesi çok açıktı. Tüm belgeler ve tarihi süreç görmezden gelinse bile, NATO Eski Komutanı ABD’li Orgeneral Wesley Clark, 2007 yılında TV’de yaptığı bir röportajda ABD’nin hedeflerini çok anlaşılır bir dille anlatmıştı. Pentagon’da bir generalle konuşmasını şöyle aktarıyordu: “11 Eylül’den 10 gün sonra, Pentagon’a gidip Savunma Bakanı Rumsfeld ve yardımcısı Wolfowitz’i gördüm. Alt kata indim. Generallerden biri beni içeri çağırdı… O sıralar Afganistan’ı bombalıyorduk. ‘Hala Irak’la savaşa girme durumunda mıyız’ diye sordum. ‘Daha da kötüsü’ dedi. Masasına uzandı, bir kâğıt aldı. ‘Bunu az önce yukarıdan aldım. Beş yıl içerisinde Irak’la başlayan sonrasında Suriye, Lübnan, Libya, Somali ve Sudan’la devam edip İran’la bitecek yedi ülkeyi nasıl ele geçireceğimizi anlatan bir not’ dedi.”(2)

Irak, Suriye ve Libya’nın parçalanmasına yönelik Pentagon planını, NATO eski Komutanı ABD’li Orgeneral 2007’de, yani “Kanlı Sonbahar” fırtınasının başlangıcından dört yıl önce canlı yayında söylemişti. ABD’nin yüzyılın projesini canlı yayında açıklayan ABD’li orgenerali, İslam ülkelerinden dinleyen olmadığı gibi, bazı Müslüman ülkeler ABD’nin bu projesine destek oldular. Ve bugünlere gelindi…

Irak, Libya ve Suriye parçalandı. Lübnan’da dinmeyen iç çatışma; Sudan bölündü, şiddet olayları durmuyor; Somali’de yaygın terör eylemleri yaşamın bir parçası. Suriye ve Irak’ın parçalanması ve bu ülkelerde süren istikrarsızlık, İsrail’in önünü tümüyle açtı. ABD’nin hedefi çok açıktı. Hedefte gecikme oldu, ancak sapma olmadı. Gelinen aşamada ABD, sırada İran’ın olduğunu söylüyor.

HAMAS’ın 7 Ekim 2023 saldırısından ABD’nin, İsrail’in, Rusya’nın, İngiltere’nin haberinin olmaması mümkün değildi. ABD’nin Ortadoğu’yu değiştirmek için böyle bir işaret fişeğine ihtiyacı vardı. HAMAS, bu işaret fişeğini attı. Ve ABD’nin hedefi İran…

***

Ortadoğu’nun sınırlarının değişmesi gerektiğini, ABD’nin etkili eski Dışişleri Bakanı Kissinger 2014’te açıkça söylemişti. 2014 yılında, Amerikan NBR radyosuna verdiği demeçte: “1919-1920 yıllarında yapılan ittifaklarla kurulan ulusal sınırlar bir bütün olarak yıkılmalıdır.(3) dedi.

Fakat, bir ziyarette, ABD hedefini gizlemeden söylemişti. Mayıs 2015’te Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, ABD’yi ziyaret etti. Başkan Obama ve ardından Başkan yardımcısı Biden ile görüştü. Bu görüşme sırasında, Biden’ın şu sözleri söylediği Barzani tarafından belirtildi: “İkimizin de ömrü Kürdistan'ın bağımsızlığını kendi gözlerimizle görmeye yetecek.”(4) Ve Biden şu anda ABD Başkanı…

EN OLUMSUZ ETKİLENEN ÜLKE TÜRKİYE

ABD’nin sır olmayan ve çok açık olan bu projesinden en olumsuz etkilenen ülke, Türkiye oldu.

- 911 kilometrelik Suriye ve 378 kilometrelik Irak sınırı olmak üzere, toplam 1300 kilometrelik sınırı, terör üreten bir coğrafya durumuna getirilmiştir.

- Suriye’de Fırat’ın doğusunda Türkiye’yi doğrudan tehdit eden ve ABD tarafından her koşulda desteklenen bir PKK/PYD terör devletçiği kurulmuştur.

- Türkiye, dünyada en fazla göçmene ev sahipliği yapan ülke konumuna getirilmiştir.

- Suriye’de Hatay’la 130 kilometre sınırı bulunan İdlib, ABD tarafından Küçük Afganistan’a dönüştürülmüştür

***

ABD’nin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek üzere başlattığı İsrail-HAMAS savaşı, Lübnan’a, Suriye’ye yayılıyor… Ardından, uygun zaman ve koşullarda İran’ın hedef alınacağı bu savaş, Türkiye’nin stratejik sorunlarla yüz yüze kaldığı bir ortamda yapılıyor…

Ve sonuç: ABD ve Batı ülkeleri, İsrail’e silah dahil her türlü desteği verirken; Arap ülkeleri Filistin’e açıklamalarla, kınamalarla, sosyal medya mesajlarıyla ve diplomasiyle destek sağlıyor. Filistin sorunu, Arap-İsrail sorunuydu. Irak, Libya, Suriye’nin parçalanmasına yardım eden Arap ülkeleri, sorunu İsrail-HAMAS sorununa indirgedi.

Büyük Atatürk’ün; “milli gücü ve ulusal çıkarları esas alan”, “gerçekçilik”, “tam bağımsızlık”, “anti emperyalizm” ve “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkelerine dayanan dış politikasının uygulanması Türkiye’nin yangından en az yarayla kurtulmasının reçetesidir.

“Savaşın başında yaptığınız hata, savaşın sonuna kadar peşinizi bırakmaz…” Stratejinin temel kuralıdır bu… Ve, stratejide yapılan hata günlük önlemlerle düzeltilemez… Hamurda maya ne ise stratejide lider odur. Beş bin yıllık yazılı tarihin hükmüdür bu…

Kaynakça:

(1) Metin Aydoğan, Türkiye Nereye Gidiyor, Umay Yayınları (6.Baskı), 2007.

(2) https://www.globalresearch.ca/we-re-going-to-take-out-7-countries-in-5-years-iraq-syria-lebanon-libya-somalia-sudan-iran/5166 (Erişim, 21 Haziran 2022).

(3) Mehmet Yuva, Aydınlık gazetesi, 10 Eylül 2014.

(4) “Joe Biden'dan Mesud Barzani'ye: İkimizin de ömrü Kürdistan'ın bağımsızlığını kendi gözlerimizle görmeye yetecek”, indyturk.com, 18.06.2021.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.