Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Operasyonların hedefinde İmamoğlu mu var?

                        

FETÖ devri bitse de, muhalefet belediyelerine yönelik FETÖ vari ‘alacakaranlık operasyonları’ devam ediyor. İstanbul Beşiktaş İlçesi CHP Belediye Başkanı Rıza Akpolat Balıkesir’de sabahın köründe gözaltına alındı. Neden İstanbul’da olduğunda değil de Balıkesir’den gözaltıyla İstanbul’a getirildi…

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasında, Aziz İhsan Aktaş’ın elebaşılığını yaptığı öne sürülen suç örgütünün belediyelere rüşvet vererek ihale organize ettiği iddiaları yer aldı. Savcılık, aralarında Akpolat ve halen cezaevinde olan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’inde olduğu 47 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.

Akpolat ‘’suç örgütüne üye olma’’, ‘’ihaleye fesat karıştırma’’ ve ‘’haksız mal edinmekle. Ahmet Özer ise ‘’ihaleye fesat karıştırmak’’, ‘’rüşvet almak’’ ve ‘’3628 sayılı mal bildirimde bulunulması’’ ve ‘’haksız mal edinmekle’’ suçlanıyor. 30 Ekim’de ‘’silahlı terör örgütüne üye olma’’ suçlamasıyla yerine kayyım atanmıştı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP yüzde 38’le birinci parti olurken, AKP 22 yıl sonra ilk kez seçimlerden ikinci parti olarak çıkmıştı. AKP büyük bir moral çöküntüsü ve düşüş trendindeydi. Bütün engellemelere rağmen CHP’li belediyeler başarılı icraatlar yapıyor, uyguladıkları sosyal politikalarla halka dokunuyor, halkın güvenin kazanmaya devam ediyor.

31 Mart seçimlerinden bugüne 9 belediyeye kayyım atandı. AKP seçimlerde kazanamadığı belediyeleri devlet gücünü kullanarak ve araçsallaştırdığı yargı operasyonlarıyla kayyımla ele geçiriyor, kaymakamlarla belediyeleri yönetiyor.

Sadece o değil, aynı zamanda CHP’yi kitlelerin gözünde ‘’yolsuzluk’’ ve ‘’terörle’’ ilişkili hale getirerek ‘’itibar suikastı’’yla güven kaybı yaratmaya çalışıyor.

Michael Ignatieff’in yazdığı ‘’Demokrasilerin işleyebilmesi için siyasetçilerin bir düşman ile hasım arasındaki farka saygı duyması gerekir. Hasım yenmek istediğiniz kişidir. Düşman ise yok edilmesi gereken biridir. Düşman siyasetinin hasım siyasetinin yerini aldığında ne olduğunu’’ uzun süredir görmekteyiz.

İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da dediği gibi niye bu benzer uygulamalar iktidar belediyelerine karşı uygulanmıyor. İktidar belediyelerinde iddia edilen işler olmuyor mu, olmaz olur mu buna benzer olaylar karşısında ya olayın üstü kapatılıyor ya da; Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir belediyelerinde olduğu gibi ‘zorla’ görev bıraktırılıyor. Bırakmak istemeyen ya tehdit edildi ya da kendisi ve ailelerine ‘gizli’ operasyonlar çekildi.

Peki Beşiktaş operasyonuna gerekçe gösterilen suç örgütü firmanın, TBMM, Devlet Kurumları EÜAŞ, TAPDK, DHM, Yargıtay, YÖK, hastaneler ve 4 milyar TL’nin üzerinde ihalenin verildiği AKP’li belediye başkan ve yetkililer hakkında da aynı işlemler neden yapılmadı/yapılacak mı?

İKTİDARIN OYUN PLANI BELLİ…

İktidar yerel seçimlerde kaybettiği ivmeyi tekrar sağlayabilmek için devletin bütün aparatlarıyla CHP’ye yükleniyor, basın-medya-iletişim araçlarıyla CHP’yi bir taraftan terörle ilişkilendirirken bir taraftan da ‘yolsuzluk’ algısıyla halkın gözünden düşürmeye çalışıyor.

AKP normal bir siyasi parti, normal bir iktidar değildir. Yola çıktığında FETÖ, liberaller, yetmez ama evetçiler, şimdi ise; Milliyetçiler, Hizbullahçılar, demokratik solcular ve Öcalan’dan oluşan siyasi oligopoldür! İktidarı bırakmanın maliyetinin ‘çok ağır’ olacağını bildiğinden bırakmamak için her türlü plan strateji uygulanmaktadır.

HEDEF İMAMOĞLU’DUR…

Erdoğan’ın kendisine korkulu rakip olarak gördüğü isim Ekrem İmamoğlu’dur. 2019’da seçildiği günden beri ‘siyasi yasak’ dahil engelleme çalışmalarından beklediği sonucu alamayınca bir şekilde görev süresini tamamlatmamak için yeni planlar devreye sokulmaktadır. İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt ve en yüksek oyun alındığı, bütün meclis üyelerinin kazanıldığı Beşiktaş Belediyesine yapılan operasyonlarla İstanbul ve Türkiye kamuoyunun nabzı tutulmaktadır. Buralarda gösterilecek reaksiyonun tolere edilip edilemeyeceği ölçümü yapılmaktadır.

İktidar bu ve benzeri operasyonları yaparken en büyük güvencesi kitlelerin ‘tepkisizliği’ ve muhalefetin parçalı, kendi içindeki çelişkili halleridir. Muhalefetin şu ana kadar gösterdiği haklı tepki-direnç yerinde, bundan sonra izleyeceği stratejiyle birlikte sürekli-güçlü itirazı iktidarın tavrında etkili olacaktır.

İktidarın amacı kuşatma siyasetiyle İmamoğlu’nu hem iş yapamaz hem de yıpratma, algı siyasetiyle etkisiz hale getirmeye çalışmaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.