Erol Çevikçe
DİLERİM, DAMARINI ÇATLATMADAN UYANIR
Mehmet Ali Çelebi doğmadan 10 yıl önce 1.Bülent Ecevit CHP-MSP Hükümetinin Bayındırlık Bakanı olarak 1974’de memleketim Amasya’daki karşılamamda beni en çok heyecanlandıran, kırmızı-yeşil giysili bir traktör dolusu köylü kadındı;
Gözüme sokarcasına taşıdıkları kocaman pankartta “Abacı köyüne yol isteriz” yazılıydı. Ertesi yıl Amasya’yı MV olarak ziyaretimde verdiğim sözü yerine getirdim. İki seçim sandıklı büyükçe olan Abacı Köyümüze önce yakınını kadar Land-Rover eski bir 4 çeker ile sonra da katır sırtında gittik.
Önlerinde Muhtar Kemal Çelebi dostlar girişte davul-zurna karşıladılar. Diğer Alevi köyleri gibi uzak-kışlak dağlarda yolsuz, elektriksiz, okulsuz 400’e yakın seçmeni olan bir köyümüzdü Abacı.
1977’de Amasya’dan yine seçildiğimden bir yıl sonra 1978’de, otomobillerle, ellerinde ay-yıldızlı öğrencilerin başında öğretmenleriyle karşılanmamı hiç unutamam.
O gece muhtar Kemal Çelebi’nin evinde birlikte radyo dinledik dost sohbeti ettik. Sonraları ilk semah gösterisini de o köyde izledim.
Yıllar sonra Mehmet Ali Çelebi tutuklandığında babası aradı. Bilinen olaylar gelişti gitti.
2015’te Amasya’ya yerleştim. M.A. Çelebi’nin memleketimizden MV adayı olacağını partide konuşurken Genel Başkan K. Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den merkez yoklaması ile aday yaptığını öğrendik.
Toprağında, doğduğu köyünün karakterinde var olan devrimci ruhu ve bilinci yansıtan konuşmaları ve çıkışlarıyla kamuoyunun ilgisine çekti.
CHP’den çıkışında yaptığı konuşmada da, ilerici devrimci bir yol arayış gerekçesi vardı!
Bir süre sonra Memleket Partisinden ayrılırken ise, kişisel kariyer düşüncesi ön almıştı.
AKP’nin, laik-demokratik cumhuriyete karşıt bu akıllara aykırı gidişatına katılmasını açıklarken sesini yükseltse de ne denli alçaldığını, umarım ailesi bari* görmemiştir?
Elbette insanın kendisini kandırması kadar basit ve ilkel bir şey yoktur da…
Bu olay dolayısıyla birçoklarının aklına Ertuğrul Günay’ın gidişi gelmiştir. Ancak hiç benzemiyor; O gitmedi, partiden adeta tasfiye edildi.
Haklı gerekçesini en yakın bilenlerden olduğum için iki yazı ile savunmuştum. Çünkü en iddialı-inançlı ve genç döneminde siyasetten koparılmasına isyan içindeydi.
Yine de, CHP kamuoyu hiçbir zaman anlamadı ve yakın zamana dek bağışlamadı. Zaten sonunda kendisi de asıl yerine dönmek için içten bir söylem ve tavır içine girmiş durumda.
Umarım ve dilerim, Mehmet Ali Çelebi de erken uyanır da, Ana damarını çatlatmaz, toprağını kurutmaz ve geleceğini karartmaz…
---------------------------
Bari: “olsun-belki gibi”, Amasya’ca bir deyiş
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.