Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

AKP kandırılmış da TSK kandırılmamış mı?

                        

Kendisini liberal demokrat olarak tanımlayan yazarlardan Nihal Bengisu Karaca Habertürkteki köşesinde önce Erdoğan’ın ekonomideki olumsuzlukların sebebi olarak 15 Temmuz darbe girişimini gösteriyor olmasını eleştiren bir yazı yazdı sonra ‘’AK Parti kandırıldı da TSK kandırılmadı mı?’’ başlıklı bir yazı daha yazdı (19.07.2022 günkü yazıya bakılabilir).

Bu yazılar şunun için önemli liberal demokrat Bengisu Karaca son zamanlarda iktidara eleştiriler yöneltiyor, CHP’nin helalleşme sürecine destek veriyor ama bir taraftan da CHP ve bileşenleri millet ittifakını da sıklıkla ‘aman helalleşme hesaplaşmaya dönüşmesin, devri sabık yaratılmasın, AKP iktidarında belli kazanımlar elde eden muhafazakar kitlelerin kazanımlarına helal gelmeyeceğinin teminatı verilsin, muhafazakar tabanın endişeleri giderilsin’ minvalinde yazılar yazıyor. AKP iktidarını eleştirirken gerçekten CHP’ye veya millet ittifakına oy verir mi bilinmez ama iktidara yönelik en küçük bir eleştiride eskide yaşanmış ne varsa tekrar onları gündeme getirmesi, onun üzerinden iktidarı eleştirenlere sizin de ‘geçmişteki günahlarınızı unutmadık ha’ uyarıları yapması oldukça manidardır.

Yazı uzun ama o yazıdan ilginç görüşleri paylaşmak isterim.

İktidarın 15 Temmuz’u merkeze alarak geçmişi ve şimdiyi lanse ederek şimdiyi biçimlendirmesini, FETÖ ile mücadelenin gerekli ama bedelinin ağırlığı, uygulama yanlışlıklarının bu bedeli yükselttiğini, otoriterizme kayan devlet yönetimi, sivil alanın ve özgürlüklerin daralması ve dışlayıcı milliyetçiliğe evrilmesini, ekonomik çöküntüyü de 15 Temmuz’a bağlayıp, mazeret üretip fayda sağlamasını tekrar vurguladıktan sonra…

Bugüne kadarki 15 Temmuzlardan farklı olarak, olayın arka planına yönelik tartışmaların daha görünür olması, karanlıkta kalan noktaların ve gizemlerin daha çok sorgulanır olması ve iktidara yönelik sorgulamalara Bengisu Karaca ‘’bakın biz demiştik’ temalı analiz ırmakları geçtiğimiz 15 Temmuz yıldönümü anmalarında her zamankinden fazla çağıldadı’’ diye itiraz ederek…

‘’…Acaba bu darbe girişiminde bir tezgah mı var, bir senaryo yazıldı ve sahneye mi kondu? ya gelmiş bile’’ dedikten sonra, kimseyi zan altında bırakmıyorum deyip…

‘’FETÖ’nün ne kadar tehlikeli olduğunu üstelik de çok güçlü olduğunu herkesten hepimizden önce görmüş ve biliyor idiyseniz, o zaman bu yapının pekala bir darbe planlayıp sahneye koyabileceğine neden inanmıyorsunuz? Darbe girişiminin sahte olduğunu, gerçek olmadığını iddia ediyorsanız, o zaman neden hala FETÖ ifadesini kullanıyor ve FETÖ lanetleme kulvarına bir sıranız bir yeriniz olsun istiyorsunuz?’’

Evet, sizlerden ve herkesten önce gördük devleti, ‘askeriyeyi, mülkiyeyi, maliyeyi, yargıyı, tıbbiyeyi’ ele geçirme planları olduğunu, F tipi örgütlenme diye onlarca kez uyardık. Bu uyarılar MGK raporlarına bile girdi. İktidar görmezden geldi, amaç birlikteliği ile beraber yol yürümeyi tercih etti. Tam aksine darbe yapacağına inandığımızı, Humeyni tarzı planları olduğunu hep söyledik.

Peki o zaman neden FETÖ ifadesini kullanıyor, FETÖ lanetleme kulvarında bir sıramız bir yerimiz olsun istiyormuşuz? Tam aksine herkesten sizlerden çok önce bu tehlikeye dikkat çeken, F Tipi örgüt diyen bizlerin FETÖ deme hakkı var. Neden mi? Çünkü FETÖ demek için 251 vatandaşımızın ölmesini, yüzlerce vatandaşımızın gazi olmasını, o yapının Meclisi bombalamasını beklemediğimiz için.

Darbe sahte veya değil. Darbeyi yapanlar iktidar tarafından bilinmeyen gizli güçler değildi ki! İki bilinen yapı kendi arasındaki güç kavgasının geldiği noktada devleti yönetenlerin görevi iç, dış ve olası darbelere karşı hazırlıklı olmak değil midir? Yoksa yol arkadaşlığını kendi gücünü tahkim etmek, kendi vesayet sistemini kurmak için kullanışlı hale mi getirmişti!

Devam edelim…

FETÖ’yü bildi, öngördü dediklerinizin hepsi 28 Şubat destekçisiydi, diyor. Gördünüz hep birlikte 28 Şubatçı olduk! Uyarıyı yapanlar bir şey bilmiyor, AKP öncesi açılan tüm başlıklar FETÖ üzerine değil, irtica üzerineymiş! Gördüğünüz gibi aslında uyarıyı yapanlar FETÖ karşıtı değil, irtica karşıtıymış!

SN Karaca 15 Temmuzun çok sorgulanır olmasından rahatsız olmuş olmalı ki geriye doğru bildik yaşanmış ne kadar olumsuzluk varsa iktidar güçleri gibi 28 Şubat üzerinden sıralayarak FETÖ’yü yaratanın devletin ağır baskıları olduğunu, iktidarında o Saiklerle yaptığı işbirliğini hoşgörüyor.

Ve ‘’gördük bildik dediğiniz, gardrop Atatürkçülüğünün salık verdiği ‘genel’ bir dindar fobisiydi o kadar.’’ Ya öyle mi, bak sen…

Hadi gene olay yine din karşıtlığına, yine önüne gardrop eklenerek, fatura Atatürkçülere kesildi.

‘’TSK nasıl delik deşik oldu sahi?

Dönemin AK Partisini ‘aynı secdeye baş koyma’ ile kandıranlar, sizi de peruklarla ve beraber devirdiğiniz 70’lik rakılarla kandırdı. Bu kadar basit.’’

Hayır Bengisu Hanım o kadar basit değil. O dönemkiler dediğiniz gibi veya başka Saiklerle kandırılmış olanlar olabilir ama ‘aynı secdeye baş koyanlar’ kandırılmadı bizzat, bilerek, isteyerek sözde ‘vesayet sistemine’ karşı işbirliği yaptı. Vesayet sistemine karşıyız diyenler kendi vesayet sistemini kurdular.

‘’Bugün nasıl ki AKP’ye karşı atılan yolsuzluk ve ballı ihale, iltimas pek çok kesim tarafından kabul görüyorsa, o günlerde de iddianamelerden taşan, tapelerden yağan; yarısından çoğunun iftira olduğu sonradan anlaşılan her itham kamuoyu tarafından kabul görüyordu. Neden Peki?

Acı ama gerçek: ‘’Yakışan iftira’’ diye bir şey’’ var diyor Bengisu Karaca.

Yani neymiş o zaman, AKP’ye yönelik bütün suçlamalar, ithamlarda o gün 28 Şubatçılarda olduğu gibi ‘yakışan iftiraymış!’ aslında AKP suçlamaların çoğunu hak etmiyor o zaman öyle mi?

Son zamanlarda, bugüne kadar AKP’ye destek verenlerin şimdi liberal demokrasi adına karşıymış gibi görünmesi ne kadar samimidir anlamak çok zor olmasa gerekir.

AKP’den önceki herkesin büyük hata ve günahları var, AKP son zamanlarda yönetmekte zorlanıyor ama yine AKP olmasa bile AKP’ye benzeyen bir anlayış ülkeyi yönetsin. AKP’nin günahları ‘yakışan iftira’ niteliğindeki sayılsın, görmezden gelinsin ama AKP öncesi asla unutulmasın!

AKP dışında herkes helalleşsin, helalleşme hesaplaşmaya dönüşmesin, hesap sorulmasın, devri sabık yaratılmasın; zorlamaya ne gerek var AKP yönetmeye sonsuza kadar devam etsin, öyle mi?

CHP geçmişin, yönetimde olmadığı dönemlerin bile faturasını helalleşme adına üstlensin, CHP dışındaki tüm iktidarlar ve 20 yıllık AKP iktidarı hiç sorumlu sayılmasın.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.