Malum siyasi gündem o kadar yoğun ki birçok şeyi kaçırdığımız gerçeği göz ardı edilmemeli. Ayrıca bu yeni nesil akıllı-teknoloji aletlere kendinizi kaptırdığınız anda orada kaybolmamanız mümkün değil.

Türk Dil Kurumu, 2024 yılı için ‘kalabalık yalnızlık’ kavramını seçmiş. Şehirleşmenin yükseldiği, insanların giderek daha büyük şehirlerde, daha kalabalık ortamlarda yaşaması, geniş aile yaşamının yok olması, ortak çalışma alanlarının azalması –uzaktan çalışma- ve herkesin evine hapsolması ‘kalabalık yalnızlık’ duygusunu yaşatıyor olmalı.

Bütün bu siyasi ve ekonomik yoğun gündem arasında fırsat yaratıldığında ‘kalabalık yalnızlık’tan kurtulmak ve en iyi uğraş kitaplar olabilir. Artık eski usul kitapçılarda kitap seçme devri internet üzerinden sipariş vermeyle bitti. Kitapçılardaki o heyecan yerini kargodan gelen paketi açmaya bıraktı. Buradan hareketle etkilendiğimiz, hoşumuza giden bir iki kitapla ilgili düşüncelerimi paylaşmak isterim bu bir tavsiye niteliğinde değildir çünkü kendimizi kitap tavsiye edebilecek yetkinlikte gördüğümüzü söyleyemeyiz…

Öncelikle bu iktidarla birlikte özellikle son dönemde ‘karşı devrim’ sürecinin başlangıcı sayılabilecek dönemi anlatan, daha önce okuduğumuz, tekrar göz attığımız Prof. Dr. Çetin Yetkin’in ‘karşı devrim’ kitabı gerçekten müthiş. Atatürk’ün en yakınındakilerin başından itibaren ortaya koydukları cumhuriyet karşıtlığı Atatürk’ten sonra hızlanarak arttığı görülmektedir.

Karşı devrim sürecinde İsmet İnönü ‘’…ben politikacıyım, uygulayıcıyım. Ben, gücümün bittiği yerde bir politikacı, bir tecrübe sahibi insan olarak bir noktada, onu gelecekte tekrar uygulamak üzere bir noktada durdururum… zaman içinde, imkanlar gelir önüme, bir noktada bıraktığım fikrimi yeniden uygularım…’’

Gelecekte tekrar uygulamak üzere durulan yere bir daha dönülmedi, yeniden uygulama imkanları olmadı… Çok Partili Düzene Geçiş, Köy Enstitülerinin kapatılması, İmam Hatip Okulları, İlahiyat Fakülteleri, Türbelerin açılması, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu (Toprak Reformu), Amerikan Yardım Anlaşmaları…

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük öndere sözlü ve fiili saldırıların arttığı bu süreç devam ediyor! 90-100 yıllık reklam arası değerlendirmeleri…

1982 yılında Erzincan’da Yedek Subay olarak askerliğini yaptığı sırada bir avuç cesur, yürekli asker arkadaşıyla birlikte ‘yaratıcı’ bir mühendislikle Erzincan Keşiş Dağı’na 30 günde 3000 gönüllü askerle Atatürk Silueti ve imzasını yapan Mustafa Aydemir’in bir solukta okunan, olağanüstü akıcı ‘’Dağdan Bakan Gözler’’ kitabı...

Milli Merkez Üyesi dostumuz Mustafa Aydemir’in imzalayarak verme nezaketi gösterdiği bu önemli kitap…

7.565 m2 büyüklüğünde, 1000 küsur ton ağırlığındaki bu dev eserin taşları dağlardan, boyaları atıklardan sağlanmış ve yapımında hiç para harcanmamış! Projeye destek sağlansaymış ses ve ışık sistemleriyle portre aynı zamanda dünyanın ilk hareket eden ve konuşan portresi olacakmış!

Rahmetli Turgut Özakman’ın ‘Bir Çılgın Türk’ün hikayesini okuyacaksınız dediği bu kitapta, efsane olarak anılan Erzincan valisi rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun projeye destek vermediğini, konu ile ilgili telefonlara çıkmadığını öğreneceksiniz. Daha o günlerde TSK içinde projeye burun kıvıran üst düzey komutanların olduğunu öğreneceksiniz…

Ve bir başka keyifle okunabilecek kitap ise gelirleri TEMA Vakfı’na bağışlanan ‘’Büyük Çetmi’’ romanı.

İş insanı, Avukat, dostumuz Mehmet Öngen’in yazdığı, tarafımıza imzalı olarak verme nezaketi gösterdiği, bir solukta okunabilecek, elinize aldığınızda sizi içine çeken, bırakmak istemeyeceğiniz akıcılıktaki bu roman bizde ayrı bir iz bıraktı diyebiliriz. Bu roman Kuzey Ege’nin, bizim toprakların, çocukluğumuzun, gençliğimizin yaşandığı topraklar. Bu topraklar öyle bir toprak ki binlerce yıllık tarihe tanıklık etmiş, yerüstü zenginlikleri yeraltı zenginliklerden çok daha fazla olan, şimdi ise vahşi kapitalizmin yeraltı zenginliklerine göz diktiği için yerüstünü on binlerce ağacı keserek talan ettiği topraklar. Başta malum yapı Cengiz İnşaat olmak üzere birçok yabancı ortaklı maden şirketlerinin göz diktiği topraklar.

Büyük Çetmi Romanı, tarih ve sevda yolculuğunun kitabı…

Yoğun gündeminizden fırsat bulup okuduğunuzda duygu yoğunluğuyla birlikte, zevk alabileceğiniz kitaplar…

Zaman yaratabilir, kalabalık yalnızlık hissinden kurtulmak isterseniz; iyi okumalar…