Kaldığım otelde yangın merdiveni var mı diye bakmak benim işim mi? Yangın alarmı çalışıyor mu, diye test etmek de bana mı düşüyor? Apartmanımın depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için kolonları ben mi inceleyeceğim, zemin etüdünü ben mi yapacağım?   Fay hattını mı kontrol edeyim, kolonlara mı bakayım? Peki, deprem olursa bana düşen ne? Kendi enkazımı kendim mi kaldıracağım?
Yoksa “başımıza bir şey gelmesin” diye dua etmek mi kaldı geriye?
Restorana gidiyorum, yemeğimi sipariş etmeden önce mutfağa mı girmem gerekiyor? Hijyen var mı, gıda güvenliği kurallarına uyuluyor mu, diye araştırmayı ben mi yapacağım? Mutfak denetçisi gibi dolaşıp rapor mu hazırlayacağım? Mutfak kapısında “Burası temiz” damgasını mı vurayım? Bütün bunlar benim işim mi?

Vergi ödüyorum. Az buz da değil, her ay, her alışverişte, her nefeste... Peki, karşılığında ne alıyorum? Güvenliğimden ben sorumluysam,sokakta kendi güvenliğim için önlem alıyorsam, gıda denetimini ben yapacaksam, afetlerde önlem almayı da üstleneceksem, bu denetlemelerden sorumlu kurumlar ne iş yapıyor?

Eğer her şeyi vatandaş yapacaksa,  neden varsınız? Kurumlar neden var? Vergilerimizi neden ödüyoruz? Yangın alarmını da, deprem riskini de, hijyen denetimini de biz yapacaksak, bu işlerin sorumlusu kim?Soruyorum:vatandaşa hizmet etmek için mi varsınız yoksa her yükü sırtımıza yıkmak için mi?Biz her şeyin altından kalkacaksak, bu vergiler kimin için, bu kurumlar neyin uğruna? 
Şimdi sırası değil bunların siz ölünce konuşuruz diyorsanız ki bakış açınız bu lütfen biz ölmeden konuşalım halledelim.