Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Doğurganlık hızı 1,51 ile tarihin en düşük seviyesinde, plan ve yol haritası oluşturacağız!” demiş. Vallahi helal olsun, resmen “Keşif” yapıyorlar! Bir bakıma bu açıklama, zamanında Columbus’un Amerika’yı keşfetmesine benziyor. Ama bu sefer harita değil, doğurganlık hızı var.

Şimdi, bu planın harika adımlarını hayal ediyorum:

Adım 1: “Çocuk yapın!” Haritanın ilk büyük yönü bu. Düşünmeyin, yapın! Çünkü aç kalınca yemek yiyebileceğiniz, borç ödeyebileceğiniz bir iş bulmak varken, çocuk yapmayı tercih edin!

Adım 2: “Gelişmiş Ebeveynlik Uygulamaları” Herkesin elinde bir telefon, ona bir uygulama yükleyin: “Ebeveyn Olma Modu.” Çocuk sahibi olmak, mobil cihazlarda 4 adımda tamamlanacak. Sadece kredi kartı bilgilerinizi girin, çocuk garanti!

Adım 3: “Çocuk Yapmanın Ekonomik Katkıları” Çocuk sahibi olduktan sonra devletten ödüller var: 3 çocuk yapana 5 bin TL, 5 çocuk yapana 1 ton odun. 10 çocuk yapana ise ikramiye: Şehirde bir ay bedava ekmek!
Teşvik falan da olur belkiii....

Ama gelin görün ki, millet aç. Doğurganlık planına başlamadan önce, karnımızı doyurmak gibi küçük bir “önceliğimiz” var. Geçim sıkıntısı, yüksek fiyatlar, yetersiz maaşlar… Ama tabii ki, önce doğurganlık! Çünkü ülkenin en büyük derdi, tükenmiş iş gücü değil, tükenmiş bebek sayısı!

Gerçekten büyük düşünüyorsunuz! Önce Aile Yılı sonra  çocuk yapma haritası, halkın derdi ise  ekmek bulmanın çilesi… Ne kadar aynı düşünüyoruz ne kadar halkla iç içe bir yönetim 
 Adeta "doğurganlık eşliğinde hayatta kalma" uygulaması!

Sayın Yılmaz, bu haritayı yaparken “Çocuk Yapmadan Önce Geçim Sağlanmalı” diye bir not koymak iyi bir fikir olabilir. Yoksa, “Doğal Afet Yardımını” haritaya dahil etmeniz gerekecek. Çünkü burada “çocuk yapmak”, “çocuk büyütmek” değil, tamamen "hayatta kalmak gibi bir derdimiz var "

Sonuçta, harita çizmek kolay, ama halkı doyurmak… O biraz daha karmaşık. Harita size ait, ama gerçek yaşam hala milletin elinde.