Dr. Girayalp Karakuş

Dr. Girayalp Karakuş

“Taraf Gazetesi” Kaybetti: “Atatürkçülük” Kazandı

Küreselciler tarafından 2000’li yılların başından itibaren “Atatürkçülük” modası geçmiş bir düşünce olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda yeni bir tarih yazımı, siyasal çizgiler ve kültürel yapılanma oluşturulmak istenmiştir. (1) Aslında sorun düşünce bağlamında Atatürkçülük değildi. 1980’lerin başından itibaren başlayan PKK terörü “Türk ordusunu” ulusalcılaştırmıştı. Bu durumun nedeni ise PKK’yı Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı devletlerin desteklemesiydi. Körfez Savaşı Türk ordusu açısından Batı ile ilişkilerinde dönüm noktası olmuştur. Kuzey Irak’ta ABD destekli “Çekiç Güç”(2)ün oluşturulmasıyla bölgede fiilen özerk bir Kürt yapısının hayata geçirilmesi orduyu oldukça rahatsız etmiştir. Böylelikle küreselcilerle Türk ordusunun arası açılmıştır. ABD ve Avrupa orduyu yıpratmak için Atatürkçülüğü hedef almıştır.

Kendisini “İkinci Cumhuriyetçi” olarak değerlendirenlerin yayın organlarından “Taraf Gazetesi” 2007 yılında kurulmuştur. Gazetenin misyonu muhafazakâr-sol-liberal bloğa entelektüel düzlemde destek vermekti. (3)   Gazetede Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Oral Çalışlar, Murat Belge, Halil Berktay, Nabi Yağcı, Orhan Pamuk vd gibi isimler yer almıştır. Gazete liberal ve demokrat bir söylemle belli bir etki alanı yaratmıştır. Somut olarak Taraf gazetesinin büyük yankı uyandırması belge haberciliğine dayalı bir gazetecilik anlayışından kaynaklanmaktaydı. Özellikle Türk ordusuna yönelik yapılan Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonlarda Taraf gazetesi yayımladığı belgelerle olayların gidişatına yön vermiştir. Taraf gazetesi sadece muhalefeti değil zaman zaman AKP’yi de eleştirmiştir. Özellikle Kürt sorunu konusunda militarist politikaların izlenmesine karşı çıkmıştır.(4) Gazete terörle mücadelede Türk ordusunun bazı ihmalleri olduğunu ve sertlik yanlısı tutum sergilemesini de eleştirmiştir.

Gazete sık sık “değişim”, “vesayet”, “muhafazakârlık” ve “demokratikleşme” kavramlarını kullanmıştır. Muhafazakârlığın değişiminin evrimsel olabileceğini dile getirmişlerdir. Oysa değişim ve muhafazakârlık kavramları sıkıntılı çözümlemelerdir. AKP’de eklemlenen “Yeni Sağ” ekonomide liberal ama siyasette “otoriterdir”. (5) Liberal değerlerin muhafazakârlıkla sentezlenme düşüncesi de son derece zordur. Zira muhafazakârlar toplumu statik olarak görürken devleti kutsama yoluna giderler. Bu düşünce liberal değerlerle örtüşmeyen düşüncelerdir dolayısıyla muhafazakârlıktan demokrat bir bireyin çıkma olasılığı zayıftır.(6) Muhafazakârlık insanı edilgen varsayan bir düşünce tarzıdır. İnsan aklına şüphe ile yaklaşır. Ancak Aydınlanma düşüncesinin ürünü olan liberalizm ideolojisi bireye sonsuz güven duyar.

Gazetede siyasi düşünceleri bağlamında sosyalist entelektüellerde vardı. Murat Belge ve Halil Berktay gibi. Ancak onlarda sol liberalizmin muhafazakârlıkla sentezleneceği ve toplumu dönüştüreceklerine inanmışlardı. Nitekim başarısız oldular. Bir dönem insan hakları savunusu yaptığı gerekçesiyle parlatılan bu gazete, pek çok yerden ödüller almıştır. (Mazlum-Der, Sedat Simavi Ödülü, Leipzig Özgürlük ve Medyanın Geleceği Ödülü vs). Somut durumun somut tahlilini yapmak gerekirse Taraf Gazetesi “Fatih Camisi Bombalanacaktı”, “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı”, “Üstü Cumhuriyet Altı Ergenekon” gibi yurtseverleri hedef alan haberler yaptığı gerekçesiyle ödüllendirilmiştir. FETÖ’nün desteklediği bir gazete olduğu için de sonradan kapatılmıştır. Gazetenin başarısız olmuş bir proje olduğunu söyleyebiliriz.

AKP 22 yıldır kendi tahayyüllerine uygun bir dindar nesil oluşturmaya çalışmıştır. Bugün gelinen noktada pek de başarılı oldukları söylenemez. 22 yılda kendilerinin yetiştirdiği dünya çapında bir edebiyatçı, yönetmen, bilim insanı vs çıkmamıştır. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’da eğitim ve kültür alanında başarılı olamadıklarını itiraf etmiştir. (7) Bir dönem ideolojik ve kültürel sahada mücadeleyi Taraf gazetesi yürütmeye çalışmıştır. Ancak başarılı olamamışlardır. Geçtiğimiz günlerde KONDA’nın yaptığı bir ankete göre gençlerin büyük çoğunluğu AKP’liler gibi düşünmemektedirler.

Bu proseste “Atatürkçülük” kazanmış, devletin bütün imkânlarını kullanmalarına rağmen “Siyasal İslam” kaybetmiştir.

Kaynakça

  1. Aras Aladağ, Hegemonya Yeniden Kurulurken Sol Liberalizm ve Taraf, B. 2., Patika Kitap, İstanbul, 2013, s. 11.
  2. Çekiç Güç Hakkında Bkz. https://tasam.org/Files/Icerik/File/1__K%C3%B6rfez_Sava%C5%9F%C4%B1_pdf_1690c694-7b42-41e3-9699-2159ac18bb8f.pdf
  3. Aladağ, Age, s. 11.
  4. Aladağ, Age, s. 21.
  5. Aladağ,Age, s. 36
  6. Aladağ,Age, s. 38.
  7. https://tr.euronews.com/2020/10/19/cumhurbaskan-erdogan-18-y-lda-egitimde-arzu-ettigimiz-ilerlemeyi-saglayamad-k  Son Erişim Tarihi: 26.06.2024.

Önceki ve Sonraki Yazılar