Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Yerel seçim mi, genel seçim mi; bitmeyen kuyruklar

                            

Çok geçmedi daha 9 ay önce Mayıs ayında yapılan genel seçimlerle ulusal parlamento oluştu, cumhurbaşkanı seçildi. Şimdi 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerle belediye meclis üyeleri ve kentleri yönetecek belediye başkanları seçilecek. Gel gör ki yerel seçimden çok sanki genel seçimler bitmemiş gibi, anayasaya göre ettiği yemin gereği tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı her gün TV ekranlarında, açılışlarda, kent meydanlarında mitingler yapıyor partisinin adaylarına oy istiyor. Kent meydanlarında adaylardan daha çok sanki aday Erdoğan’mış gibi onun resimleri yer alıyor. Cumhurbaşkanı yetkileri ve devletin tüm imkanlarıyla kendi partisinin adaylarının yanında olacağını söylerken, kendi partisinden olmayan belediye başkanlarına hizmetin gelmesi için oy verilmemesini söylüyor…

İktidar partisinin belediye başkanını seçmeyecek olan kentleri, kent halkını açıkça tehdit ediyor. Sadece Hatay’da değil, İstanbul’da, Balıkesir’de, Sakarya’da her yerde.

Hadi Hatay ve İstanbul muhalefette ya Balıkesir, Sakarya, yıllardır iktidarda değil mi? Erdoğan Sakarya’da ‘’Cumhurbaşkanı bu kardeşiniz mi? Hükümet biz miyiz? Dolayısıyla biz hükümet olduktan sonra, Sakarya’da yerel yönetimi de bize verdiğiniz zaman Sakarya her türlü hizmeti görecektir…’’

Erdoğan 22 yıldır iktidarda olduğu gibi Sakarya’da partisinde olduğu halde gelmesi gereken hizmetler gelmedi mi ki şimdi ‘merkezi hükümetle, yerel yönetimin kendilerinde’ olması halinde her türlü hizmetin geleceği sözünü vermektedir.

Partili cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar yetkilileri benzer tehditleri İstanbul için İmamoğlu’na sürekli olarak yapıyorlar.

Erdoğan, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem açılışında ‘’Şu anda ülkeyi kimler yönetiyor? Bizler yönetiyoruz. İstanbul’da bulunan zat, böyle bir imkana sahip mi? değil. Fakat 31 Mart’tan itibaren inşallah Murat Kurum kardeşimizle birlikte AK Parti yerel yönetimiyle Cumhur ittifakı Ankara’da el ele verdiği zaman herhangi bir sarkma söz konusu olmayacak…’’

Son 4,5 yıl hariç sanki 25 yıl İstanbul’u yönetmemişler, ilk kez İstanbul’u yöneteceklermiş gibi…

Yapılan bu tehditlerden anlaşılıyor ki başta İstanbul olmak üzere muhalefet belediyelerinin olduğu illere her türlü kısıtlamalar, engellemeler yapılmış, muhalefet belediyelerini başarısız gösterme adına, o kentlerin halkı cezalandırılmıştır. Böylece İmamoğlu engellenmedi söylemlerinin de doğru olmadığı bizzat partili cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla öğrenilmiş oldu.

GELELİM BİTMEK TÜKENMEK BİLKMEYEN KURUKLARA…

Hani kuyruklar eski Türkiye’nin sembolüydü, kuyruklar eski Türkiye’de kalmıştı! Yoksa siz eski Türkiye kuyruklarını bilmiyor musunuz deniliyordu; meğerse yeni nesil AKP kuyrukları zenginliğin sembolüymüş!

22 yıldır iktidar olan, her defasında ülkeyi biz yönetiyoruz, ekonominin sorumlusu benim, ben ekonomistim diyen partili cumhurbaşkanı Erdoğan kuyrukların mimarı değil midir?

Her ne kadar fiyat artışları, zamlar Allah’tan dense de…

Kuyruklar üzerinden Eski Türkiye diyenler, yoksul halk semt pazarlarında ucuz sebze alabilmek için akşam saatlerini bekliyor, alım gücü daha düşük olanlar dökülen sebze ve meyveler arasından sağlamlarını seçmeye çalışıyor. Tarım ülkesi Türkiye’de vatandaş ‘’Et ve Süt’e’’ ulaşmakta zorlanıyor. İktidar medyası her gün cennet vaat ederken vatandaşın çektiği çileyi muhalefet medyasından sınırlı da olsa görüyor. Son seçimlerde AKP’ye %72 oy çıkan Yozgat’ta, Et ve Süt Kurumu satış mağazası önünde sabahın ilk saatlerinde 600 kişi ucuz et kuyruğuna giriyor.

Ankara’da Et Süt Kurumları önlerinde gecenin kör karanlığı 0,2’de öncelik sırası alabilmek için bekleyen ileri yaşta insanlar uzun kuyruklar oluşturuyor. Kasap ve marketlerin yarı fiyatına bir KG kıyma alabilmek için battaniyelerle kuyruğa girenler donmamaya çalışıyor. Sabahın köründe sıra aldığı halde et-kıyma alamayan vatandaş sırasını kaybetmemek için ertesi gün tekrar aynı kuyruklarda yerini alıyor.

Sadece Et ve Süt Kurumları önünde değil, İmamoğlu’nun açtığı Kent Lokantaları önünde de yoksullaşan halk, 3 simit parasına 4 çeşit yemeği 40 TL’ye yiyebilmek için yüzlerce metrelik kuyruklar oluşturuyor. Sadece o mu, ucuz ekmek alabilmek için Halk Ekmek büfesi önlerinde ucu bucağı görünmeyen kuyruklar oluşuyor.

Bir taraftan 55 milyon dolar ücretle uzaya yolcu gönderiyoruz diye övünenler, Ayşe, Fatma teyzenin ucuz et, ekmek alabilmek için kuyruklar oluşturduğunu unutup; yakında, Ayşeler, Fatmalar da uzaya gidecek diyor…

Hala ekmeğe muhtaç olsam bile yine de iktidara oy veririm, zamlardan iktidar sorumlu değil, muhalefet yapıyor, Allahtan diyorsanız seçim sonrası can yakacak fiyat artışlarına hazır olun…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.