
Ertuğrul Özkök
Konur Sokak 24 ve 27 numarada, üç apartman dairesinden çıkan 13 genel yayın yönetmeni
Şimdi geriye bakıyorum da… Meğer, bugün kendine hâlâ “yeni” diyebilenlerin, “Eski Türkiye” diye yerden yere vurdukları o gazeteciler, köşe yazarları Ankara’nın bir sokağında, yarı çapı 30 metre bir coğrafyadan çıkmış.
Geçen pazar, ünlü 'Eski Türkiye’nin “Central Park’ında” bir yemek
Beyoğlu’ndaki “Yakup”, 1970’li yıllardan beri, Türk edebiyat ve “basın” dünyasının “Central Parkı"dır.
Hani şu ünlü “Friends” dizisinde mahallelinin toplandığı bar gibi. Geçen pazar işte o restoranda, Türkiye’nin son 50 yıllık medya tarihinin fotoğrafını yansıtan bir yemek vardı. Ben de davetliydim, ama bir mazeretim nedeniyle katılamadım. Tuğrul Eryılmaz, o geceyi ayrıntıları ile T24’de yazdı.
Mehmet Yılmaz’ın meslekteki 50’nci yılı için bir araya geldiler
Gece, Mehmet Yakup Yılmaz’ın gazetecilikteki 50’inci meslek yılı dolayısıyla düzenlenmişti. Ben pek düşkün değilimdir ama özellikle eski Cumhuriyet gazetesi kökenliler böyle mesleki anma ve ritüelleri çok sever.
Mehmet Yılmaz çok sayıda gazete ve dergi kurduğu için geniş bir çevreyle ilişkisi vardı.
Nitekim o geceye katılanların yelpazesi de bunu gösteriyordu.
Yakup’taki Mehmet Yakup gecesinde kimler vardı?
Tuğrul Eryılmaz geceye katılan 120 kişiden bazılarının isimlerini vermiş. Oradan aktarıyorum. Gazeteci kesiminden Hasan Cemal, Ayşe Cemal, Doğan Akın, Sedat Ergin, Tuğrul Eryılmaz, İsmet Berkan, Mehmet Yaşin, Zafer Mutlu, Feryal Pere, Çınar Oskay, Nurcan Akad, Emre Oral, Perihan Mağden (Yakup'a uğrayıp Mehmet Y. Yılmaz Kitabı'nı alarak geceye kalmamış), Sebati Karakurt, Faruk Ekici, M. Kutlukhan Perker, Cem Talu, İhsan Yılmaz, Melis Alphan, Cenk Öz, Viki Habif, Ferhan Kaya, Banu Tuna, Cem Başar, Eyüp Özel, Erdem Kırım…

Arka sıra sol baştan: Sinan Öncel, İhsan Yılmaz, Erdem Kırım, Sebati Karakurt, Melis Alphan, Eyüp Özel, Cenk Öz.
Ön sıra sol baştan: Cem Başar, Viki Habif, Ferhan Kaya, Banu Tuna
TÜSİAD’in ilk ve ikinci kadın başkanları
İş dünyasından, TÜSİAD’ın ilk ve ikinci kadın başkanları Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner…

TÜSİAD'ın ilk kadın başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ (sağda) ile ikinci kadın başkanı Ümit Boyner
Cem Boyner, Gül ve Mustafa Oğuz, Atilla Türkmen, Sinan Öncel, Mustafa Taviloğlu, Tayfun Bayazıt…
Müzik dünyasından Ali Kocatepe ve Aysun Kocatepe.
Diplomasiden Aydın ve Ayşe Sezgin; Mehmet Ali Bayar ve Ayça Bayar. Spordan Mustafa Denizli, araştırma dünyasından Bekir ve Yasemin Ağırdır.
Bugüne kadar hiçbir gazeteci için böyle bir kitap hazırlanmamıştır
Ayrıca o gece için Mehmet Yılmaz’la ilgili bir kitap hazırlanmıştı. Geçmişte birçok ünlü gazeteci için böyle kitaplar görmüştüm...
Ama bugüne kadar gördüğüm en renklisi buydu.
Öyle sanıyorum ki, Türkiye’de başka hiçbir gazeteci için böyle renkli bir kitap hazırlanamaz.

50 Yılım Merhaba! Gazetecilikte 50 Yıl / Mehmet Y. Yılmaz Kitabı (Kapak fotoğrafı Sebati Karakurt, tasarım Aynur Çolak ve Faruk Ekici)
Türk medya tarihine geçen bir fotoğraf karesi
Kitaptaki bir fotoğraf özellikle çok ilgimi çekti.
Türk medyasının bir dönemine damgasını vurmuş üç medya patronunu yan yana yürürken gösteren bir fotoğraftı.
Hürriyet’in eski patronu Erol Simavi, Hürriyet’i ondan alan, ama o gün Milliyet’in sahibi olan Aydın Doğan ve Tercüman gazetesinin sahibi Kemal Ilıcak.
12 Eylül’de Kenan Evren’in Bulgaristan gezisi sırasında çekilmiş.
Onları bir arada gösteren başka fotoğraf var mı, hatırlayamadım.

Üç eski medya patronu: Erol Simavi (solda), Aydın Doğan, Kemal Ilıcak
Türk medyasının 90’lar kadrosunu kuran sokak
Kitapta Sedat Ergin’in, Mehmet Yılmaz’ın gazetecilik hayatı için titiz bir inceleme ile kaleme aldığı çok ayrıntılı bir yazı var. İşte o yazıda, Türkiye’nin medya tarihinde iz bırakmış Ankara kökenli gazetecileri anlatan ilginç bir bölüm var.
Türk medyasının geleceğini belirleyecek olan bir sokak burası…
Adı Konur Sokak…

Ankara Konur Sokak
Konur Sokak’ta ilk adres: Mülkiyeliler Birliği
“Kızılay’a doğru, Konur Sokak’ın Yüksel Caddesi ile birleştiği sınır noktasında Mülkiyeliler Birliği merkezi vardı. Burası da Mekteb-i Mülkiye-i Şahane’nin hocalarından öğrencilerine, mezun bürokratlarından emeklilerine kadar Mülkiye ruhunun ve aynı zamanda Ankara’da sol siyasetin nabzının attığı önemli merkezlerden biriydi.”
O lokali sol muhafazakarlığın kalesi olarak görüyordum
Sedat’a göre öyleydi, bana göre ise farklı.
Ben o lokali Türkiye’de, liberal ekonominin yerleşmesine mani olan sol tutuculuğun kalesi olarak görüyordum.
Özal’ın liberal devrimine karşı çıkan bir direniş mevzisiydi orası.
Hemen karşısındaki apartmanda ise, Mülkiyeliler Birliği ruhuna sahip sol çizgideki Vatan gazetesinin Ankara bürosu bulunuyordu.
O büroda, daha sonraki yıllarda Türk medyasına damgasını vuracak biri çalışıyordu.
Sabah Gazetesi’nin yıllarca genel yayın yönetmenliğini yapacak ve bugün de Oksijen gazetesinin sahibi olacak olan Zafer Mutlu, Vatan gazetesinin muhabiriydi.
Meşrutiyet Caddesi ile köşedeki iki apartman
Sedat’tan alıntı ile devam ediyorum:
"Bakanlıklar istikametine doğru gidildiğinde, Konur Sokak’ın Meşrutiyet Caddesi ile birleştiği köşenin girişinde karşı karşıya bakan iki bina, herhalde yarıçapı 20-25 metrelik bir daire içinde Türk basınının en önemli çekim merkezlerinden birini oluşturuyordu.”
Konur Sokak 24 numaradan çıkan çok tanıdık isimler
“Burada, Konur Sokak 24 numaralı apartmanın birinci katında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu bulunuyordu. Cumhuriyet bürosu 1979 yılı sonuna doğru Atatürk Bulvarı’ndaki merkezinden buraya taşındığında, başında temsilci olarak Hasan Cemal vardı. Cemal, 1981 yılında genel yayın yönetmenliğine getirilip İstanbul’a gittiğinde, koltuğunu Yalçın Doğan’a bırakacaktı.”
Aynı tarihlerde, o büroda çalışan genç kuşaktan iki parlak muhabiri de eklememiz gerekiyor.
Sedat Ergin ve Ufuk Güldemir…
Cumhuriyet’in üst katında ise Devrimci Yol çizgisindeki Demokrat gazetesinin Ankara bürosu faaliyet gösteriyordu.
27 numaradan çıkan 14 yazar kimlerdi?
Konur Sokak 24 numaradan, hemen karşısındaki 27 numaralı apartmana geçelim.
O binanın üçüncü katındaki dairenin kapısında, dönemin önemli siyasi dergisi 'Yankı'nın tabelası asılıydı.
Bu dergiyi Ankara basınının önemli isimlerinden biri olan Mehmet Ali Kışlalı çıkartıyordu.
Eski Türkiye’nin o günkü yeni profili
İşte o dergide çalışan isimlere baktığınız zaman, “Eski Türkiye’nin medya profilini” görürsünüz:
Ahmet Taner Kışlalı, Ertuğrul Özkök, Hıncal Uluç, Yalçın Küçük, Emre Kongar, Avni Özgürel, Kurthan Fişek, Hikmet Bila, Fikret Bila, Can Dündar, Vecdi Seviğ, Şefik Kahramankaptan, Önder Şenyapılı ve Mehmet Yılmaz.
O 24 numara, Mehmet Yılmaz’ın ve benim yazarlık hayatımda çok önemli bir yere sahipti.
İki apartmandaki üç daireden 13 genel yayın yönetmeni çıktı
O iki apartman dairesinden, Türk medyasının 90’lı yıllardaki en yaygın gazete ve dergilerini yöneten 13 genel yayın yönetmeni çıktı.
Hasan Cemal, Hıncal Uluç, Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu, Mehmet Yılmaz, Yalçın Doğan, Sedat Ergin, Ufuk Güldemir, Tuğrul Eryılmaz, Fikret Bila, Can Dündar, Avni Özgürel, Enis Berberoğlu…
Otuzdan fazla yazar ilk yazılarını o üç dairede yazmaya başladı.
90’lı yıllara damgasını vuran Ankaralıların gecesi
Anlayacağınız Yakup’taki gece, aynı zamanda 90’lı yıllarda Türk medyasının en renkli ve tartışmalı dönemine damgasını vuracak olan “Ankaralılar”ın bir anma töreniydi.
O isimlerin bir bölümü “mürekkep kokusunu” en büyük rayihası olarak gören “Babıali basını” ruhuna sadık kaldı.
Bir bölümü ise “Özal Zeitgest”ına ayak uydurarak, parfümü mürekkep kokusuna tercih ettiler; yeni bir anlayışın temellerini attılar, o temeller üzerine yepyeni bir “Plaza Medyası" kurdular.
Bugünün “A330 basını”ndan çok farklı bir medyaydı…
Geçen pazar gecesi hepsi oradaydı…
Yapılan yoklamada Güneri Cıvaoğlu, Hıncal Uluç, Ufuk Güldemir, Ercan Arıklı yoktu…
Ama hatıraları oradaydı…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.