Muzaffer Ayhan Kara

Muzaffer Ayhan Kara

Ermenistan'ın İstikrarı, Türkiye ve Azerbaycan'ın da İstikrarıdır

Ermenistan’da son birkaç gün içinde yaşanan gelişmeler, ordunun muhtırası sürpriz mi? Değil. Son derece öngörülebilir. Bu cihetle umuyorum ki geçtiğimiz yıl cereyan eden 44 gün savaşının sonunda varılan noktanın, Azerbaycan-Ermenistan anlaşması ile bu süreçteki Türkiye ve Rusya’nın pozisyonunun Ermenistan’daki olası gelişmeler göz önüne alınarak her hal ve şartta tahkim edilmesi, geçerli tutulması Bakü- Ankara-Moskova hattında değerlendirilmiştir.

İSKENDER VETOSU

Rusya menşeli İskender füzelerine Paşinyan’ın ettiği laflar sıradan ve yenilir yutulur laflar değildi ve nitekim Ermenistan ordusundan tepki gecikmedi. Ordudan en üst düzey görev almalara ise Cumhurbaşkanı Sarkisyan ilk defa “veto” kartını göstererek anayasal yetkisini üç günlük süre sonunda kullanabileceği mesajını verdi. Ki, Sarkisyan daha önce bu yetkisinin Paşinyan’a karşı hiç kullanmamıştı.

Erivan’da yaşanan süreç özetle; bir kısım vatandaş desteği de alsa kuşkusuz bir askeri darbe girişimi ve buna karşı hükümetin karşı koyması, Cumhurbaşkanının da bir ara formülle herkesin yerinde durmasını sağlama ve bu yolla istikrarı koruma yaklaşımı.

ERİVAN’DA ASLINDA KİMLER KARŞI KARŞIYA?

Tabii gayet açık ki Ermenistan’da karşı karşıya gelen aslında Paşinyan hükümeti ile ordu değil; Erivan’ı sarsan gelişmelerin arkasında ABD-Rusya rekabeti ve bunun oluşturduğu gerilim var. ABD ve Batı unsuru, Rusya’nın Türkiye ile de dirsek temasıyla Dağlık Karabağ ve diğer işgal altındaki toprakların sahibi olan Azerbaycan’a iadesini, Nahcivan ile Dağlık Karabağ arasında koridor açılmasını hazmedemediler!

ERMENİSTAN’IN İSTİKRARI ANLAŞMALARIN KOLAYLAŞTIRICISI

Bu bağlamda Bakü ve Ankara’nın 44 gün savaşı sonunda elde edilenlerin korunması ve sağlamlaştırılması için Erivan’da istikrardan yana tavır koyması, bir askeri darbeyi kınaması ve meşru hükümeti tanımaya devam etmesi aynı zamanda kendi istikrarlarıdır da. Savaşla elde edilen kazanımların masadaki tescilinin garanti altına alınmasıdır da. Evet, Rusya ve Türkiye sürecin gözlemcisi ama Ermenistan’ın istikrarı da bu sürecin kolaylaştırıcısı. Ermenistan ordusu darbe yapsa ve dese ki, “Ben anlaşmayı tanımıyorum, Dağlık Karabağ benimdir!” o zaman ne olur, bir düşünün… O yüzden Ankara ve Moskova’nın Erivan’daki karışıklığa itidal ve seçimle işbaşına gelen iktidarlara saygı çerçevesinde yaklaşması gayet anlaşılır olumlu tavırdır. Ermenistan’da haksız da olsa işgal edilen toprakların kaybedilmesinden dolayı Paşinyan’ın istifasının istenmesi veya askeri darbe girişimi yerine erken ya da zamanında bir seçimle iktidarın değişimi ve onaylanması gerek Ermenistan gerekse bölge açısından en doğru ve yerinde gelişme olacaktır.

SÜREÇ NEREYE EVRİLİR?

Bu yazının kaleme alındığı sırada Erivan’da ‘Vatanın Kurtuluşu’ saflarındaki ordu destekçisi muhalefet parlamento binasının etrafında protesto eylemlerine devam ediyordu. Buna karşı Paşinyan yanlıları da destek eylemlerini…

Bu süreç büyük olasılıkla Paşinyan’la başı hoş olmayan Putin’in önce sükunetin sağlanmasına katkıda bulunup sonra da ABD ve Batıya meyilli Paşinyan’ı yumuşak bir inişle tasfiye ederek 44 gün savaşı sonunda yapılan anlaşmaları ve Rusya’nın bölgedeki pozisyonunu onaylayacak bir iktidar seçeneği oluşturmasıyla sona erecektir. Bu istikrar anlamına da gelecektir ve unutmamak gerekir ki Erivan’daki istikrar Rusya’nın olduğu kadar Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin de lehine olacaktır. Çünkü Türkiye, örneğin İran ya da İsrail gibi kaostan beslenen değil, istikrar içinde daha iyi hareket edebilen bir geleneğe sahiptir. Özetle öngörüm, 2021 yılı içinde muhtemelen bir erken seçimle Erivan’da Rusya ile uyumlu yeni bir iktidarın işbaşına geleceği.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar