Ergün Aydoğan
Değişimin ardından 12 yıl sonra ilk grup toplantısındayım!
Milletvekilliği dönemimiz sona erdikten sonra CHP Meclis Grup toplantılarına bugüne kadar hiç katılmadım. Nedenleri sebepleri bir tarafa, süreç içinde olumlu-olumsuz düşüncelerimizi ilgili yöneticilere özel olarak ilettiğimiz gibi, yazılarımızla da kamuoyuyla paylaştık; kim ne kadar dikkate aldı, değerlendirdi ayrı konu! Önceliğimiz hep iktidarın değişmesine yönelikti ama olmadı...
Türkiye bu süre içinde özellikle 2010 referandumunda yargı, 16 Nisan 2017 referandumunda da yönetim sistemi değişti, kurumlar fonksiyonsuz hale geldi rejim, tek adam rejimi haline geldi. Bu süre zarfında o kadar çok kırılma noktaları yaşandı ki, her biri bu günlere gelişin taşlarını döşedi!
14/28 Mayıs seçimlerine tarihi anlam yüklenerek ‘seçimlerin kaybı halinde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin kalıcı hale geleceği, Parlamenter Sisteme geçişin imkansızlaşacağı’ iddiasıyla gidilen seçimler kaybedildi. Tek adam sisteminin mimarı Erdoğan üçüncü kez cumhurbaşkanlığını kazandı, parlamento çoğunluğunu elde etti. Kutsanan altılı masa ittifakı dağıldı! Gelinen noktada Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi anayasal hale getirilmek isteniyor; yargı krizinin sebebi budur.
Seçimlerden sonra başlayan ‘değişim’ tartışmaları hız kazandı, olmaz denilen oldu, 13 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu dönemi demokratik bir biçimde kurultay iradesiyle sona erdi.
Seçimlerden sonra seçmende ve parti tabanında oluşan hayal kırıklıkları, umutsuzluklar ve duygusal kopuş tartışmaları içinde gidilen 38. inci kurultayda ‘değişim’ diye yola çıkanlar kazandı, Özgür Özel CHP’nin 8.inci Genel Başkanı oldu.
Değişimden sonra yapılacak olan ilk grup toplantısı her açıdan önemliydi. Özgür Özel’in yanında olmayan il başkanları, milletvekilleri ve partililerin ilgisi katılımı nasıl olacaktı… En önemlisi Özgür Özel ne diyecek, hangi mesajları verecek, YCHP’nin açtığı yoldan mı yoksa öze dönüş yani CHP kendi ilkelerine mi dönecekti; Özgür Özel’in vereceği mesajlara tüm kamuoyu dikkat kesilmişti.
Bu duygular içinde 12 yıl sonra katıldığım CHP Meclis Grup toplantısını, değişik duygular içinde izledim. 81 il başkanı ve ülkenin dört bir tarafından gelen partililerin ilgisine, heyecanına tanık olduk. Özel tam 13:30’da salona yoğun ilgi altında giriş yaptı. Bir saat süren konuşmasında verdiği mesajlar…
-Kurultaya, 81 il başkanına ve Kemal Kılıçdaroğlu’na uzun uzun teşekkür etti.
-Yetişkinler dışında özellikle, çocuk diyabet hastalığına dikkat çekti.
-Depremden etkilenen Hatay’daki çözüm bekleyen sorunlara, Hatay’a destek veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarına Hatay adına teşekkür etti.
-Anayasa Mahkemesi kararının yok sayılması üzerinden yaratılan krize ‘hadsiz darbe’ tanımıyla yüklendi, iktidarın anayasa değişikliği talebine destek vermeyeceklerini kararlılıkla vurguladı.
-DİSK’in başlattığı ‘emek’ yürüyüşüne sahip çıkacaklarını, ‘ayaklara yeni ayaklar ekleneceğini, çatlatacağız kabukları, iktidar olacağız’ diyerek iktidar hedefini ortaya koydu. Emek ile sermaye karşı karşıya geldiğinde her zaman tavrımız emekten yana olacak diyerek emeğe sahip çıkılacağını gösterdi.
-Çalışan emeklilere, ÇKS’ ya (Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlı emeklilere emekli ikramiyesi verilmemesine itiraz ederek, verilmesi için mücadele edeceklerini…
-AYM’nin Hatay’ın seçilmiş milletvekili Can Atalay ile ilgili verdiği hak ihlali kararına uyulmamasını hadsiz darbe olarak tanımlayarak. Anayasalar aşkın zamanlı metinler olarak Erdoğan’a göre değil, her doğana göre yapılması gerektiğini…
-İlk yurtdışı ziyaretin KKTC (KKTC’nin 40’ncı kuruluş etkinliklerini katılarak yaptı), Azerbaycan, Balkanlara yapacağını, kısaca olmamız gereken her yerde olacağız. Sosyalist Enternasyonalde sol, sosyal demokrat partilerle ilişkilerin geliştirileceğini, dış politikada kararlı-tutarlı-ayarlı-dengeli politikalar izleneceğini söyleyerek farklılıkları ortaya koydu.
Bütün gözlerin çevrildiği ilk grup toplantısında önceki döneme göre en önemli farklılık Atatürk’e yapılan sık ve kuvvetli vurguyla birlikte, bizim ‘Altı Ok’umuz var ‘Altı Ok’a sahip çıkacağız demesi oldukça önemlidir. CHP’nin baba ocağı olduğu vurgusuyla ‘CHP baba ocağıdır, ocak tütmekte, çorba kaynamaktadır, biz ateşi harlayacağız’ büyük, güçlü ve zengin Türkiye için baba evi sizi bekliyor, diyerek CHP dışında kalan, yüreği CHP diye atan çevrelere yaptığı çağrının heyecana yol açmadığı düşünülemez.
Kısacası, seçimlerden sonra muhalif seçmende ortaya çıkan umutsuz ve karamsar tablonun değişimle birlikte olumlu yöne doğru evirilmesine Özgür Özel ilk grup konuşmasıyla katkı sağlamıştır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.