
Ergün Aydoğan
İktidarın gücü muhalefet; mutlak butlancılar!
Yok ‘AKP seçim kazanma’ makinesi, yok ‘AKP seçim kaybetmez’ yok ‘seçim kaybetse de gitmez’. Bu cümleler uzun süredir söylenmeye devam ediliyor. Seçimlerin kazanılma nedenlerinden bir ta okyanus ötesinde Trump’ın dediği ‘’seçimlerde hile yapmayı en iyi siz bilirsiniz’’ iddiası ise bir diğeri iktidar karşısındaki muhalefetin dağınıklığı ve muhalefetin parti içi iktidarı ülkede iktidar olmanın önünde tutmasıdır.
Böyle olunca iktidar, ele geçirdiği iktidar gücüyle seçim ortamını kendine göre dizayn ederken muhalefetle ilgili ‘’bizim muhalefeti dizayn etme görevimiz var’’ anlayışıyla muhalefet dizayn ediliyor!
AKP seçim kaybediyor ama kaybettiğini kabul etmiyor! 2010 referandumunda ‘mezardakiler’ in kullandığı oyla kazanırken. 2015 seçim yenilgisini kabul etmeyerek, seçimlerin yenilenmesini sağladı. 2017 referandumunda mühürsüz oyların kabulüyle ‘’atı alan Üsküdar’ı geçti’’ dedi. 2019 yerel seçimlerinde İstanbul’da aradaki farkı yeterli bulmadı, aynı zarf içindeki oylardan biri geçersiz sayılarak başkanlık seçimi iptal edilerek, seçimler yeniledi; yenilenen seçimleri daha büyük farkla kaybetti.
NE OLDUYSA 2024 MART YEREL SEÇİMLERİNDEN SONRA OLDU
AKP 23 yıl sonra ilk kez CHP karşısında İKİNCİ oldu. CHP 47 yıl sonra BİRİNCİ parti oldu; AKP ve CHP içinde iktidarı elinde bulunduran bir grup bu sonucu bir türlü kabullenemedi. O gün bugündür CHP’ye dört bir koldan operasyonlar düzenleniyor. Ülkenin bütün önemli sorunları unutuldu, tek gündem CHP haline geldi. İktidar ve CHP’de iktidarı kaybedenler durmadan CHP’yi tartışıyor.
BURAYA NASIL GELİNDİ
2023 Mayıs seçimlerinin kaybından sonra ‘’aynı şeyler tekrar edilerek farklı sonuç elde edilemez’’ diyerek Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı değişim süreci sonunda 13 yıllık genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti. Değişim rüzgarıyla CHP 47 yıl sonra birinci parti oldu. O günden sonra yapılan tüm anketlerde CHP birinci olmaya devam ediyor.
Seçim yoluyla halktan destek alamayacağı endişesine kapılan AKP, CHP’li belediyelere önce ‘terör’ suçlaması sonra ‘yolsuzluk’ suçlamasıyla tarihte görülmemiş bir biçimde belediyelere operasyon sürecini başlattı. Başta İBBB Ekrem İmamoğlu olmak üzer 17 belediye başkanı ve yüzlerce belediye çalışanı cezaevlerine hapsedildi.
Kurultay ve İstanbul il kongresi üzerinden CHP yönetimi görevden uzaklaştırılmak isteniyor. Dava üstüne davalar açılıyor. YSK yetki bende diyor, mahkeme kararlarıyla tedbir kararları veriliyor, kayyımlar atanıyor. Delegelerin imzalarıyla olağanüstü kurultay yapılıyor. Delegelerin imzalarıyla olağanüstü İstanbul il kongresi yapılıyor, icar memurları kongre durdurmaya geliyor. Atanan kayyım seçim beni ilgilendirmez, mahkemeyle geldim, mahkemeyle giderim diyor.
CHP parti içi disiplini sağlama adına, parti disiplinine aykırı davrandığı iddialarıyla partiye zarar veren tavırlarıyla öne çıkan CHP’lileri ihraç ediyor.
HALA MUTLAK BUTLAN BEKLEYİŞİ VAR
CHP tarihinde hiç olmadığı kadar yoğun bir tempoyla her Çarşamba İstanbul’da ve haftada bir veya iki ilde mitingler yapıyor. Şu ana kadar 60’a yakın miting-eylem yaptı CHP. Program çalıştayları hazırlıyor. Bir taraftan da olağan kongre takvimi çerçevesinde ilçe, il kongreleriyle olağan kurultay süreci devam ediyor.
Yüksek umutlarla beklenen mutlak butlan kararı 15 Eylül’deki duruşmada çıkmadı. Ankara’daki mahkeme, CHP İstanbul kongresinin iptal talebini reddeden Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ret kararının gerekçesinin istenmesine karar vererek duruşmayı 24 Ekim tarihine erteledi.
Bu arada 22 Eylül’de delegelerin çağrısıyla 22. Olağanüstü kurultay yapıldı. 24 Eylül’de yine delegelerin çağrısıyla olağanüstü İstanbul İl kongresi yapıldı.
Bütün bunlara rağmen CHP içinde bir grup ve iktidara yakın bazı gruplar mutlak butlan umutlarını 24 Ekim’deki mahkeme kararına bağlanmış durumda; CHP iktidar alternatifi olmasının önünü kesmeye çalışıyorlar.
Ne delegelerin iradesi ne de seçimlerle ilgili tek otorite YSK’nın aldığı kararlar bu bekleyiş içinde olanların umutlarını yok etmiş değil. Bunlar için önemli olan kaybettikleri mevzileri yeniden elde etmek, CHP’nin iktidar mücadelesi vermek yerine muhalefet rolüne razı olması.
Tabi en acı verici olan ise, kendilerini en büyük CHP’li olarak tanımlayanların, iktidardan daha fazla CHP yönetimi ve tutuklu belediye başkanlarına yönelik kullandıkları ağır suçlayıcı dil. Kendini vazgeçilmez gören bu CHP’liler devam eden herhangi bir il, ilçe kongresine gitsin baksın bakalım medya üzerinden yaptıkları bu salvoların parti tabanından bir karşılığı var mı, partililer ne düşünüyor. Veya herhangi bir Anadolu il, ilçe kahvehanesine, semt pazarlarına bir gitsin bakalım ahali ne düşünüyor; kendilerine hak verip vermediğine bir baksın!
CHP’ye, AKP’den daha çok CHP’li olduğunu iddia edenler zarar veriyor.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.