Bir diploma meselesi..

Evet, bir kâğıt parçası. Üzerine mürekkep dökülmüş, birkaç imza atılmış sıradan bir belge ile iptal edildi deniyor.

Unuttuğunuz bir şey var bu karar milletin gözünde yok hükmündedir.

 Bu halkın iradesini ne iptal edebilirsiniz ne de kirli ellerinizle lekeleyebilirsiniz!

Bugün İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, hukuksuzluğun, yetkisizliğin ve hadsizliğin dibine vurdu.İşletme Fakültesi’nin yetkisinde olan bir konuda, akademik bir maske takarak, intikam kokan bir karara imza attılar.Siyasi talimatların gölgesinde, vicdanı çöpe atarak yazdıkları bu utanç vesikası bir diploma meselesi değildir! Bu, milyonların onurunu, emeğini, alın terini ve iradesini yok saymaktır!

Ama şunu kafanıza kazıyın:Bu millet ne sizin üniversite oyunlarınızla, ne vesayet kalemlerinizle, ne de masa başı tertiplerinizle diz çökmez!Ekrem İmamoğlu’nun sözleri, bu kirli oyunun suratına çarpılmış bir tokat gibidir:"Aslanlar gibi koşmaya devam edeceğim, asla geri durmak yok. Bugüne kadar bin koşuyorsam, milyon koşacağım!"Bu sadece bir cevap değil; bir isyanın, bir halk yürüyüşünün, bir direnişin manifestosudur!

Siz kimi kandırıyorsunuz? Hukuku mu? Adaleti mi? Yoksa kendinizi mi?İstanbul’u kaybettiniz diye içinize oturan o hazımsızlık her geçen gün daha da büyüyor, değil mi?

Milletin iradesini sandıkta yenemeyince, böyle ucuz oyunların arkasına saklanıp gölge boksu yapıyorsunuz.

Ama nafile!

Bu millet adalete, hukuka, demokrasiye susamış. Ve bu susuzluk, sizin kurak, çorak, kirli iktidar tarlalarınızı bir sel gibi önüne katıp götürecek! Bir diploma üzerinden milletin evladını susturacağınızı sanıyorsanız, fena halde yanılıyorsunuz.O diploma, Ekrem İmamoğlu’nun alın teriyle kazandığı bir hak olduğu kadar, bu milletin ona verdiği büyük yetkinin de sembolüdür.

Siz o kâğıdı yırtabilirsiniz…

Ama bu halkın kalbini, ruhunu, iradesini asla!Her attığınız adımda biraz daha çırpınıyor, her kararda biraz daha batıyorsunuz. Çünkü bu savaş sizin sandığınız gibi kâğıt üzerinde değil; sokakta, sandıkta ve milletin vicdanında kazanılır!

Bizi "kaybettik" sanıyorsunuz ya… Asıl siz kaybettiniz!İstanbul’u kaybettiniz, güveni kaybettiniz, ahlakı kaybettiniz.Şimdi de vicdanınızı kaybettiniz!

Ama biz?

Biz koşuyoruz.

Aslanlar gibi, milyonlarla koşuyoruz.

Ve bu koşu, sizin o kokuşmuş düzeninizi yerle bir edene kadar durmayacak!