Erol Çevikçe
SORUYORUM?
2019 Haziran yerel seçiminde “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz” diyen R.T. Erdoğan’ın, korktuğu başına gelmişti. O seçimden bu yana, ne yaparsa yapsın her ay kendisinin de, AKP’nin de sandıktaki oyu düşmeye devam ediyor.
1950’den beri, her seçimde sandık sonucunu en çok etkileyen nedenin, halkın “aş ve iş derdi” olduğunu politika erbabı bilir. Ama kendini Tek -bilen- Adam sanan eski Kasımpaşalı yurttaş R.T. Erdoğan ise, herkesten çok daha iyi bilir.
“Demokrasi sadece sandıktır” diyerek, oyunu aldığı yoksulluk ve açlık sınırındaki yarı nüfusun soluğunun kesildiğini, sabrının tükendiğini de yine herkesten önce o görüyordur;
Geçen yıl Bahçeli’yi kurtarmak için yaptığı seçim yasası değişikliğinin, kendisini de, Cumhur İttifakını da kurtarmayacağı açıkça gözüküyor.
O yüzdendir ki, özellikle Nas hayaliyle hazineyi teslim ettiği Nureddin Nebati’nin “efsunlu” olmadığını anladığından beri, sandık korkusu AK Sarayın, bütün bacalarını sarmış durumda.
Geçmişte de bazı parti başkanlarının seçim kaybı korkusuna kapıldıklarını ve seçim yasalarını değiştirdiklerini mecliste yaşamış bir kişiyim. Ancak ne olursa olsun Onlar, demokrasiye inanmış politikacıydılar.
Özellikle AK Saraya geçip Partili Cumhurbaşkanı (Tek Adam) olduğundan sonra, “görün bakın daha neler olacak”, “devlet bunlara teslim edilemez” gibi sözlerini kaygıyla izliyorum;
Seçimin ne zaman yapılacağını, demokratik bir ortamda yapılıp-yapılamayacağını, yapılırsa sandığın sonuçlarının kavgasız-nizasız alınıp alınamayacağını, alınırsa AK Sarayın barışçıl ve olağan bir süreçte ve sürede devir-teslim edilmesine erişilip-erişilemeyeceğini?
Olumlu yanıtlamamı, okurlarımın bildiği iyimserliğime karşın artık gerçekçi bulmuyorum.
Bende artan bu kaygıdan ötürü AK Sarayı “demokratik bir seçime mecbur etmek (zorlamak) için, başta CHP Genel Başkanı olmak üzere, muhalefetçe açıkça teşhir etmek (tepki göstererek dillendirilmek, sergilenmek) yoluyla mı?
Yoksa üstüne gitmeyerek, sandık güvenliğinin sağlanabileceğine ve seçmene güvenerek, ortamı germeden olumlu sonuca varılabilir mi?
Sorularını yanıtlamak için kendimde hak ve had görmedim;
Okurlarım adına, yanıtlarını düşünen ve gereğini yapmakta olan yetkili ve sorumlu kişi ve kurumların var olduğuna seçmenin inandırılacağını umuyorum…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.