Hüseyin Özalp

Hüseyin Özalp

Başkomutan üniformasıyla ana muhalefete tehdit cuntacılık sayılır mı?

"Sayın Özel başkomutan olarak sana sesleniyorum. Ayaklarını denk al, denk almazsan denk getirmesini biz biliriz.”

Cuntacı sözcüğünün tanımını arıyorsanız boşuna sözlüğe bakmanıza gerek yok, yukardaki sözlere göz atmanız yeterli.

Yine de hatırlatmakta fayda var. Cuntanın sözlük anlamı şöyle: “Bir ülkede yönetime silah zoruyla el koyan kimselerden oluşan kurul.”

Özgür Özel’in CHP’nin dünkü olağanüstü kurultayında Erdoğan’a “cuntacı ve cunta başı” demesiyle yeni bir tartışma başladı.

"12 Eylül'de 'bizim çocuklar' denilen Kenan Evren ve cuntasının emir aldığı yere, bu darbenin planlayıcıları da telefon açtılar, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması için okyanus ötesinden icazet aldılar. Buradan bütün Türkiye'ye duyururum ki; Amerika'da kendi içlerinde İmamoğlu'nun tutuklanacağından Trump'ın haberi vardı, Amerika'ya soruldu açıklamaları var. Ne buradan ses çıkıyor ne oradan ses çıkıyor. Oysa ilk günden beri söyledim; darbenin planlayıcıları burada ama hepimiz biliyoruz ki bir irtibat da okyanus ötesinde…"

“Sağa sola mandacı diyen Erdoğan’ın aslında Amerikan mandasının peşinde, Trump’ın himayesinin peşinde olduğunu gösteriyor bu darbe.

Cuntanın başına söylüyorum; seni yapılacak ilk seçimlerde elimizden ne Amerika kurtarır ne de Trump kurtarır!”

27 Mart tarihinde kaleme altığım “Darbenin arkasında Trump mı var?” başlıklı yazıyla örtüşen sözler bunlar. Trump ile Erdoğan arasındaki telefon görüşmesi ile başlayan gelişmeleri ortaya koymuştum. https://bizimtv.com.tr/yazarlar/huseyin-ozalp/darbenin-arkasinda-trump-mi-var-2604

Özgür Özel’in “cuntacı” tanımlamasına AKP’liler çok öfkelendi. Parti Sözcüsü, genel başkan yardımcıları, cumhurbaşkanı yardımcısı ve neredeyse bütün bakanlar açıklamalar yaptı. Asıl cuntacının CHP olduğu vurgusu yapıldı.

Şimdi bazı tespitler yapalım. Yaşanan sürece ilişkin en doğru kararı tarih yazacaktır. 19 Mart tarihinde başlayan süreç, demokrasiye, ana muhalefet partisine ve 15 milyon parti üyesi ve dayanışma oyları ile seçilmiş cumhurbaşkanı adayına darbe olarak niteleniyor.

Başlıkta, “Cumhurbaşkanı üniforması ile ana muhalefeti tehdit cuntacılık sayılır mı?” diye sormuştum.

Erdoğan bu sözleri, başkomutan üniformasıyla 26 şubattaki AKP’nin il başkanları toplantısında “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan teğmenlerin ordudan ihracını eleştiren Özgür Özel için söylemişti. 19 Mart darbesinin hazırlık sürecinin bu sözlerle ve “turpun büyüğü heybede” söylemiyle başlatıldığı anlaşılıyor.

Bu sözlerle, ana muhalefete karşı tabiri caiz ise Başkomutanlık Meydan Muharebesi başlatılmış oldu. Devletin bütün kurumlarının harekete geçirildiği bu seferberlikte, muhalefetin elinde demokratik hak arama yolları dışında bir imkân bulunmuyor.

Sürecin devamında Cumhurbaşkanı adayı ve çok sayıda kişiye terör ve yolsuzluk operasyonu başlatılarak tutuklandı. CHP’ye kayyum atama hamleleri olağanüstü kongreye rağmen devam ediyor. Bunları protesto eden 300 genç şiddet kullanılarak gözaltına alınarak cezaevine kondu. Çıplak arama ve işkence iddiaları gündemde.  Hala heybeden turp çıkarılmak isteniyor. Demokratik hak aramanın önü devlet şiddeti ile kesilmeye çalışılıyor.

Kurulduğu günden beri meşruiyeti ve icazeti dışarda arayanlar, iktidarları sona yaklaştıkça demokrasiyi askıya alma uygulamaları için de dışarıdan destek arayışında.

Bütün bu manzara dikkate alındığında, bir ülkenin Cumhurbaşkanı Anayasa’nın verdiği başkomutanlık payesini, rakip partileri ve liderini sindirmek için kullanıyorsa, varın bu rejimin adını siz koyun.

 

Cuntacı demek suç değil

Özgür Özel’in Erdoğan’a yönelik cuntacı sözlerine karşı AKP’nin dava açacağı belirtiliyor.

Ancak Yargıtay içtihatlarına göre “cuntacı” sözü hakaret oluşturmuyor.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2014/4926 Esas nolu kararında, cuntacı sözünün hakaret içermediği hükme bağlanıyor. Sanık H.G.’nin, şikayetçi A.E. hakkında “Cuntacısınız, diktatörsünüz” sözlerinden dolayı yerel mahkeme mahkûmiyet kararı verdi. Sanık itirazı üzerine mahkemenin mahkûmiyet kararını inceleyen Yargıtay, sanığın sözlerinin müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmadığı vurguladı. Cuntacı ve diktatörsünüz sözlerinin ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesinin yasaya aykırı bulunarak mahkûmiyet kararının bozulmasına hükmedildi.

Yargıtay’ın bu konuda benzer başka kararları da bulunuyor.

Yani demem o ki, adaletin kırıntısı kaldıysa bu içtihatlar şahsa özel olarak değişmeyecektir.

 

Ahmet Hakan’a yedi cevap

Ahmet Hakan, sanatçı-müzisyen Gökhan Özoğuz’a yedi ders vermiş. Haddim olmayarak ben de ona yedi yanıt vereyim.

1-Bazı gazetecileri siyasi önderler olarak görmemek gerekir. Politik bilinçleri, patronlarının çıkarları ile sınırlıdır.

2-Politik bilinci patrona endeksli gazetecilere bel bağlamamak gerekir. Ben oynamıyorum demek bir yana dansözlük bile yapabilirler.

3-Patrona göre ahkam keserler. Örneğin Patron Aydın Doğan ise en keskin bir muhalif kesilirler. Siyaset onlar için oyundur. Patron değişince eleştirdiklerinin muhafızlığını yapmaktan çekinmezler. Beyinlerini kiralamak yetmez sıkışınca vücudunun organlarını bile feda edebilirler.

4- Bazen apolitik olmak yanlış yerde olmaktan iyidir. Apolitik tercih toplum ve sanatçılar üzerindeki ağır politik baskıların sonucudur.

5- Tarafsızlık sanatçıların sorumluluğu değil, gazetecilerin sorumluluğudur. Kimseyi ayırmadan söyleyeyim, maalesef basın camiası olarak bu sorumluluk duygusunu çoktan kaybettik. Gazeteci ancak halktan ve haktan yana taraf olabilir.

6- Partili gazetecinin sanatçılara “partili” muamelesi yapma hakkı yoktur.

7- Sanatçılara kimse taşıyamayacağı misyonu yükleyemez. Bedel ödemeyi göze alan sanatçı misyon yüklenir.

Hayatı sürgünlerde geçen Namık Kemal olmasa “vatan” kavramımı öğrenemezdik.

Akif olmasa “istiklal” kavramını öğrenemezdik.

Nazım olmasa “vatan ve insan sevgisini” öğrenemezdik.

Sorumlu sanatçı toplumun vicdanı ve önderidir.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.