Muzaffer Ayhan Kara
E. Org. Edip Başer'le O Gün
Önceki gün 79 yaşında vefat eden Emekli Orgeneral Edip Başer, dün Selimiye’de askeri tören ve kılınan cenaze namazı sonrasında Karacaahmet’te toprağa verildi. E. Org. Başer’i son yolculuğuna uğurlayanlar arasında 1. Ordu Komutanı yanında, terfi ettirmek yerine haksız yere emekli eden iktidarın eski Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile 26. Genelkurmay Başkanı E. Org. İlker Başbuğ da vardı.
BAŞBUĞ’UN GÖZÜNDEN BAŞER
Başbuğ, ODATV’ye şu açıklamayı yaptı:
"Orgeneral Halit Edip Başer çok değerli, çok kıymetli bir askerdi. Ayrıca insani boyutu samimiyeti emsalsizdi. Güleç yüzlü, olumlu bir insandı, Herkese yardımcı olmaya çalışan biriydi. Çok değerli bir askeri kaybettik. Kendisi benden bir devre büyüktü, çok sevgili bir abimdi. Uzun yıllar birlikte görev yaptık. Çok büyük kayıp, üzgünüm. Allah rahmet eylesin ailesine sabır versin." (Odatv, 13 Mart 2021)
SEN MİSİN GENELKURMAY BAŞKANININ HASSASİYETİNDEN BAHSEDEN!
Başer’in AK Parti hükümetince üstünün çizilmesinin tek nedeni, 27 Nisan Bildirisi ile ilgili bir soru üzerine Alman Die-Welt gazetesine kurduğu şu cümleydi:
“Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Recep Tayyip Erdoğan gibi bazı siyasiler geçmişte laik devlet ilkesini benimsemediklerini gösteren ifadeler kullandılar. Sanırım Genelkurmay başkanının TSK adına sergilediği hassasiyetin nedeni budur.” (Odatv, 13 Mart 2021)
Oysa, Başer bütün terfilerini birincilikle alan ve jandarmadan gelen Yalman yerine Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atanması olağan olan bir orgeneraldi.
ÜÇLÜ MEKANİZMA’DAKİ GÖREV
Daha sonra sanki yapılan haksızlık telafi edilircesine ona başka sivil bir görev verildi. Ali Babacan’ın Dışişleri Bakanı, İlker Başbuğ da yeni genelkurmay başkanı iken Irak Cumhurbaşkanı Talabani’nin önerisiyle PKK’ya karşı mücadelede 2008 sonbaharında Türkiye-ABD-Irak arasında üçlü bir mekanizma kuruldu. E. Org. Başer de Türkiye Cumhuriyeti’ni üçlü mekanizmada temsil etmekle “özel koordinatör” olarak görevlendirildi. Üçlü Mekanizma’dan Türkiye’nin beklentisi özellikle bilgi paylaşımı ve askeri faaliyetlerin koordinasyonuydu. Üçlü Mekanizma’da Başer’le muadil olarak Irak’tan bir bakan ile ABD eski genelkurmay başkanı emekli orgeneral Ralston da yer aldı.
TAM BİR ‘DÜMEN’Dİ!
Üçlü Mekanizma tam bir ‘dümen’di! Talabani’nin önermesi bir yana, ABD’nin PKK’yı değil tasfiye etmek, daha da geliştirmek ve bölgede bir paye vermek istediği sır değildi (Nitekim aradan çok fazla geçmeden Suriye’deki emellerinin aparatı haline getirdi ve kendi “Kara Gücü” olarak nitelendirdi).
Üçlü Mekanizma yeni kurulmuştu ki, ASAM, İstanbul’daki bir yemekli toplantıda üç koordinatörü bir araya getirdi. Koordinatörler çıkıp konuştu kürsüde seçkin katılımcıların önünde. ABD eski genelkurmay başkanı ve Üçlü Mekanizma’nın koordinatörü Ralston özetle dedi ki PKK konusunda; “sabır, sabır, sabır…” Hatta bunun üzerine söz alıp “sabır”lı iki atasözünü hatırlattım Ralston’a ve özetle şunları söyledim gözüne bakarak:
“Bizde bir atasözü var; ‘Sabreden derviş muradına ermiş’ der. Ama bir başka atasözü daha var ki ‘Sabreden derviş gebermiş!’ der. Türkiye 1984’ten bu yana PKK’dan çekiyor. Daha ne kadar sabredebilir ne kadar tahammül edebilir. O yüzden sabır tavsiyeniz Türkiye kamuoyunu çok irite eder.”
Tabii, Ralston kıpkırmızı oldu. Yerime oturduğumda yemekte aynı masayı paylaştığımız MGK’nın ilk sivil genel sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpagon memnuniyetini belirtip teşekkür etti.
Türkiye adına özel koordinatör olan ve konuşmasında soru işaretlerini hissettiğim E. Org. Başer’le de yemekte sohbet ettik ve Üçlü Mekanizma’dan bir şey beklenmemesi gerektiğini lisanı münasiple ifade ettim.
Aradan bir süre geçtikten sonra da zaten Başer de Üçlü Mekanizma özel koordinatörlüğünden ayrıldı. İşin yürümeyeceğini o da anlamıştı. PKK’ya kol kanat ABD ile, topraklarında PKK’yı konuşlandıran Talabani ile neyi, nasıl koordine edebilirdiniz ki? Başer, Kanatsız Uçmak adlı kitabında Üçlü Mekanizma çalışmasından da söz etti. Meraklısı ayrıntıları kitaptan okuyabilir.
XXX
E. Org. Başer’in bugünkü cenaze haberlerini okurken aklıma kendisiyle tanıştığımız o gün ve “sabır”lı atasözleriyle bezediğim konuşmamla Ralston’un kıpkırmızı oluşu geldi.