Esenyurt Belediyesi, bir zamanlar halkın iradesinin en güzel şekilde yansıdığı bir yerdi. Halk, oylarıyla başkanını seçer, sorunlarına çözüm arayarak kendi iradesini ortaya koyardı. Ancak, kayyumlar geldiğinden beri durum pek de aynı değil. Şimdi ise halkın seçtiği başkanın yerini, belirli bir "görüşe sahip" ve "şartları uygun" olanlar almış durumda. Bu ‘yeni düzen’ gerçekten de Esenyurt’a, kelimenin tam anlamıyla bir ‘kıyım’ getirdi.

Ve şimdi, kayyum yönetimi, işten çıkarma konusunda bir "devrim" daha yaptı. Bugün, Esenyurt Belediyesi’nde çalışan beş kişi, tek bir sebep gösterilmeden, yalnızca sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Evet, yanlış duymadınız! Sosyal medyada “uygun” paylaşımlar yapmamak, maalesef işten çıkarılmaya sebep olmuş. Gerçekten de kayyum yönetiminin ne kadar “halk dostu” olduğunu bir kez daha görmekteyiz.

Bir kayyumun “görüş uyumsuzluğu”na duyduğu bu hassasiyet, gerçekten takdire şayan. Çünkü kayyumlar, eski belediye başkanlarının “sosyal medya paylaşımlarına dikkat etme” gibi bir derdi yoktu, ancak kayyumlar bu işin uzmanı. Sosyal medya paylaşımının, bir çalışanın işine son verilmesinde etkili bir araç haline gelmesi, gerçekten de “yönetimsel bir yenilik” sayılabilir.

Yıllarca çalışanlar, emek vererek görevlerini yerine getirdiler; şimdi ise sadece fikirlerini açıklamalarının ve sosyal medya hesaplarında özgürce ifade bulunmalarının bedelini ödemek zorunda kalıyorlar. Hadi diyelim ki sosyal medya paylaşımlarının belediye yönetimiyle bir ilgisi yok; ancak kayyumlar için bu kadar “gizli” bir denetim neden önemli olmasın? Sonuçta, kayyumların halkın “görüşlerine” gösterdiği bu hassasiyet, gayet yerinde bir hamle.

İşten çıkarılanlar arasında, kayyum yönetimine karşı itirazda bulunmuş insanlar var ki en doğal hakları bu şekilde devam eder mi ? Öyle görünüyor şu an için bunun cevabını bilemiyoruz ama şüphesiz bu türden 'yorumlar' kayyum yönetimi için kabul edilemez. Bu durum, belediyede "yenilikçi" bir yönetim şekli olarak kaydedilecek olsa da, halkın gönlünde ciddi yaralar açtığına şüphe yok.

Sonuç olarak, Esenyurt Belediyesi’ndeki bu son gelişme, kayyumların halk iradesini yok sayan, halkın sesini bastıran yönetim anlayışını bir kez daha gözler önüne seriyor. Sosyal medyada paylaşım yapmak, artık bir belediye çalışanı için “yönetimsel hata” anlamına geliyorsa, bu durumda geriye sadece kayyumların "doğru" görülen paylaşımlarını yapabilen bir kadro kalacak demektir.

Gerçekten de Esenyurt’un nasıl yönetildiği artık pek bir öneme sahip değil. Kayyumlar, hem "görüş" uyumsuzluğuyla, hem de sosyal medya paylaşımlarına bakarak yerel yönetimi şekillendiriyorlar. Bu kadar "halkçı" bir yönetim, ancak takdirle karşılanabilir değil mi?