Naim Babüroğlu

Naim Babüroğlu

Bu coğrafyanın felaketi

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz hazırlıklarını sürdürmektedir. 1 Nisan 1922... Konya, Ilgın’dadır. Yanında Sovyet Rusya Büyükelçisi Aralov, Askeri Ataşe Zvonaryev ve Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilov vardır. ★★★ Büyük Taarruz’un en önemli birliği 5’inci Süvari Kolordusu’nu denetler. Kahraman Fahrettin Altay’ın kolordusu... Kolordu’nun tatbikatını, tören geçişini ve bazı gösterilerini izler. Paşa, memnundur Süvari Kolordusu, taarruzun esas kuvveti ve vurucu gücü olacaktır. Bu nedenle, Başkomutan bu kolorduya özel bir önem verir.

★★★

Ardından, trenle Konya’ya gelir. İstasyon, Başkomutan’ı karşılamaya gelen Konyalılarla doludur. Gezi güzergahında, bir medrese de vardı. Genç mollalar, hocalar avluda dizilmiş bekliyorlardı. En yaşlı hoca, Başkomutan’dan medrese sayısının artırılması ve medrese öğrencilerinin askere alınmaması isteğinde bulunur. Hoca’nın, işgalcileri vatan toprağından atmak, vatanın, milletin namusunu kurtarmak gibi bir derdi yoktur. 35 padişahın türbesinin, işgalcilerin ayakları altında olması onu hiç rahatsız etmemiştir.

★★★

Mustafa Kemal Paşa, Hoca’nın bu teklifine çok sinirlenir: “Sizin için medrese, Yunanları mağlup etmekten, halkı zulümden kurtarmaktan daha mı değerli? Millet kan içinde yüzerken, halkın en iyi çocukları cephelerde dövüşür, yurt için canlarını feda ederken, siz burada genç, sapasağlam delikanlıları besiye çekmişsiniz. Bunların askere alınmaları için hemen emir vereceğim.” Başkomutan, yanındakilere şunları söyler: “Savaş sona erince, onlarla daha ciddi ilgileneceğim. Onları mali kaynaklardan, vakıflardan yoksun bırakacağım... Dinç, sağlam delikanlıları askerden kaçıran 17 bin medrese var. Bu tam bir kolordu demektir...”

★★★

Vatandan başka sevgili bilmeyen kahramanlar, yokluklar içinde, kanlarıyla vatanı yeşertirken... Medrese hocası, vatan için mücadele etmek yerine, askerden kaçmayı tercih etmektedir. Cepheye asker bulmakta zorlanırken, bir kolordu sayısı kadar genci askerden kaçıran medreseler... Bu talihsiz coğrafyanın kaderidir bu... Anladınız değil mi? Bu insanların, Atatürk’ü neden sevmediğini...

★★★

Özellikle İkinci Abdülhamit döneminde, medrese el üstünde tutulurdu. Devleti düşmandan koruyacak subayların yetiştiği Harp Okulu da, üvey evlattı. Hatta, Padişah için, cezalandırılması gereken bir günahkardı. El üstünde tutulan Medrese... Öte yanda horlanan, cezalandırılması gereken Harp Okulu... Medresenin akıl ve bilimden üstün tutulduğu bu dönem, Osmanlı Devleti’nin sonunu getirir. Balkan Savaşı felaketi, işte bu iklimde yaşanır.

★★★

Ve devleti yönetenler, tarihten hiç ders almazlar... Atatürk’ün İstiklal Savaşı hazırlığını yaptığı, 1922 Nisan’ından 94 yıl sonra... 15 Temmuz 2016... Bir cemaat, el üstünde tutulur. Üst düzey bürokratlar, siyasiler bu cemaatin üyesi olurlar. Tercih edilen, kollanan, korunan, en kritik görevlere getirilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), hain darbe girişiminde bulunur. Türk tarihinde, Balkan Savaşı felaketinden daha büyük bir utanç lekesidir.

★★★

Ve devleti yönetenler, tarihten hiç ders almazlar... Cemaatler, tarikatlar devletin kurumlarında kökleşirler. Üst düzey bürokratlar, siyasiler bu cemaatin üyesi olurlar. 2023’te, Menzil cemaatinin lideri ölür. Cemaatin, 17 milyar TL serveti olduğu ortaya çıkar. 22 Ekim 2024’te, miras sorununu çözmek için Adıyaman’ın Menzil köyünde Menzil Camisi’nde bir “şeriat mahkemesi” kurulur. Uyuşmazlık giderilemez. Ve, müritler arasında çatışma çıkar. Bu olayın yaşandığı ülke, Afganistan değil, Türkiye, Türkiye...

★★★

Ve devleti yönetenler, tarihten hiç ders almazlar... Softaları el üstünde tutan Abdülhamit’ten 117 yıl sonra, bugün... Yıl 2025... Atatürk’e ve vatana bağlılıklarını haykıran teğmenleri yargılayan bir Türkiye... “Mustafa Kemal’in askeri” olmayanlar ne yaptılar? FETÖ hain darbe girişiminde bulundular. “Mustafa Kemal’in askeri” olmayanlar, Menzil cemaatine üye oldular. Şeriat mahkemesi kurdular.

★★★

Cemaatlerin kökleştiği bir Türkiye... Almanya’ya iltica sayısında, Suriye ve Afganistan’dan sonra üçüncü sırada yer alır. 2024 Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporuna göre, 41 ülke sıralamasında en mutsuz ülkedir 15 yaşındaki öğrencilerin, gıdaya erişimi konusunda zorlukların yaşandığı ülkedir. Hayat pahalılığının en yüksek olduğu birkaç ülkeden biridir. İnsanların yüzde 70.5’inin adalete güvenmediği bir ülkedir.

★★★

Eee, ve sen hala bu ülke, eski Türkiye sanıyorsun. Artık, o Türkiye bir Orta Doğu ülkesidir. Ve, o ülke... Artık, fetihlerin ve ümmetçilik rüzgarının hoyratça estiği bir coğrafyadır

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.