Ergün Aydoğan
CUMHURİYETE KARŞI...
Sorsanız biz Cumhuriyet’e karşı değiliz, herkesten çok cumhuriyetçiyiz diyebilirler ama değil… Bal gibi Atatürk Cumhuriyet’ine karşılar, kendi anlayışlarına göre ‘Saray Cumhuriyet’ini inşa derdindeler.
Öyle mi değil mi, günlerdir süren Cumhuriyet’in 100. yıldönümünü kutlamamak için çeşitli bahane arayışlarından anlaşılmaktadır. Gerekçe olarak öne sürdükleri Filistin Mitingini yapacak başka gün yokmuş gibi 28 Ekim günü, hem de Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün ismini kaldırarak Millet Bahçesi yaptıkları Atatürk Havalimanında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılacağı ‘Büyük Filistin Mitingi’ yapacaklar. Öyle büyük katılım olsun ki, kimsenin aklına Cumhuriyet, Atatürk gelmesin; herkes Filistin-Gazze’yi konuşsun, İsrail’e odaklansın istiyorlar! Mitinge özel İstanbul’da o gün birçok yol trafiğe kapatıldı.
Başka bir tartışma ise 100. Yıla özel kutlamalar bi’ tarafa, 29 Ekim Cumhuriyet resepsiyonu yapılacak mı, yapılmayacak mı?
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, ‘’Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 29 Ekim resepsiyonun iptal edildiği’’ iddiasının doğru olmadığı yönünden açıklama yaptı ama bırakınız 100. yıla özel, coşkulu kutlamalar yapılmasını normal 29 Ekim resepsiyonunun yapılıp yapılmayacağı bile hala belli değil.
Şaşırtmayan bir şey daha, Ali Erbaş’ın başkanı olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı, bugüne kadar olduğu gibi kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü yine 100. yılda da ‘unuttu’. Diyanet ‘’Vatan millet sevdasıyla nice yüzyıllara’’ başlıklı Cuma hutbesinde Atatürk’e yer vermeyerek. ‘’Milli Mücadelemize önderlik eden devlet büyüklerimiz’’ ifadesiyle geçiştirmeyi tercih etti.
Özellikle yok saymaya, önemsizleştirmeye çalıştığınız Atatürk Saltanatı kaldırmasa, Cumhuriyet’i, başkanlık yaptığınız Diyanet’i kurmasaydı değil o konforlu makamlarda görev yapmayı hiçbiriniz köylerinizden dışarı bile çıkamaz, ancak köyünüzde çoban-ırgat olabilirdiniz.
Cumhuriyete reklam arası diyenlerden sonra. Şimdi de Cumhuriyet için ‘’100 yıllık narkoz’’ diyen, yoğun eleştiriler karşısında, ‘’Benzetmeyi Cumhuriyet için değil, Sykes Picot Anlaşması için yaptım’’ diyen AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin içindeki bastırılmış duyguları açık etmiştir.
Her hareketleri, her eylemleri, her uygulamaları Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e karşı olduklarını açık biçimde ortaya koymaktadır.
Sanki Cumhuriyet öncesi ülkenin dört bir tarafı eğitim kurumlarıyla donatılmış, herkes okuma yazma hakkına sahipmiş gibi her defasında dillerine doladıkları ‘’bir gecede cahil kaldık’’ nakaratına bu sefer hemşerimiz… Politika gazetesindeki haberde, Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclis Başkanı Ramazan Bahçıvan, Cumhuriyet’in 100. Yılı dolayısıyla Meclis kürsüsünde grupların sırayla yaptığı konuşmalarda CHP’li Meclis üyesi Adil Levent Coşkun’a cevaben ‘’Bir gecede alfabeyi değiştirirsen!’’ çıkışıyla Cumhuriyet’e olan bakışını ortaya koymuştur. Hemşerimiz Ramazan Bahçıvan’a önce alfabe değişmeseydi ne olurdu, o dönemki okullaşma-eğitim seviyesine sonra, Cumhuriyet’le birlikte okullaşma oranlarına ve eğitim seviyesine bakmasını ve Cumhuriyet olmasa bugünkü konumda olabilir miydi düşünmesini öneririz…
Cumhuriyet her şeyden önce uygar insan olma projesidir. Uygar insan hür insandır. Atatürk ilk defa milletine sizler kul değilsiniz, sizler hür bireylersiniz. Siz kendi arzunuz, kendi görgünüz, kendi bilginiz çerçevesinde alacağınız kararlarla yaşayan bir kütlesiniz. Cumhuriyet’le birlikte tebaa olmaktan, kul olmaktan kurtulun muş, özgür bireyler olma hakkı elde edilmiştir.
Siyasi iktidarın Atatürk Cumhuriyet’ine karşı tüm olumsuz lamaları yanında geniş halk kitleleri Cumhuriyet’e sahip çıkmaktadır. Evler, işyerleri bayraklarla donatılıyor, yurdun dört bir yanında Cumhuriyet’e sahip çıkan çok güzel şeyle olmaktadır.
Iğdır’da 400 öğrenci Cumhuriyet coşkusuyla Atatürk silueti yapmış…
Merzifon’da çiftçiler tarlalarına Cumhuriyet 100 yazmış…
Malum şürekâ hariç… Duyarlı sanatçılar, nice 100 yıllara güzel güzel cumhuriyetim. Teşekkürler Atatürk. Sana yemin, sana söz; Değmedi, değmez gözüme başka renkte iki göz! Deli Mavi… şarkısıyla sahip çıkmış!
Siyasi iradeden bağımsız hareket edemeyen kamu kurumlarının aksine özel sektör coşkuyu artıran kutlama etkinlikleri ve reklamlarıyla Cumhuriyet’e sahip çıkmaktadır. Siyasi iradenin bütün karşı çabasına rağmen geniş halk kitleleri Atatürk’e, Cumhuriyet’e sahip çıkmaktadır.
‘’Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir. Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı’*, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır.’’ Mustafa Kemal Atatürk
‘’Nass ortada olduğuna göre sana bana ne oluyor?’’ diyen siyasilere hatırlatılır…
Cumhuriyet’imizin 100. yılı kutlu olsun, sonsuz dek yaşasın…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.